yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (31)
    • medya (12)

    1. Bunun gökkuşağının tüm renklerini barındıran versiyonuna sahip olabilmek için içten içe saçlarımın beyazlamasını istediğimi farkettiren saç.

    Özellikle saçlarınız koyu kahve ise saçınızı açmak için yapacağınız işlemler o sağlıklı saçlarınızın çalı süpürgesine dönmesine neden olmaktadır ne yazık ki. Saç tebeşirleri geçici bir çözüm olabilir ancak onların da etrafa bulaşma, elbiselerinizi boyama riski çok yüksek. Jean's color ve manic panic gibi geçici boyalar ise tüpte ne kadar cart renkler olursa olsun saçınızı açmazsanız sadece hafif bir parıltı ve morluk / kızıllık vermekten öteye geçemiyor.

    12 şubat 2014 10:33

    2. lise 1'de pembe ile başlayıp daha sonra saçımın çeşitli yerlerinde gezen bir tutam platinle devam eden, geçen sene artık bayması ile bıraktığım eğlencem. 2001'de izmir'de pembe boya bulmak olaydı, çok hava basmıştım ah ah(gizlinot: notsohumblebrag)(gizlinot: swh). ayda bir yenilemek gerekiyordu rengi canlı kalsın diye. daha sonra pembe yaygınlaşınca aslında pembe tutsun diye saçın açılmış hali olan gümüş gölgeli platine döndüm, sadece bir tutama yaptırdığım için zararı sınırlayabildim ama oryali yiyen saç barbie saçına dönüyor, uçları özellikle. oryalli tutam kendi dalgasını kaybetmemişti fakat ucu 10-15 günde bir o tutamı burup kırıklarını alarak temizlemezsem bir garip duruyordu.

    şu anda ise canım çekerse diye aldığım 24 renkli saç tebeşirim aylardır hiç ellenmeden duruyor. sanırım beyaz nevresimlerimi renkli saçtan çok seviyorum artık, ah büyüdük!

    bu arada, sevgili (yazar: tlq)'nün de birinci elden aktarabileceği gibi, beyaz saç oryalle açılmış saç kadar iyi tutmuyor rengi, sanırım bunda oryalin saç telinin pullarını kaldırarak (yani saça zarar verip barbieleştirerek) boyanın saç teline nüfuz etmesini kolaylaştırmasının etkisi var. rengin açıcı ile işlem görmemiş sağlıklı saçın üzerinde bir tabaka olarak kalıp hızlıca akmasının sebebi de bu olsa gerek (gizlinot: diye mantık yürüttüm kendi çapımda).

    12 şubat 2014 11:46

    3. mavisi hoş durmuyor.yapmayın etmeyin gözünüzü seveyim.pembesi de hoş değil. hatta sarısı da kötü.doğallık en güzeli.ha beyazları kapatmaksa amacınız kahverengi,siyah en güzeli.

    13 şubat 2014 01:44


    4. doğal renler dışında beğenmediğim renkler.

    çok ergen olmak gerek benim nazarımda pembe, mavi saçlar için.

    13 şubat 2014 09:22

    5. tıpkı makyaj gibi, kendini ifade etmenin bir yolu renkli saçlar da.

    saçlarımdaki beyazların fazlalığı nedeniyle 18 yaşımdan bu yana saçlarımı boyuyorum. önce kendi rengim olan koyu kahverengi ile başladım, ne de olsa maksat sdece beyazları kapatmaktı. sonra yavaş yavaş karteladaki kızılar dikkatimi çekmeye başladı. ton adlarını bilmiyorum ama en koyusundan en açığına kadar tüm kızılları kullandım son on yılda. arada çikolata kahveye dönüşlerim oldu ama kızıldan vazgeçemedim.

    o kırmızının tonları ile ben içimde var olan "ben de buradayım! hayattayım" deme isteğimi yansıttığımı adım gibi biliyorum mesela. ama bir gün yetmedi bu bana. saçlarımın mavi veya yeşil olmasını çok istediğimi fark ettim.

    mavi olmasını istedim; çünkü (link: https://www.google.com.tr/search?q=tardis+blue&client=firefox-a&hs=x4C&rls=org.mozilla:tr:official&tbm=isch&tbo=u&source=univ&sa=X&ei=qHT8UtehJ8PRywO3toHYDw&ved=0CC4QsAQ&biw=1440&bih=797 tardis blue) denen renge tapıyorum(ybkz: :swh) hem de tam bir mavi kafasındaydım; biraz melankolik, biraz güvenilir, çokça hüzünlü... insanlara bunu anlatmak istemiştim belki de. ya da yeşil olmalı diyordum; yaşadığım gönül yorgunluğunu dinlendirmeli, parmaklarımın arasında saçlarım kayarken bana hayat vermeli yeniden...

    ama bunu en yakın arkadaşlarımdan birine söylediğimde "anime kızı mısın kızım sen? ne işin var maviyle falan. hem de bak sana ne söyleyeceğim; burda (istanbul) o kadar çok kilolu kızlar saçlarını maviye boyuyorlar ki... şişman oldukları için dikkat çekiyorlar zaten, bir de saçlar mavi olunca daha da fena oluyor" demişti. biraz düşüünce onun haklı olabileceğine karar verdim, cesaretim de kırıldı ve kırmızının başka tonlarına karar verdim.

    tam da o sıralarda süslü ile tanıştım mesela. buradan yola çıkarak boyaların çeşitlerini, uygulamalarını markalarını falan öğrendim yavaş yavaş. sonra da chili red denen renge karar verip yaptırdım. ikinci yıkamada neon bir pembe-turuncu karışımına döndü renk. acayip de hoşuma gitti ne yalan söyleyim. tüm arkadaşlarım, annem, teyzem, kuzenim (hatta 2 aylık yeğenim) çok beğendiler, sokakta tanımayan kadınlar ve erkekler, özellikle de çocuklardan o kadar çok iltifat aldım ki... özgüvenim yerine geldi, gülüşüm tazelendi vs. (bir tek o bana rengni değiştirme diyene beğendiremedim kendimi: kadıköy'de yürürken "bak bütün herkes sana bakıyor, görüyorum ben "cık cık cık" diyorlar, hiç beğenmiyorlar..." dedi adam ya! aynı kişilerden bahsedip etmediğimizi hep merak etmişimdir; çünkü ben hiç bana bakıp da yüzünü buruşturan birini görmedim o gün sokaklarda.)

    şimdilerde ise cherry red denen renkle devam ediyorum; çünkü iş yerinde o kadar açık renklerde saç için homurdanmalar çıkabilirdi. kaldı ki (link: http://jamaicanjeans.com/img/kartela.jpg cherry red) yüzünden bile amirimle üç aydır konuşmuyorum. saç rengimi beğenmemiş, beni tenkit almakla tehdit etti beyzade.

    bu seneki senelik iznimde ise mutlaka turkuaz veya yeşil bir renk olacak bu saçlar. geçen sene cesaretim kırılmıştı ama, bu sene artık daha eminim kendimden. renkler plastik olabilir ama tenim de bu renk oyunlarını kaldıracak beyazlıkta olunca pek çekinmiyorum böyle değişiklikler yapmaktan açıkçası. kendine yakıştıran, genelin aksine bu renkleri taşıyabileceğini düşünen, en önemlisi de kendini bu renklerle ifade edebileceğine inanan herkes denemeli bence.

    13 şubat 2014 10:53

    6. bu yaşlarımda saçlarıma kıyıp da yaptıramadığım, muhtemelen belli bir yaştan sonra da "artık yakışmaz." deyip yaptıramayacağım saç rengi. senelerdir en büyük hayalimdir, (gbkz: pembe) olanını çok severim. sarı saça pek yakıştırırım. birkaç sene önce izmir forum bornova, ikea girişinde platin saçlarının ense bölümünü çok tatlı bir maviye boyayan dağınık topuzlu hanım ablaya dibimi düşürmüşlüğüm vardır.

    bu kadar ukteli sözlük yazarı olduğunu bilmiyordum, görünce "saçları renkli boyuyoruz." kampanyası başlatasım geldi doğrusu :) yaşı başı, meraklı gözleri, "cık cık"cıları boşverip bir cesaret yaptırmak gerekli sanırım. ama bazı şeyler hep dile kolay tabi :)

    velhasıl renkli saç güzeldir, candır, baldır. cesareti olan bir koşu yaptırsındır. biz de burda kıskançlıktan ölelimdir :)

    6 haziran 2014 16:25

    7. kesinlikle hayata renk katan bir unsurdur. saçlarımı renklendirmeye 15 yaşımda başladım. ilk girişimim mor zemin üzerine saçlarımın uçlarını pembeye boyamak olmuştu, bir de bonus olarak kısacık punk kesim (gizlinot: asi gençlik). daha sonra her yaz mevsiminde farklı bir kızıl tonunu dener oldum, okullar açılınca boyalı kısmı kestiriyordum. bu böyle lise sona kadar devam etti. ben de saçlarımı beş sene kısa kullandıktan sonra uzatmaya karar verdim. uzun saçlarda böyle zırt pırt renk değişikliği kolay olmuyor tabii. saçlarımı boyadan arındırıp iki sene doğal halimle gezdikten sonra kızılı özledim (gizlinot: kızıl saç bağımlılığı). üniversite ikinci sınıfın sonlarına doğru arka arkaya her ay farklı tonlarda kızıl çılgınlığı yaptım (gizlinot: final sınavlarının kadınlar üzerindeki etkisi). sonra da dip boya sorunuyla uğraşmaktan bıkınca koyu kestaneye boyayıp rahatladım. bir daha beyazlarım çıkmadıkça saçlarımı boyamama kararı almama rağmen kpss'ye hazırlanmaya karar vermemle bu kuralımı yıkmam bir oldu. "ya olur da atanırsam?" diye bir an önce hiç deneyemediğim mavi ve yeşil saçların hayalini kurmaya başladım, sonuçta bir onlar kalmıştı. hazır çalıştığım yerden istifa etmenin verdiği rahatlığı da yaşıyorken geçtiğimiz sonbaharda saçlarımı ilk kez açtırarak sarı yaptım (sarı da aradan çıkmış oldu böylece), üzerine de bir güzel yeşil, o aktıktan sonra da mavi yaptım. benden mutlusu yok. memur olmasam bile eninde sonunda 1-2 seneye geri dönüşü olmayan iş hayatım başlayacak. bu minik çılgınlıkları yapmak için emekli olmayı bekleyemezdim herhalde. saçlarımı biraz mahvettim; ama pişman mıyım? asla! yıllar sonra baktığımda yüzümü güldürecek rengarenk bir sürü fotoğrafım ve sadece renkli saçlarım yüzünden yaşadığım enteresan ve komik anılarım var. hâlâ öğrenciyseniz ve aileniz sizin imajınıza karışmıyorsa ya da mesleğiniz bu tarz şeylere engel değilse hiç düşünmeden saçlarınızı istediğiniz renge/renklere boyayın. yoksa pişman olabilirsiniz.

    6 haziran 2014 16:49 6 haziran 2014 16:53


    8. neon turuncu ve neon yeşilden uzak durulması gereken alışılmamış saç renkleridir.

    7 haziran 2014 21:06

    9. Genelde klasik tarzların dışına pek çıkmayı sevmeyen bir kişiliğim olmasına rağmen, az önce Lily Allen'da gördüğüm versiyonuna bayıldım. Nasıl yakıştırmış kendine, harika!(link: http://content.asos-media.com/~/media/070714114918/Images/uk/2014/07/07-monday/WEEK-IN-HAIR/lily-allen-hair-rex.jpg?mw=398 Lily Allen Technicolour Hair)

    10 temmuz 2014 20:28

    10. Tontiş parmaklarımı görmezden gelebilirseniz görsellere saçlarımın şu ankini rengini yükledim.

    Edit: mor rengi manic panic pastelizer ile açarak elde ettim ama akınca da bu kadar pastel olmasa da benzeri renk elde etmek mümkün.

    2 eylül 2014 20:53 2 eylül 2014 21:15