1. genelde gratiste indirimde başıma gelen durumdur. hatta bir kızcağız peşimde dolanmış 'almakta kararlı mısınız, almayacaksanız ben alacağım da' diye sormuştu. ürün ne miydi? :(gizlinot: loreal volume million lashes mascara)
hele bir stradivarius-ayakkabı maceram var ki :)
bir ayakkabı beğendim. ayakkabı 37 numara ama eşi yok, tüm reyonları aradık taradık eşimle (gizlinot: o zaman nişanlıydık) ayakkabının eşi yok. nerdeyse bir saat bekledim.
sonra aynı şekilde diğer eşi benim gibi elinde dolaşıp fellik fellik diğer tekini arayan bir kız gördüm. içimdeki şeytan ortaya çıktı ve kızın pes etmesini bekledim.fazla uzun sürmedi, etti de(gizlinot: bebeğim sen de sözlükteysen öpüyorum seni:)) usulca gittim ve ayakkabıyı aldım.usain bolt gibi kasaya koştum.kızcağız gördü o an olup biteni yanıma geldi gülüştük falan,kanım ısınınca ihtiyacınız varsa siz alın deyiverdim!(gizlinot: başımdan aşağı kaynar sular eşliğinde ) yok sizin kısmetinizmiş gercekten deyince kız fikrini değiştirmeden sıra bana gelsin diye dua ettim.:)
eksilemeler olabilir diye acıklama getireyim, zira sözlükte çok garip kişilikler var.ayağı palet gibi(gizlinot: taraklı:( ) biri olaraktan o kadarr zor ki ayakkabı beğenmem, kendime ayakkabı yakıştırmak. hep böyle taklalar atmak zorunda kalıyorum :( begensen olmuyor, olanın modeli beğenilmiyor, açık ayakkabı giymek benim için büyük dert. sandaletler hayaldir benim için.
kızın gözü kalsaydı kesinlikle almazdım, gerçekten üzerinde göz olandan (herhangi bişey her şey olabilir) hayır gelmiyor.
bu da böyle bir anımdır.