1. Eskiden rujla hiç aram yoktu ama son zamanlarda küçük bir koleksiyon yaptım, dün elimde neler var diye kolumda hepsini swatchlamışken hızımı alamayıp isimlerini de yazdım. Bir amme hizmeti olarak buradan da paylaşayım da bir işe yarasın. İlgili medyayı ekliyorum.
Şimdi biraz da bu rujlardan bahsedeyim. Tabii öncelikle belirtmem gereken bir şey var, ben kolay bronzlaşan sarı alt tonlu, buğday tenli biriyim. Yukarıda dediğim gibi günlük ruj kullanmaya yeni başladım, bu yüzden bana uyan renkleri bulana kadar uygun fiyatlı rujlara yöneldim. Ama bu rujlardan bana kötü hissettiren de pek olmadı, yani ağır bir kokusu olan ya da çok ağır hissettiren. Sadece içlerinde a101 de çok ucuza görüp de rengini denemek için aldığım golden rose longstay prestige 11 numaraya çok elim gitmeyecek gibi. Onun nedeni de içinde simler olması, kuruduktan sonra bile yapışkan bir his bırakması ve dudağın dışına taşması. Az sürünce bu sorunlar pek hissedilmiyor ama yine de doğallıktan yana bir insan olarak bu özellikler çok hoşuma gitmedi. Onun dışında rengi güzel, kahveye kaçan bir nude tonu.
Şimdi dudağımda his olarak ve sürümü açısından en sevdiğim seriyle başlayayım. Beaulis'in dare it serisinden olan iki ruj bu açıdan en sevdiklerim. Yapıları çok ince, sürülmesi çok kolay, kuruluk yapmıyor (Ben yine de altına ve üstüne bir kat şeffaf lip balm geçiyorum) ve bardakta vs. pek izi kalmıyor. Tamamen sabitlendiği söyleniyor ama bence bu konuda garantili değil). Dare it olanı orta koyulukta bir kiremit rengi, caramel nude ise orta koyulukta sıcak bir kahve, ikisi de sıklıkla kullabileceğim renkler.
Yine de sanırım en çok kullanacağım renk, beaulis crush it serisinden whisper rengi. Daha kaygan yapıda, lip balm istemeyen tatlı bir şeftali-yavru ağzı tonu. Sabitlenme vaat etmeyen bir ruj zaten, kalıcı da diyemem ama sürümü çok kolay, sık sık tazelenebilir ve hafif silindiğinde bile dudakta tatlı bir renk bırakıyor. Okula giderken hafif bir ruj sürmek isteyenler için de çok güzel bir seçenek bence.
Keep it serisinin casual rengi de favorilerimden biri. Gerçekten çok hafif, çok kolay sürülen ve çok hafif bir kızıllık içeren bir karamel tonu diyebiliriz buna da. Beaulis'in ince asansörlü ambalajları klasik ruj şeklinde olanlara göre daha kullanışlı bence. Crush it ve Kiss it'in ambalajları çabuk dağılacak gibi, ayrıca whisper rengi geçenlerde dışardayken çantamda biraz yumuşamış ve sürerken tepesi kırılıverdi.
Gelelim meşhur soft kiss rengine. Bu tam bir dudak rengi. Bende gül kurusu gibi duruyor. Ama şeftali tonunu kendime daha çok yakıştırdığım için whisper'ı daha çok kullanıyorum. Flormar 17 numara ile bu ikisi çok yakın renkler. İkisi de çok hafif ama flormar dudağa bi tık daha iyi oturuyor sanki.
Son olarak flormar sheer up'tan bahsedeyim. Bunun çok kaygan bir yapısı var, ıslak bitişli, neredeyse lip balm gibi ve adı üstünde belli belirsiz bir renk bırakıyor. Rengi çok çok az şeftalilik barındıran açık bir pembe.
Bu rujları karıştırarak da bazı denemeler yaptım ve hoş tonlar elde ettim. Kahveye pembe katarak daha nude bir ton ya da şeftali tonuna biraz kiremit katıp biraz daha koyu bir renk elde ettim.
Bu koleksiyona tenime yakışacak kırmızı bir ton da eklersem sanırım yeterli bir paletim olacak. Aslında elimde clinique crayola serisinin brick red rengi var, bana kiremit alt tonlu kırmızılar uygun gibi. Ama flormar mat serisinin redness rengi pembe alt tonlu bir kırmızı ve bende kötü duruyor. Onu da dare it ile karıştırınca kiremit bir ton oldu ve daha iyi durdu. Şimdilik böyle, ruj maceralarım sürdükçe güncellerim :)