sabrina

1. Ukte sahibi (yazar: pamuk)

Sabrina orijinal adıyla sabrina the teenage witch 90-2000ler dizisi. O yıllarda ben de herkes gibi salem adında siyah bir kediye sahip olmak istiyor, 16 yaşımı iple çekiyordum. Ah, nostalji <3

2. Çok değil bir kaç ay önce flash tv de yayınlanıyordu. Ama ne yayınlanma 10 dk dizi 30 dk flash indirim kartı reklamı. Ona rağmen bile izlerdim artık flash indirim kartı reklamlarını ezberlemiştim. O derece seviyorum. (link: https://youtu.be/b858rOO21Fw Şöyle de bir spin off u var inanılmaz komik )

3. Netflix’te yayınlanan yeni yapımının çıkmış tüm bölümlerini izleyip geldim, açılın.

Eski yapımını çocukluğumda izlediğimden oldukça aşina olduğum aile spellmenlar’ı baya özlemişim öncelikle. Bu yeni yapımında diziye daha çok gizem ve gerilim katıldığını düşünüyorum. Efektler ve oyunculuklar müthişti bence. Ama en çok bu aralar mistik-kış temalarına hasta olan bana görsel şölen yaşattığı içim bayıldım. Dekor, çekimler, ışık, o sisler içindeki kasaba tek kelimeyle ba-yıl-dım.

Bildiğimiz sabrina’dan daha farklı olmuş, dediğim gibi gerilim baskın. Eşcinsellik ve feminizm de güzel işlenmiş, takdir edilesi. 

Gerilim-korku sevdiğim için öyle çok tırsmadım ama izleyen bir arkadaşım gece uyuyamadığını filan söyledi, bu tarz şeylerden etkileniyorsanız tek başınıza izlemenizi tavsiye etmem. Her bölümde gerilim dolu olaylar var çünkü. 

4. görsel tasarımına bayıldığım dizi. oyuncuların suratında filtreler yok. yüzlerindeki gözeneklere kadar görebiliyorsunuz, burada öne çıkan doğallığa bayıldım. filtreler onun yerine atmosfer yaratmak için kullanılmış. tüm diziye kasvetli ve çekici bir sonbahar/kış havası hakim. efektler başarılı. dizi yer yer biraz şaşırtıcı. hiç beklemediğiniz bir anda beklemediğiniz bir olay oluyor. ama en mühimi ben sabrina'nın bu yorumunun çok başarılı bir kara mizah örneği olduğunu düşünüyorum.

ilk versiyon gibi tatlı, romantik ya da çocuklar için uygun bir dizi değil. ilk kez izleyecek olanlar, twilight serisi türevi romantik bir iş beklemesin. dizide orijinal sabrina'daki tiplemelere görünüş açısından sadık kalınmış ve ayırt edici özellikleri abartılarak bambaşka bir senaryo yazılmış. sabrina rolündeki kızsa gönlümü fethetti.

büyüdür, zarttır, zurttur, kandır cesettir, böyle şeylerden etkilenenlerin, bu diziyi (tam olarak korku kategorisine sokamayacak olsam da) geceleri tek başına izlemesini önermem.

5. Dizinin bazı şeylerini çok sevdim bazı şeylerindense hiç hoşlanmadım ama benim için akıcı bir diziydi. Her ne kadar sabrinanın bazı tripleri beni ilk bölümlerde delirtmiş olsa da (gizlinot: Biraz itici bir hanım kızımız ama daha sonra açılıyor. ) Ufak ufak şeytanlıklara kendini kaptırması nedeniyle pek bir şey söylemeyeceğim.

-Buradan sonrası spoiler içerebilir-

dizinin görselligine,(gizlinot: Ne denir bilmiyorum) dekoruna bayıldım. O karanlık hava ve sabrina hanım kızımızın halalarıyla beraber yaşadığı eve bayıldım. Ancak bazı sahneler komik derecede sahteydi. Mesela pek sevgili karanlık lordumuzun(gizlinot: Şeytan) okul müdürünün içine girip sabrinayla konuştuğu sahne. Gözlerinden akan kan için ketçap kullansalar daha güzel olurmuş. Sanki suluboya sürmüşler gibiydi. Yine pek sevgili karanlık lordumuzun sureti de çok sahteydi. Karşımızda doldurulmuş bir keçi varmış hissi verdi bazı sahnelerde.

Dizideki en sevdiğim karakterler Zelda hala, sabrina'nın kuzeni ve Lilith oldu. sabrina'nın hafif mıymıy bir karakter olmasından yine bahsetmek istemiyorum. Ayrıca salem'in miyav miyav diye iletişim kurması yerine konuşmasını beklerdim ve daha fazla ön planda olmasını isterdim. salem çok eksikti bence. Gelecek bir sezon olacağını tahmin ediyorum umarım miyav miyav iletisiminden vazgeçer ve lilith'in kargası gibi konuşabildiğini görebiliriz.

Bence boş vakitlerde izlemelik güzel bir diziydi. Umarım bir sezon daha gelir.

6. Son günlerde sık sık aklıma britney spears in konuk olduğu (link: https://youtu.be/NZUmIE9gYI8 bölüm) geliyor, sanırım babası doğum günü hediyesi olarak britney'i getiriyordu fiyuvv diye, Daha sonra da sabrina (link: https://youtu.be/Q4VK9_CfOLQ crazy) klibinde oynamıştı, heyyy gidi günler hey, sene 1999 daha milenyuma girmemişiz.

Bende bekler dururdum britney doğum günüme gelecek diye.