satış danışmanı

1. perakende sektöründe çalışan satış yapmakla yükümlü çalışanlardır .

(bkz: gratis)(bkz: watsons)(bkz: mavi)(bkz: teknosa)(bkz: vatan bilgisayar) örnekler çoğalabilir .

biraz uzunca bir yazı oldu . bilgilendirme amaçlıdır .

tanımı yaptığıma göre biraz zorluklarından ve güzelliklerinden bahsedeyim .

zorlukları ;

1. tüm mesainiz ayakta geçer (gizlinot: yemek molası haricinde çoğunda oturmak yasak ! )

2. gelen müşteriler sabrınızı zorlar . günde belki 500 kişiyle muhattap olursunuz bunların hepsi iyi niyetli insanlar değildir . dış görünüşünüze göre sizi yargıyalan , sizi aşağılayan , hiç çekinmeden hakaret eden insanlar olur . böyle biri bile gelse "durun benim moralim bozuldu azcık şu köşede ağlayıp geleyim " diyemezsiniz , işinize devam etmek zorundasınız . mağazadan içeri girdiğinizde tüm sıkıntılarınızı bir kapının önünde bırakmak çok kolay olmuyor .

3. içeri giren her müşteriyi karşılamak zorundasınız , göz hapsinde tutmak zorundasınız , öyle ki içeri giren her müşteri potansiyel hırsız olabilir . hırsızlık durumunda zararı satış danışmanlarına ödeten firmalar var ! (gizlinot: başıma geldi ondan biliyorum)

4. size hedefler verilir , eğer gerçekleştiremezseniz ona göre para alırsınız , hiç bir zaman net maaşınız belli olmaz . prim sistemi oldukça zorlayıcıdır . alacağınız maaş için kırmak ve kırılmak zorunda kalırsınız (gizlinot: işi bırakmamın en büyük sebebi ).

5. müdürünüz iyiyse çalıştığınız mağaza sizin için çiçek bahçesidir . ama eğer müdürünüz kötüyse , size takıksa burnunuzdan getirir . izin kullanmanızı engeller , fazla mesai yaptırır , göreviniz olmayan ağır yükler yükler ve bu ilgilendiğiniz müşteriye olan tavrınıza yansır .

6. sebepsiz yere işten atılabilirsiniz .

7. (bkz: gizli müşteri) konusundan (no:179856) burda bahsetmiştim burada ayrıntıya girmeye gerek yok .

8. firmalar iş aşı eğitimi verir , benim ki 2 haftaydı ürün gamı onbinlerle ölçülen bir firmada çalıştım , görüğümüz eğitimin belli başlı konuları vardı , hiç bir zaman tüm ürünler tek tek anlatılmadı . bu yüzden tüm ürünler hakkında geniş bir bilgiye sahip olmadım . kimseninde olabilceğini sanmıyorum .

9. perakende sektöründe tutunmak zordur , özellikle gratis ve watsons gibi mağazaları baz alarak söylüyorum satış danışmanı sirkülasyonu oldukça fazladır . böyle yerlerde senelerce çalışamazsınız , ben burdan emekli olurum gözüyle bakamazsınız .

10. vardiyalı çalışırsınız avm ise çıkış saatiniz genelde 10 dur , cadde mağazaysa şanslısınız çıkış saatiniz 9 . tebrikler bütün sosyal yaşantınızı kaybettiniz. resmi tatillerde bile çalışmak zorundasınız

olumsuz yanlarını daha sayabilirdim ama aklıma geldikçe darlandım , o yüzden olumlu yanlarından bahsedeyim ;

1. eğer sosyal fobiniz varsa , çekingenseniz kendinizi aşmak için süper bir meslek .

2. gerçek dostluklar kazanabilirsiniz .

3. sattığınız bir üründen memnun olan müşterinin tekrar gelip size teşekkür etmesi sizi 1 kaç gün mutlu edebilir . kaçınız memnun kaldığınız satış danışmanları için çağrı merkezini arayıp teşekkür ediyorsunuz ?

4. çalıştığınız arkadaşlarınız aileniz olur , eğer mutlu bir çalışma ortamınız varsa sizden iyisi yok .

tabiki kibirli çalışanlarda var veya işini tam olarak yapmayan ona verilen eğitimleri bilinçli takip etmeyen . ama bunu genel tanımlandırmamak lazım yani (gbkz: gratis çalışanları) (gbkz: watsons çalışanları) . benim süper memnun olduğum bir satış danışmanı var mesela gittiğim gratisde her zaman selamlaşır muhabbet ederiz . ama hoşlanmadığımda var .

tam 3 sene satış danışmalığı yaptım . burda yazılanlar sadece benim deneyimlerimdir . istediğim sadece biraz empati yapılması . karşındaki kişi bir ürünü bilmiyor diye aşşağılanmaması .

benim hala görüştüğüm karşılaştığımda selamlaştığım müşterilerim var mesela yada arayıp hala ürünle ilgili soru soranlar . bu beni %100 süper bir satış danışmanı yapmaz aksine çokça şikayet almışlığım müşteri ile tartışmışlığımda var . insanız günümüz günümüze uymuyor malesef .

2. Bununla alakalı başka bi girdi yazmıştım, buraya da yazayım.

Satış danışmanlığı yapmak istiyorsanız inditex'e girmenizi kesinlikle ama kesinlikle öneririm.

Öncelikle, insanlarla birebir muhatap olduğunuz her iş zordur. Bunun fiziksel yorgunlukla birleştiğini düşünün. Ben inditex'te çalışıyordum ve düştüğüm mağaza hem marka, hem avm, hem de müdürü açısından harikaydı. Buna rağmen ilk üç hafta hep ağladım, ayaklarımın ağrısından dışarı çıkmadım, hatta tuvalet molasına gidiyordum sırf biraz oturabilmek için, bunalıma girdim, yapamıyorum dedim. Gerçekten müdürüme de yapamıyorum kalifiye değilim demek ki dedim. "olur mu öyle şey senin shiftlerini alışana kadar hafifletirim yaparsın" dedi. Anca öyle devam edebildim sağolsun. Sonrasında birden şak diye alıştı vücudum. Yani işe yeni giren varsa umudunu kaybetmesin, vücut alışıyor.

Alışıyor da hep bi yorgunluk oluyor yine üzerinizde. 7:30'ta ürüne geliyorsunuz, ispanyadan gelen ürünleri tek tek çıkar etiketle ayır duvar koordinasyonu yerleştirmesi bik bik bik. Ürünlerin fiyatı değişir akşam etikete kal. İndirim günleri iptalsin zaten. Kabus gibi müsteriler. Fare gibi dadanan hırsızlar yüzünden azar işit.

Bunlara okeyseniz inditex'e başvurun derim. Verdiği para sizi tatmin eder. Öğrenci için muazzam bir meblağ. Tüm inditex ürünlerini altıncı aydan itibaren indirimli alırsınız. Ders programınıza ya da haftalık shift yapılmadan önce verdiğiniz isteklere göre ayarlarlar çalışma saatlerinizi. Yılbaşılarında hediye çeki verilir. Ve en önemlisi dediğim gibi insan muamelesi görürsünüz.

Bu arada çalışmak istediğiniz avm'lerin başında İstinye Park ve akasya gelsin. Cevahir'i tavsiye etmem çünkü Türkiye'nin en yoğun ve en yorucu avm'si. Benim en yakın arkadaşlarımdan biri de uzun zamandır orada çalışıyor, başka süslüler de varsa orada çalışan kalbim sizinle <3 marka olarak da zara, zara home ve oysho'yu önermem. Zara en yüksek maaşlısı ama daha çok yıpranırsınız. Zara home ve oysho da görece biraz sıkıcı (mağaza küçüklüğünden vs)

Bu arada benim işten çıkma sebebim ayağımda kemik kayması olduğu için doktorun bana ayakta yapılan işlerde çalışmayı yasaklamasıydı.

3. Üniversitedeyken yaz döneminde boynerde çalışmıştım geçiçi bi iş olduğu için bikini mayo bölümüne vermişlerdi firma elemanı olduğu için mesai saatleri,prim ve maaş anlamında boynerle muhattap olmadımdan bi yorumda bulunamayacağım ama müşterilerle alakalı yorumlarda bulunabilirim.

Cebinde parası olduğu için ve sizin yaptığınız mesleği küçük gördükleri için sizi eziyolar arkadaşlar hem de nası 

Regl olmuş şekilde iç çamaşırsız bikini altı deneyen mi dersin bikini askılarını yürüten mi dersin bikiniye rujunu mu süren dersin neler neler korkunçlu

4. ilk tercih edilecek meslek olmamasıyla beraber bu işte de en başarılı insanların diğerlerinden sıyrıldığı meslektir

gözlem yeteneği olan iletişim becerisi olan biraz da zeki girişken satış danışmanları her zaman bana doğru alışveriş yapmama yardım etmişlerdir.

süslü sözlük olduğu için gratisten örnek vereyim. bir şubesine ilk defa indirimde gitmiştim. soru soracak birini arıyorum. bir kadın danışmana rastladım. güvenemiyorum da ama doğru mu biliyor yanlış mı diye. kadın beni bir şaşırttı. süslü sözlük tek başına halt etmiş yani. tabi diğerleri de görünce bilgili danışmanı hemen geldiler herkes bir ağızdan soru soruyor :) nasıl daha önce bulamamışsak artık bilgilisini üstüne üşüştük

kıyafet alışverişinde de bazen gidiyorum ben şu tarz bu tarz bir elbise/pantolon istiyorum diyorum. bazıları modacı gibi şıp diye önüme seriyor. zevk sahibi olanlardan yardım istemek keyifli oluyor. ve hep o çalışana denk gelmeye çalışıyorum

çok zor bir iş ama. ben de elimden geldiğince derli toplu bırakmaya dikkat ediyorum denediklerimi

5. Lcw'da çalıştım.ilk destek eleman olarak sonrasında part time olarak.hem okula gidip hem çalışmam gerekiyordu.aldığım burs ozalit paralarıma malesef yetmiyordu.bayram zamanları sinirden ağladığımı biliyorum.ayağımın altı su topladı kaç defa, molaya bile çıkamadığımız zamanlar oldu.ben bebek reyonundaydım.o kadar sorumsuz anneler var ki aklınız şaşar.1 saatte 3 defa kaybolan çocuklar vardı.bi defa tuvalet yok dedim diye adamın birisi ana avrat küfretti.gecesinde proje yetiştirip, sabahında dersten çıkıp işe geldiğim bi gün hanımefendinin birisi sırf gülmüyorum diye işini sevmiyosa defolsun gitsin diye şikayet etmişti.soyunma odamızda gencecik kızların bacaklarını görünce uzun süreli çalışmamam gerektiğini tekrarladım durdum kendime.2 seneye yakın çalıştım.suan asla aldığım ürünü katlamadan bırakmam.çünkü bizim bakıp bakıp yığdığımız o giysileri birileri ayakları parçalansa bile gece yarılarına kadar toplamak zorunda.ve gerçekten çoğu kişinin dediği gibi ihtiyacı olmayan çoğu kişi o işi yapmaz arkadaşlar.bu işi seçen var mı? Evet var ama çok az bi kesim.hani kızıyoruz ya bazen peşimizde dolaşanlara.hırsızlık olayı olduğunda veya girişim olup ürüne zarar geldiğinde o müdürler insanı itin götüne sokarlar.

6. bu aralar tiktokta oldukça fazla derecede kozmetik mağazalarında "bu ürün biraz pahalı yalnız" vs şeklinde cevap almış müşteri şikayetlerine denk geliyorum. benim de tam tersi bir anım oldu.

şu zamana kadar kozmetik danışmalarıyla birçok sorun yaşamışımdır ki buna eski mac çalışanlarının snobluğu da dahil olmak üzere ama en unutamadığım bundan belki 15-16 sene önce cevahir'de bana simli far satmaya çalışan danışmandı. sanırım bareminerals olabilir. farın fiyatı o zamanın parasıyla 20 ytl. golden rose'da vs tekli farlar da 5 ytl olsun. neyse farı oldukça beğendim ancak fiyatı pahalı geldi. kıza da güzelmiş ama pahalı dedim. kız da bana "ama bu kadar kaliteli ve güzel bir far için bu fiyat hiçbir şey. hem nelere bu paraları vermiyoruz ki?" demişti. Ben de "cebimdeki paramın kısıtlı olması size neden tuhaf geldi anlayamadım ve de bakış açınızı rahatsız edici buldum." demiştim. sonra kız kemkum hık mık etti. ben de çektim gittim. anlamsız şekilde olayı dün gibi hatırlıyorum. 

7. markaların ödül kupasıymış gibi etrafta gezdirmemizden gurur duyduğu torbalarını "hayır almayayım, teşekkür ederim, çantam var" diyerek reddettikten sonra bu kişilerin yüzlerinde oluşan ifadeye bayılıyorum. "ama neden almıyorsunuz? aldığınız şeyi alışveriş torbasına mı koyacaksınız?! ama hanımefendi bu bir vakko!", yalan söylemiyorum, yaşandı.