1.
kimini hayattan ,kimini sevdiği insandan soğutan veya tam tersi reaksiyon vererek içten içe duygusal anlamda daha çok bağlanıp insanı üzülmeye hatta depresyona bile sevk edebileceğini düşünmekte olduğum keşke kimselerin basına gelmese dediğim hadisedir.
2.
Ciğerinizi söker.
(bkz: gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar)
20 ekim 2016 14:41
20 ekim 2016 14:44
3.
Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi
4.
Şu sözü akla getirir;"Ben senin için boşa kürek çektiğimi sen başka gemiye bindiğinde anladım"
5.
Nedense beni de buz gibi soğutur. Acım az oluyor o andan sonra ilgim bıçak gibi kesiliyor ve yoluma bakıyorum. Galiba benim için hayırlı oluyor djdndnfnfn
6.
bir ayrılık şarkısı seç, aynaya bak benim için..
Derin bir moral bozukluğu, sessiz sakin bir köşe, kulaklık, ve kapanış.
Allah göstermesin kimseye yıkılışı sessiz ve derindir.
7.
önce donup kalma, ardından buruk bir gülümseme, "sıkıntı yok benim için," dedikten sonra duvarlara bakarak bazen boş bir kafa ile bazen ise nereden hangi düşüncenin geçtiği belli olmayan bir zihin ile uzaklara dalmak...
eğer platonik ise, "o mutluysa ben de mutluyum," kafasıyla yeni aşklara yelken açma ile biter.
8.
Bir kaç gün önce yaşadığım hüzünlü eylem. Eğer yüzündeki vazgeçişi görürsen bunu kaldırman daha kolay sanırım..
9.
Bundan tam yedi sene önce benim açımdan tam bir trajedi sayılabilecek bir anım geldi aklıma. Ayrılık sonrası malum depresyon dönemindeyim. Hiçbir şey umurumda değil, evde pinekleyip, Cem adriana, halil sezaiye bağlayıp taze yaşanmış anılarıma replay yapa yapa ağlayıp günümü hiç ediyorum.(gizlinot: O zamanlar halil sezai furyası vardı şu an nedense halil sezai dinlemiş olmama şaşırdım) neyse ogünlerden birinde ev arkadaşım aradı memleketinden dönüyor, valizleri ağırmış yardım istedi. Duştan yeni çıkmışım saçlarım harry potter hagrid’den hallice, üzerimde eski bir eşofman var. Dışarıda yağmur yağıyor. Üzerimi giyip saçlarımı düzeltsem arkadaşım o yağmurda beni bekleyecek. İçim elvermedi onu bekletmeye. Zaten gece olmuş kim görecek yaa dedim o paspal halimle utanmadan eşofmanın üzerine deri ceketimi giydim. Bu süper ezik kombinime yağmur da eşlik edince bunalımıma pek yakışan bir hava doğrusu diyerek taktım kulaklığımı duygusal müziklerime devam ede ede yürüyorum. Karşımdan bir çift geliyor. Çocuk bir eliyle kıza şemsiye tutmuş, diğer eliyle beline sarılmış. yağmura benim açımdan bakınca evsiz biri yağmur altında kalmış sanır insan, bir de bunların açısından bakınca romantizm kokuyor hava bayağı bayağı. Derken yaklaştık, yaklaştık ikisiyle de ayrı ayrı göz göze geldik. Ben onları süzüyorum onlar beni. Kız da çok şık giyinmiş, topuklu ayakkabılarıyla salına salına yürüyor. Öyle salınarak geçip gittiler. Müziği kapadım, o an ev arkadaşıma da, valizlerine de, yağmura da, halil sezaiye de her şeye küfrettim içimden. Bu çöküş dönemi benim için utanç verici olmakla beraber aydınlanmayı da beraberinde getirdi. Bir daha ne olursa olsun öyle kendime acıyacağım bir halin içine kendimi sokmadım.insanlar hayatına pekala devam ederken benim kendimi paralıyor olarak bulmam beni çok güzel kendime getirdi. Bir sonraki karşılaşmamızda durum tam tersiydi. Çok şık, gayet bakımlı bir şekilde bütün mutluluğumla yürürken karşımdan yine bu çiftimiz geliyordu, suratlar düşük bir şekilde. Hiç yüzlerine bakmadım. Deyim yerindeyse salındım geçtim. Uzun uzun zaman sonra bu arkadaş mesaj atmıştı kimse senin gibi olamıyor diye. Üstelik hala aynı kız arkadaşıyla beraberken. Cevap bile vermedim. Kendimi öyle dipten böyle yukarı nasıl çektiysem teşekkür etmem gerekirdi aslında. Onu da içimden ettim
10.
Başıma gelen muazzam (gizlinot: ağlıyorum) olay. Kendisiyle çetrefilli bir sevgili olmaya çalışma zamanımız oldu. sonra anlaşmazlıklar çıktı, saçma da olsa bir konu üzerine anlaşamadık. tam bir gün sonra, evet bir gün sonra kendisi sevgili yaptı, her yere fotoğraflar koydu hala da beraberler. bir köşeye siniyor, mutluluklar dilemekten başka çarem kalmıyor. hayat.