yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    16 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    içimdeki bu arabeskliği nasıl öldürebilirim?

    dış görünüşümle içimin bir gr alakası yok. resmen iki farklı insan olarak devam ediyorum hayatıma. dıştan hanım mini bir kadınım içim bazen ergen bazen yetişkin arabeskliğinde takılıp duruyor. besteler, en low şarkılarla dolup taşıyor içim. her şeyi dramatize ediyorum içimden. kendi kendime cringe geliyorum sonrasında. türk filmi gibi yaşayamazsın bu hayatı be hayatım dedirtecek kadar zırvalıyorum ya hayatımda. ve ben seviyorum da böyle yaşamayı aslında ama artık 30a az kaldı bu zihniyet bana zarar veriyor hissedebiliyorum, durduk yere olmadık mutsuzluğu yaşamak istemiyorum ya kısaca. benim gibi olan birileri var mı, yoksa tek mal ben miyim? şunu yazarken bile dolunayın altında oturan 3 ağabeyden ölene kadar aşkım dinliyorum kimi be mal karı kimi?? kalk bulaşıkları yıka 2 sf kitap oku. 

    tarih
    oy (güzelinden)

    1. Yengeç ya da balık mısın süslü 

    31 mayıs 23:52

    2. Oğlak ve yükselen oğlağım süslü. 

    31 mayıs 23:54

    3. Ay burcun ne 

    1 haziran 00:20


    4. Onu bilmiyorum maalesef 

    1 haziran 00:22

    5. kendi duygularınızla, kendi zevklerinizde barışın tavsiyem bu. arabesk veya slow şarkı dinlemek çok "low" yabancı şarkılar dinlemek cool değil. Asıl böyle kalıplar içinde yaşamak çok kötü. farklı dillerde farklı ezgiler bambaşka türler hoşunuza gidebilir, sanat müzik resim bunun için var. Tek bir güzel, tek bir doğru yok. Duygusal olmak da utanılacak bir şey değil. Bazı duyguları fazla fazla yaşayabilirsiniz, inanın hiçbir şey hissetmemek çok daha kötü. Heyecan, üzüntü, özlem hepsi bizim için. 

    Bir örnek verecek olursam yıllarca düğünlere gitmem aman oynamam, aman çok cringe kına gecesi ne evden kız alma ne yaa dedim durdum sonra düğün zamanım geldi djdjj kasıntı olmanın ne kadar kötü gözüktüğünü farkettim, kendime sınır çizmeyeceksin relax olacaksın ve sadece mutlu olmaya odaklanacaksın dedim. Ailelerin istekleri bizim isteklerimiz geleneksel modern karışık bir şeyler oldu. Ve hayatımın en eğlenceli en güzel günlerinden birini yaşadım. Deli gibi eğlendim, dans ettim, güldüm. Üstelik o düğünden sonra birçok olumlu geri dönüt aldım çok eğlenceliydi diye. Yapmam dediğim utandığım şeyleri yapmama rağmen. Utanç bizim içimizde. Kendimize koyduğumuz sınırlarda. Keşke tüm hayatımda böyle alalem ne der demeden içimden geldiği gibi yaşamayı başarabilsem ben de.

    Bir de belli bir yaşa gelince lisede ya o türü ben dinlemem ya diyen tiplerin şimdilerde türkçe popla eğlendiğini ve hepsinin ezbere bildiğini görüyorum :) hani dinlemiyordunuz? Bazıları ise hala kendine sınır çizme peşinde. Bir tane hayatın var havalı değil diye sevdiğin müziği dinlemeden geçiriyorsun, çok acınası değil mi ya. İçinden geldiği gibi yaşa süslü. Doğallık en cool şey bence. 

    1 haziran 01:20

    6. Bu arada ben de çocukluğumu, sevdiklerimi, gelecekte olacak kötü senaryoları düşünüp üzülüyorum. Bu kimine arabesk, cringe gelebilir. Ama bu bana şunu katıyor: anın ne kadar kıymetli olduğunu farketmek. Şuan evimdeyim, güvendeyim, sevdiklerim yanımda, sağlıklıyız. bir sınava hazırlanıyorum stres yapıyorum şu dönem ama şu an ne kadar kıymetli aslında. Sonra çevreme karşı daha merhametli daha duyarlı olmamı sağlıyor bu durum. Kimseyi kırmadan, o anın belki bir son olabileceğini alttan alta unutmadan bir iletişim kurmaya çalışıyorum. Seviyorsam sevdiğimi, özlüyorsam özlediğimi değer verdiğimi çekinmeden söylüyorum. Aynaya bakıp çıkan 10-15 tel beyaz saçı görünce ileride saçlarımı boyatırken bugünleri özleyeceğimi farkediyorum mesela, elime yüzüme bakıp gençliğin de kıymetini bilmem gerektiğini hatırlatıyorum. Bence hiç düşünmeden, inceliksiz bir hayatı yaşamaktan çok daha iyi böylesi. 

    1 haziran 01:28

    7. A4 uzun uzun yazdığınız için çok teşekkür ederim. Çok naziksiniz. Yazdıklarınızdan çıkarım yaptım biraz ve sizin sınırlara sahip olduğunuz söyleyebiliriz bence. Benim hiç sınırım yok ne yazık ki.  Ben şu biçimde takılabiliyorum bir noktadan sonra çünkü sınırlarımı koruyamıyorum. çok nadir de olsa keyifli,uçuşup duran, ve geleceğe dair umut besleyen yanıma denk gelebiliyorum. Bu şahit olmuşluk genel ruh halime öyle büyük küfürler ediyor ki öyle yazık ediyormuşum gibi hissediyorum ki kendime. Zorluyorum kendimi o gün, keyifli şarkılar açıyorum, me time yapıyorum, high kalmak için kendime iyi gelecek ne varsa yapıyorum işte. Yarın yine aynı ben. E ben seni dün motive etmiştim, sözler verilmişti. Bugün yine niye en diptesin.... müzik dinlemeyi yasakladım bi dönem kendime. Beynimin içinde orkestra var, kendim çalıyor kendim söylüyorum. Depresif olmak kaderim mi yani. Bilmiyorum yani. Hayır bundan çok yakın döneme kadar da zevk alıyordum. Sonra hayatın çok hızlı geçtiğini fark ettim. 30a doğru kazanılan farkındalıklar.... 

    1 haziran 02:13


    8.  Link olmamış

    1 haziran 02:13

    9. Ss senin arabesk ruh hali diyerek tarif ettiğin şey distimi olabilir mi? Yoğun bir depresyon değil ama uzun süreli bir hayattan bezmişlik, anlamsızlık, keyif alamama durumu tarifliyor gibisin. Yaşama karşı sevincin heyecanın kalmamış da varmış gibi yapmaya çalışıyor gibi geldi bana. Belki biraz psikoterapi, medikal tedavi bu yorgun ruh halinden çıkmana yardımcı olabilir. Profesyonel destek alma konusunu düşün istersen 

    1 haziran 03:34

    10. kimleri dinliyosun

    1 haziran 09:37