1.
Merhabalar herkese,
Öncelikle uzun bir yazı olacak, onu baştan belirteyim. Ama sonuna kadar okursanız, umarım siz de bu mevzu bahis "kampanyaya" bir süreliğine bile olsa katılırsınız ve buradan birbirimize destek oluruz. :)
Uzun zamandır aklımdaydı, sosyal medyayı tamamen olmasa da bir süreliğine kesmek. Her şey çok bayağı. Özellikle instagram. Arkadaşlarımı bile takipten çıkaracak noktaya geldim çünkü tek paylaştıkları mekan, yok oje yok makyaj. Bi tanesi anne oldu bu sefer de sürekli çocuğunu paylaşıyor. "Oğlum zart dedi" şak foto, "oğlum zurt dedi" şak video. Bunaldım yani bunları timeline'ımda görmekten. Sırf hava atmak için, o like'ları görünce geçici mutluluk yaşayıp, kimse artık fotomuzu beğenmeyince yeni fotoyu çekmek için "konsept" bulmaya çalıştığımız, "en mutlu, en zengin" olmaya ya da görünmeye çalıştığımız iğrenç bi platform. Hatta takıntı bile etmiştim bi iki kişiyi, şeyma subaşını mesela. Tamam metres falan ama instagramına bakan onu dünyanın en mutlusu sanır. her gün gezmeli, bol paralı müthiş bi hayat; dersin. neyse, velhasıl kelam, instagram'ın beni böyle böyle zehirlemeye başladığını sezdim.
İki sene önce bi kitap okumuştum, "the shallows: what the internet is doing to our brains" diye. müthiş bir kitap. okumadıysanız mutlaka okuyun, türkçe çevirisi de satılıyor ama kitap neden rağbet görmedi ülkemizde, çok anlamadım. ama o kitaptan şu kadarını diyeyim, internet ve özellikle sosyal medya, zamanımızı çalıyor, bizi daha aptal hale getiriyor ve üretkenliğimizi sıfırlıyor. sosyal medya yüzünden kitap bile okuyamıyor hale geliyoruz. kendimde de bunu gördüm. ve bugün, instagram'da hikaye yapmaya çalıştığımda telefonum "dolu" uyarısını verdi. bikaç şey sileyim, diye girdim baktım facebook, instagram ve snapchat 500'er mb yer kaplıyor. üçünü de sildim. o anki tek amacım telefonda biraz yer açmaktı. ama inanır mısınız o kadar rahatladım ki. artık bana sürekli vakit kaybettiren üçlü yoktu. tamam belki sadece bikaç saat oldu ama bunu şimdilik bikaç gün, sonra daha uzun vadeli götürebilirim diye düşünüyorum.
hesaplarımı silmedim, sadece uygulamaları sildim. sadece messenger ve whatsapp var şu an. ikisinden de çok fazla msj atan olmaz zaten, çünkü sevmem öyle msjlaşmayı. ama bana ulaşmak isteyen bunlardan ulaşabilir. bu da yeter. gerisine gerek yok. ne dersiniz? siz de birkaç gün olmasa bile, belki bir günlük bu "sosyal medya orucu"na var mısınız?
2.
Uzun zamandır yapmakta olduğum durum. İnstagram kullanmıyorum, snapchat twitter vs vs herşeyi sildim. Sadece sözlüğe giriyorum sözlük. Gerçek şeyler yapmaya daha çok vakit buluyorsunuz. Kitap okumak gibi mesela. Deneyin süslüler
3.
Benim de uzundur katıldığım kampanyadır. Kişisel ınstagram hesabımı kapatarak başlamıştım ınstagramda gördüğüm her şey bana yapmacık geldiği için, artık o kadar saçma buldum ki tak diye kapattım. Feysbuk uygulamasını da kaldırdım, sadece messenger duruyor. Twitter zaten hiç kullanamadım o yüzden hesabım yok. Bir tek açıp sözlük okuyorum. Arada takip ettiğim yabancı yutubirların snapchat hikayelerine bakıyor, videolarını izliyorum. Onun dışında bir hobim yok. Artık kendimi kitap okumaya, bulmaca çözmeye, kitap boyamaya ve puzzle yapmaya verdim. Hatta doğudaki çocuklar için atkı da örüyorum. Boş boş oturmaktan iyidir diye düşünüyorum.
Edit: bitirdigim urunleri ve projectpan urunlerimi paylastigim instagram hesabim hala aktif.
14 kasım 2016 22:02
14 kasım 2016 22:04
4.
yaklaşık bir hafta önce instagram hesabımı dondurarak katıldığım kampanya. instagramsız da yaşayabildiğimin farkına vardım böylece. hani çok meşgul bir insan olduğumdan değil de gerçekten insanın vaktini çalıyor. ayrıca kafam daha rahat çünkü mutsuz zamanlar geçiriyorum ve hiçbir şekilde kimseyi görmek istemiyorum. yakında snapchat hesabımı da kapatmayı düşünüyorum. insanlığa geri dönebilmek ve kendimi daha yararlı işlere yöneltebilmek adına kendime bir iyilik yaptım bu şekilde
5.
kurumsal bir şirketin sosyal medya hesaplarını yönettiğim için benim için mümkün olmayan durum.
geçtiğimiz aylarda hesaplarımı dondurduğum da sosyal medya kullanmayan sosyal medyacı mı olur dediler.
Patron haklı beyler dağılalım diyip tüm hesaplarımı geri açtım.
Sosyal medya benim için = samimiyetsizlik
Herkes olduğunu değil olmak istediğini gösteriyor kural böyle.
ayrıca cahillik= mutluluk diyor arttırıyorum.
Hoşlandığım beyin hangi hanım kızları likeladığını öğrenmek bana birşey katmadığı gibi aksine zararı oluyor
6.
yaklaşık 4 hafta oldu twitterımı kapatalı.
10 gündür falan da instagram, facebook dondurdum. snapchat sildim. swarm hesabımı zaten yaz sonu silmiştim.
çok mutluyum ya. aklıma bile gelmiyor. bıktım bunaldım herkesin sahte mutluluğunu görmekten. ben mutsuzluktan geberirken, sevdiğimle aram bozukken bi başkasının sevgilisiyle keşfetimde çıkan mıç mıçlı fotoğraflarını görmek istemiyorum ya. insanların; alakalı, alakasız, uzaktan, yakından takipçilerimin benim paylaştığım şeylere, hayatıma dahil olmalarını istemiyorum. ben de onlarınkine dahil olmak istemiyorum. kafama esti bir anda kapattım hepsini.
çoğ iyi oldu, çoğ da iyi güzel oldu taam mı
7.
senelerdir yaptığım şey diyebilirim. hesaplarım duruyor fakat aktif bir kullanıcı değilim. en son paylaşımım üç dört sene önce falandır. zaten bütün fotoğraflarımı ve paylaştığım çoğu şeyi kaldırmıştım. tek aktif olduğum yer burası <3
(gizlinot: ne çok yazmışım, zor durdurdum kendimi:p okumayı sevmeyenler için özet; bence de çok gerekli uygulamalar değil. telefondan silip rahata erin. ama çok da uzak kalmayın, bilgisayardan ara sıra girin :p)
birçok nedeni vardı tabi sosyal medyadan sıkılmamın ama en büyük nedeni oradaki insanların yalan oluşuydu. herkes o kadar iyi niyetli ve o kadar mutlu ki inanamazsınız. çok yakın arkadaşlarıma bakıyorum birbirlerinin arkasından saymadıkları şey kalmıyor, beni tiksindiriyorlar sonra bi bakıyorum canımlı balımlı yazılar. paranoyak oldum benim arkamdan acaba ne söylüyorlar diye düşünmekten.
hatta bir tanesi uzmanlığa başlayan bir arkadaş için 'ne paspal biri o, azıcık kendine baksın. hastalar adam yerine koymaz onu' dedi. ben de kızı savundum. ben onun için söylüyorum dedi. sanki kıza söylüyor. söylediği kız da kendi halinde dünya tatlısı bir kız. süslenmeyi sevmiyor sadece. neyse. akşam oldu bir bakayım dedim kızın yeni eklediği fotoğrafının altına muhteşemsin temasında şeyler yazmış, tüm fotoğraflarında beğenisi ve yorumu var. başka bir kız için ise 'takipten çıkıcam, engellicem ne saçma şeyler yazıyor bu? rahatsız oluyorum' dedi. size abartmıyorum neredeyse tüm tweetlerinin altında etkileşimleri var, tüm fotoğraflarında beğenisi. güya sevmiyor. hatta whatsap grubundan da attı bir iki şey, bir daha kıza bir şey yazdığını görmeyeyim görüntü aldım atıcam dedim şaka yoluyla, korktu herhalde ciddi olabileceğimi sandı artık bir şey söylemiyor :) sadece bu arkadaşım değil bir sürü kişi bu şekilde davranıyor.
başka bir arkadaşım ise evlendiğinin sabahı fotoğraflar atmaya başladı. ya daha dün gece evlenmişsin, bu ne acele? tadını çıkarsana bir daha eline geçmeyecek olan anların. artık herkes birilerine gösterebilmek için yaşıyor. yaşamak haz vermiyor birileri kıskanmadıktan sonra onlar için. ne garip. ben yaşadığım anı saniye saniye hissetmek isterim. başkası görse ne olur görmese ne olur? bir yere oturuyoruz sanki swarma eklemek için. hemen telefona saldırmalar. bir de selfie furyası var ki hiiiç girmiyorum.
bunlardan sıkılıp kendime fake bir instagram hesabı açtım ve ilgilendiğim hesapları takip ettim sadece. çok da mutluydum uzun zaman. şimdi ondan da sıkıldım girmiyorum.
şu an kullanmak istediğim hiçbir sosyal medya hesabım yok . facebooku sadece gruptan haber almak adına kullanmak zorundayım.
ama sanki sosyal medya hesabın yoksa sen de yokmuşsun gibi davranıyorlar. yıldım valla. instagram aç baskılarından.' ee sen beni neredeyse her gün görüyorsun instagramdan görsen ne olacak?' diyemiyorum tabii. neyse baskılara dayanamayarak bir instagram hesabı açtım(gizlinot: 2 sene falan dayanmıştım kolay yılmadım:p) ve insanlarla takipleştim. şu an ki baskı ise hadi bir fotoğraf ekle :) bir türlü memnun edemedim canım arkadaşlarımı.
evet kesinlikle gerekli uygulamalar değil fakat bir şekilde oralarda da var olman bekleniyor. eğer olmazsan bir şeyler kaçırıyorsun. dozu iyi ayarlamak lazım. bağımlı olmadan kullanılması gereken hesaplar diyerek bitireyim.
8.
Pşt çaktırmayın ama burası da bir nevi sosyal medya değil mi ?
9.
yaklaşık üç dört aydır ciddi alınmış bir karar olarak değil de zaman içinde istemsizce gelişen bir tepki oldu bende. özellikle instagram için yazıyorum şuan yazacaklarımı. instagramın tamamı gösteriş, olmayanı olmuş gibi lanse etmek,yapmacıklıklarla dolu. ama bir kaç arkadaşımın paylaşımlarıyla insanlardan tiksinir hale geldim. bir kere şöyle bir gerçek var. bir insan gerçekten keyif aldığı bir ortamdaysa zırt pırt fotoğraf çekmek aklına gelmiyor o anın tadını çıkarmaktan. millete bakıyorum her halleri instagramda. en çok bunlar aşık, en çok bunlar karı-koca, anneler gününde en çok bunların annesi anne. hele bir arkadaşım var ki.. böyle bir boş beleşlik yok. ha benim hayatım çok mu dolu. belki değil ama her halimi paylaşacak kadar egom yok. bu kız ve sevgilisi her hafta sonu şehrin çeşitli bölgelerine gidiyorlar. bilimum güzel fotoğraf verecek mekanlar, dağ deniz herneyse. ve buralarda fotoğraf stokluyorlar. kız gitmeden bir güzel süsleniyor, makyajı, saçı, kıyafeti... sonrasında stok fotoğraflarını tüm hafta günde üç dört tane olmak üzere paylaşıyor. illa ki her sabah, kahvesi ve çiçeğiyle masasında bir günaydın postu oluyor. sonra başka bir arkadaşım gayet ortalama bir bölümden ortalama bir okuldan mezun. ama sanırsınız dünyayı kurtarıyor. sürekli ben ben ben. en bilinçli bu, en kültürlü en kitapsever bu. asla dizi izlemez mesela,cnn izler sadece. sevgilisinin bir sıçtığını koymadığı kaldı. ve ben bu kızın ne kadar ruh hastası biri olduğunu onu daha iyi tanıyan rahat bir beş altı kişiden duydum. bunlar beni rahatsız eden, gözümüze sokan en bariz örnekler. geri kalanı da bu seviyeye ulaşmamış olanlar. ya dedim bu insanlar ne yapıyor. e ben sizin hayatınızı biliyorum, siz napıyosunuz. inş inanmıyorlardır orada paylaştıklarına. bir ara ben de kendimi zorluyordum. bir hafta olmuş hiç fotoğraf atmamışım, bari güzel bir fotoğraf çekeyim bugün diye. sonra yapamadım. şuan instagramı açıp bakmıyorum bile çoğu zaman. twitterı takip ediyorum çoğunlukla. en azından kafam rahat.
10.
black mirror adlı içimi şişiren dizinin ilk iki bölümünü izledikten sonra aldığım, minimum 10dk, maksimum 3 saat süren karar