yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (20)
    • medya (0)

    1. ülkemizde maalesef ki genellikle fotokopi çekmek, evrakları dosyalamak, çay getirip götürmek amacıyla kullanılan kişi. çoğu iş yeri stajyere para vermez. eğer kısa dönem stajsa çalışanlar bir şey öğretmeye üşenir çünkü bilir ki 3 ay sonra stajyer gidecek ve kendisini boşuna öğretmiş olarak görecek. o zamana kadar operasyonel ufak tefek işlerle meşgul edilmesi sağlanır. bildiğim kadarıyla yurtdışında stajyerlik maaşlı ve insanın anasını ağlatan cinsten çünkü orada gerçekten işi öğrenmek amaçlı bulunuyor bu kişiler.

    çalıştığım şirkette stajyerlere yapılan muamele de ülke standartlarında. tıpkı şimdiye kadar gördüğüm ya da stajyer olduğum diğer şirketler gibi. çünkü stajyerlere ülkemizde "iş öğrenecek kişi" olarak bakılmıyor maalesef. bu tavırdan ötürü de çoğu stajyerler "bitse de gitsek" modunda takılıp sağda solda sallanarak vakit öldürüyorlar. halbuki orada çalışan kişi stajyeri potansiyel eleman olarak görebilse, stajyer de kendisini ayak işleri yapan kişi modundan çıkarıp gerçekten istekli olsa iki taraf da fayda kazanacak. bu şekilde iki taraf için zaman kaybından başka bir şey değil.

    üniversitedeyken yarım sene boyunca kağıt delip dosyaladım. yaptığım tek şey buydu. bir kişi de yanına alıp bak bu böyledir, şu şöyledir diye anlatmadı. üstelik tam da okuduğum bölümdü ama bana bir şeyler anlatmayı zaman kaybı olarak gördüler. ben de yeni yetme olduğum için bana bir şey göstermelerini de isteyemedim. sadece bir toplantıya katıldım ve geri kalan zamanımın tümü dosya yapmak ve sıkıntıdan patlamakla geçti. teşekkürler thy.

    bu arada stajyer arkadaşlara birkaç tavsiyem olacak: staj yaptığınız yerde kalmayı düşünün ya da düşünmeyin, kendinizi sevdirmeye bakın. vallahi dalga geçmiyorum. bunu en az beşyüz kişiden duymuşsunuzdur ama çaba gösterin, istekli olduğunuzu belli edin. insanlarla ilişkileriniz iyi olsun. özellikle de lise stajyeri arkadaşlara bu öğüdüm. sözüm meclisten dışarı ama en çok da lise stajyerlerini anlamakta zorlanıyorum. ben stajyerken ne dense yapardım. bizim şirkete gelen lise stajyerleri ufak bir telefon görüşmesini bile "ay ben yapamam kii" diyerek başlarından savabiliyorlar. kaldı ki bu insanların çoğu ailesi tarafından maddi güvence altında ya da türkiyenin en başarılı lisesinde okuyan insanlar değiller. benim de okuduğum ve gördüğüm gibi ortalama bir hayat sürüyorlar ama bu nazlı tavırları neye güvenerek veriyorlar anlayamıyorum. belki de üniversiteye daha zaman var diye iş bulma kaygısı gütmüyorlardır. ancak aradan 4 sene geçtiğinde iş ararken staj yaptığınız yerlerde size referans olacak insanlar edinmeniz her türlü kazancınızdır. bunu unutmayın.

    ukte: (yazar: atropa)

    23 kasım 2015 20:57

    2. eğer size fotokopi çektirirlerse dua edin bunu gerçekten diyorum.

    geçen kış nişantaşının göbeğinde gayet herkesçe tanınan bir bayanın pr ajansında staj yaptım. yaptığıma pişman oldum. koli taşıttırdılar, o koliler en az 20-25 kg ve şunu söyleyim abartmıyorum mübalağa yok hiçbir şekilde. o bel ağrımı kol ağrımı size anlatamam. koli taşımanın yanı sıra kuryelik yaptım. yağmurun altında kafama poşet geçirip çevredeki ünlü isimlere yılbaşı hediyesi paketlerini dağıttım. söyledikleri yerleri bilmeyince ay bilmiyor musun yapıyordu benle ilgilenen kişi. nereden bilebilirim sanki sen de hergün nişantaşında fink atıyorsun. ha ayrıca sahibi bayanın mücevherlerini almaya gittim kuyumcudan. nasıl bir akılla gittim bilmiyorum ya bir gaspa uğrasaydım. zaten babam duyunca ağzıma s*çtı. parada çektim bankamatiğe gidip. kırtasiyeye gittim alınacakları almak için, hatta bir keresinde şubede yok diye beni beklettiler ben geç kalınca benle ilgilenen şahıs aradı nerede kaldın bu kadar saat dedi anlattım durumu sonra diğer şubede de yokmuş tabi geri döndüm e ne bekledin ozaman diye beni azarlamıştı x şahsı. markete de gittim alınacakları almak için çünkü ben ameleyim ya. oradan nasıl çıktım bir ben birde allah bilir. ne galaya götürdüler ne basın toplantısına. sadece köpek gibi kullandılar. hakkımı da helal etmiyorum.

    Ek olarak tek kuruş para vermediler hadi parayı geçtim yol ve yemek de yoktu.

    23 kasım 2015 21:17 23 kasım 2015 21:37

    3. (link: https://www.youtube.com/watch?v=NuVKfpSQDc8 stajyer kölenin fransızcasıdır) çalış, çalış, çalış. para? para yook.

    ayda 250 liraya eşek gibi çalıştırıldığımı hatırladım şu başlıkla. yine de bana çok şey katmıştır mesleki anlamda. alakasız çok şey yaptım evet, ama tüm uygulama becerilerim staj dönemimde gelişti. bunu yadsıyamam.

    23 kasım 2015 21:29


    4. Buradan stajyerlik hayatıma sokan, e. hocaya ye beddularimi gönderiyorum.

    Su yasima kadar Dünyada hakkımı helal etmeyecegim tek kişi sensin allahin belasi.

    Neyse size bir tavsiye resmi kurumlarda stajyerlik yapmayın bi bok öğrettikleri yok, çünkü öğretecekleri bilgiye sahip değiller.

    Torpil morpil anlarsınız ya.

    24 kasım 2015 00:42

    5. Gecen sene oldugum sey. Ilk kurumda pic muamelesi goruyodum. Fotokopi cekiyodum sorunlu cocugu avutuyodum bi de istimaya diziyodum cocuklari. Sonra kurum degisti. Basta cok cok uzuldum hungur hungur agladim hatta. Ama sonra canim ogretmenimle tanistim. Asiri sevimli ve yerinde biriydi. Oyle yavsak canim cicim konusan biri degildi mesela. Bana karsi da velilere karsida. Bi de cok guzel dedikodu yapiyoduk ay cok ozledim. Bana bu meslegi sevdiren etkenlerden biridir. Kendisine biraz soguk gorunmus olsam da beni anlamis oldugunu biliyordum.

    Ayrca orada calisan ablayi da cok severdim o da bana kars cok sicakti. Cocuklara dadiger kurumdakine gore asiri tatli davraniyordu

    Sonuc olarak kotu yerler olsa da iyileri de var.

    24 kasım 2015 02:20

    6. "zaten bir kaç güne gidecek kalmayacak burda" diye düşünen çalışanlar tarafından yüzünüze bakılmadığı, bir günaydın bile denilmediği dönemdir.

    24 kasım 2015 09:24

    7. aman zaten ilgilenen yok diyip yatışla geçilmemesi gereken bir dönemdir. buradan taze mühendis olarak tavsiyeler vermek gerekirse. zorunlu stajımda bile eşekler gibi çalışmış insanım he biri bana zorla iş verip yaptırmadı tabi ben dikildim çalışanların tepesine öğrendim, bol bol sordum hatta darladım adamları allahtan sabırlılardı, ee dişilik de etkiliyor tabi bu durumu(gizlinot: swh)

    iş hayatına atılmak adına girilen mülakatlarda bunlar hep artı olarak hanenize yazılır, referanslarınız artar ya da staj yaptığınız şirketlerden size iş teklifleri gelir.

    mümkünse son sınıfa az ders bırakıp part-time çalışın derim, çalıştığım dönemde aman ne gerek vardı daha tez var desem de iş tekliflerimin çoğunu bu tecrübeler sayesinde alıyorum.

    1 aralık 2015 23:57


    8. Şu anda hastanede olduğum konumdur (gizlinot: stajyer hemşire) . stajı, işini seven ve işiyle ilgilenen hemşire hanımlarla yapıyorsanız eğlencelidir. Ben eğlenmeye gitmiyorum diyorsanız tercih sizin. Hemşirelerden çok birlikte çalışacağınız stajyerler önemlidir bence, hemşire hanım iş söyler ortaya herkes duymazdan gelir, siz yeni oturduğunuz için telefonuyla oynayan stajyerlerden biri kalksın istersiniz saniyeler geçer kimse oralı olmayınca vicdanınız el vermez kalkar yine siz iş yaparsınız. Toplu yapılacak bir iş olduğunda hiç istifini bozmayanlar olur (gizlinot: laf söylediğiniz halde) . çıkışlarda haber verme gerekliliğine kimse uymaz, uyan kişi son dakikaya kalan işleri halletmek zorunda kalır.

    Kısaca staj güzel fakat işini seven çalışanlarla.

    (gizlinot: yemekhane sırasında bütün çalışanlardan daha çok beklemek var birde tabii)

    2 aralık 2015 00:06 2 aralık 2015 00:10

    9. zevk alarak sahip olduğum bir sıfattı. stajımı matbaada yapmıştım. her stajyer gibi bana da ilk günlerde sıkıcılıktan ölüp, yorgunluktan öldüren işler kitlendi. ama ben meraklı insanımdır, bir de sevilirim genellikle. ikinci gün fıldır fıldır gözlerim ve oturup dosya tellemeyi reddeden elim ayağımla her şeye "bu neeee??" diye yanaştım. trilyonluk baskı makineleri, tonlarca ağırlıktaki bıçaklarıyla kesim makineleri dururken diğer stajyerlerin arasına karışamazdım. o günden stajım bitene kadar sürekli ustalarla çay içip muhabbetin dibine vuran bir stajyer oldum. onlar da bana yaptıkları bütün işleri öğretti. o makinelerin kullanımı, işin baskıya hazırlanması, baskı aşaması, boyalar, bıçakların değişimi vs. derken bir matbaada yapılabilecek her türlü işin en ufak ayrıntısını öğrendim, o dev makinelerin içini bile açtırıp gördüm. bunun yanında her türlü aleti kullandım. bir stajyerin yılların ustasının makinesini kullanıp baskı yapmayı öğrenmesi dosya katlayan stajyerlere çok koydu tabii. hiç umrumda değil. ben oradan stajın gerçek amacına uygun olarak her şeyi öğrenerek çıkan tek kişiydim. staj defteri tek düzgün olan da.. biraz girişken olmak lazım bu staj işinde.

    2 aralık 2015 02:04

    10. Başka bir ismi ise (bkz: köle ) olan sıfat.

    Hastanede staj yapıldığı zamanlar ne ekip senden memnun performansın iyi olsa bile, ne hocaya yeterlisin ne de hasta beğenir stajyer olduğunuzu bildiği için.

    Üstüne birde sorumluluk yıkarlar bir yanlış order ya da tedavi Seçeneğinde çünkü en güçsüz, destekçisiz stajyerler. Velhasıl stajyerlikten çok çektim azizim. Ama orda öğrenilenler bir daha unutulmuyor, o arkadaşlar bir daha bulunmuyor.

    2 aralık 2015 02:17

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar