1. bu başlığa yazmak istemiyordum fakat bilal'e anlatır gibi madde madde yazıldığını görünce ben de aynı şekilde yazmaktan kendimi alıkoymacağım, üzgünüm.
1-seks yapmak bir meziyet, ayrıcalık veya sizi bir üst segmente taşıyabilecek bir durum değildir, evet. hele ki sosyal hayatta siz dışında başka birini ilgilendiren bir durum zaten değildir. bu konuda hemfikiriz.
2-gel gelelim sözlük ortamında özellikle soru-cevap aparatında her gün okuduklarımızdan sonra şöyle bir sonuca varabiliriz; öncesinde seks yapmadan yapılan evliliklerin büyük bir kısmında sorunlar yaşanıyor. kişiler bu sebeple sağlıklı iletişim kuramıyor, çünkü tecrübe yok. bizim toplumumuzda seks eğitimi yok ve konuşulması da ayıp karşılandığı için insanlar ordan burda duyduğu bilgilerle ilerliyor. bu ne demek oluyor; seks yapmadan, ten uyumu var mı yok mu bilmeden evlilik yapmak bir çeşit kumardır. bunu yapan insanlar bu sonucu da göze alarak yapıyordur neticede. bu da bizi ilgilendirmez.
3-bu kadar ciddi belki de ömür boyunca sürecek bir olayı öncesinde deneyimlemeden evlenme kararı aldıktan sonra üzülmek fayda etmez. o üzüntüyle oraya buraya saldırıp hala yaptığının doğru olduğunu savunmak sonuca etki etmiyor. size göre doğruydu, eyleme döktünüz, mutsuz oldunuz ve buna katlanmak zorundasınız. bu kadar aslında. ha çok mutlu olup, karşılıklı birbirini keşfedip devam edenler yok mu? elbette var. olmalı da zaten. biz neden oturup bakire evlenenlerin hayatı berbat olsun diye dua edelim? mantıklı bir tarafı yok bunun.
4-geliyoruz bekaret övücülere. soru-cevap aparatında bununla alakalı bir soruya şöyle bir cevap yazmıştım; "türkiye'de kadınların üzerinde yeterince cinsel baskı var, bir de siz hemcinslerinize bu şekilde baskı yapıyorsunuz, yıldık artık. herkesin tercihi kararı kendine. sana doğru gelen başkasına yanlış gelir, bu burda tartışılabilecek kadar evrensel bir konu değil." tam olarak böyle aslında. siz bekaret övdükçe biz de seks yapmayı öveceğiz ve birbirimize gireceğiz. çünkü bu tip konularda doğru tek değildir.
5-bekaret deli gibi kadınlar tarafından savunulduğunda (yukarıda yazdıklarım haricinde ve dayanaksız olarak) bizim gibi yeterince gelişmemiş ülkelerde kadınların ezilmesine sebep oluyor. bir kadın olarak kadınların bakire veya değil şeklinde ayrılmasını kabul etmiyorum, etmeyeceğim. bunu burada böyle uzun uzun yazmak zorunda olmak bile sinirlendiriyor beni ama mecbur kaldım. yaşı küçük olup bekarete saçma sapan anlamlar yükleyenler vardır da biraz ufku açılır belki diye.
6-son olarak geliyoruz sözlükte ve sosyal hayatta bakire olmayanlara yapılan aşağılamalara. zaten inançlı kesim bakire olmayan kadını neredeyse ikinci sınıf insan gibi konumlandırıyor onlara diyecek sözüm yok, çenemi de yormam. çok açıkgörüşlü dediğimiz bazı erkekler bile bakire kız istiyorum diyebiliyor bunda da problem yok. fakat ben her istediğimi yapayım ama evleneceğim insan bakire olsun dendiğinde ben susup oturamam. işte burada yine gelişmemiş bir toplumun erkeklerinin kafa yapısına şahir oluyoruz. biz kendimizi savundukça da kadının kadını ezmesi durumu başlıyor. bakirelik övücülüler bomboş konuşmaya başlıyor bu evrede. sözlükte de şahit olduk "hemen birlikte olursan adam seni umursamaz tabi" veya "evlenmeden her şeyi yaparsan adam seninle neden evlensin?" gibi saçma sapan ve kırıcı yorumlar gördü bu gözler.
o yüzden kimse burada tek taraflı olarak kendi savunmasın. bekaret aşağılanıyorsa bakire olmayanlar yerin dibine sokulduğu içindir. ayrıca aydın bir nesil yetiştirmek istiyorsanız -geleceğin anneleri olarak- toplum yapısına boyun eğip ileride kız çocuklarınızın ezilip sindirilmesine sebep olmayın derim. nacizane bir tavsiye.