6.
tanım: olaylara dair günlüktür.
Bu konuda yazıp yazmamayı uzun süre düşündüm, beni ilgilendirmeyen bir mevzuydu sonuçta. ancak yine de olaylara dair kendi gözlemlediğim kadarıyla kısa bir şeyler yazacağım.
Diyelim ki bu forumdaki nickiniz "oduncu". süslü'de bazı üyelerle fikir çatışması yaşıyorsunuz (ki bu normal bir durum, her insanın farklı görüş ve bakış açıları olabilir, bu fikirlerin çarpışması sebebiyle tartışma yaşamak da olağan kalması gereken bir durumdur.)
ancak olay orada kalmıyor, birkaç gün sonra bazı üyelerin yazdıklarında sizi rahatsız eden bir şeyler hissediyorsunuz. Mesela bir bakıyorsunuz ki, "odun" diye başlık açılmış ve altına bir sürü giri girilmiş, üstelik tartıştığınız kişiler tarafından. Girilerde kural dışı hiçbir şey yok, size doğrudan yapılan bir saldırı yok ama size yöneltildiğini hissediyorsunuz, bu yaşadığınız mobbing de sizi huzursuz etmeye yetiyor. Size tepkili oldukları için, bu üyeler tepkisini sizi huzursuz ederek gösteriyor.
en başından beri moderasyonun onları uyardığı konu buydu. tartışalım, ancak fikirleri tartışalım. bir insanın düşüncesi hoşunuza gitmiyor diye onu alay konusu yapmak, üstelik ona kendisini savunma hakkı vermeyen pasif agresif saldırılarla bunu sürdürmek ve "ne de olsa derdimi anlatsam da uğraştığıma değmeyecek, öyleyse böyle biriyle tartışmaya değmez" diye düşünerek, o kişiye yaşatılan bu baskıyı onun hakkıymış gibi görmek ne yazık ki ne adil, ne de insaflı bir tavırdı. üstelik haklı oldukları zamanda dahi bu yanlış iletişim yolunu seçerek, moderasyonun gözünde haklıyken haksız durumuna düşmeleri de bu yaptırımın uygulanmasına sebep oldu.
iletişim kurmak kolaydır aslında; örnek verirsem, biri ile tartışınca onun nick altına "kafası basmayan yazar" yazmak yerine "şu konudaki şu düşüncesine şu şu sebeplerle katılmadığım yazar" yazmanız yeterlidir. ne karşı tarafı kırmış, ne de fikrinizden ödün vermiş olursunuz. sonuçta tanımadığınız, yüz yüze görmediğiniz, gerçek hayatında nasıl biri olduğunu bilmediğiniz birine; burada okuduğunuz ve ekranınızda beliren birkaç pikselden ibaret harflerle size aktardığı düşünceleri yüzünden tavır almamalısınız. Onun yerine karşınızdaki insanın neden o düşüncelere sahip olduğunu anlamaya çalışırsınız, katılmıyorsanız da o kişiyle başka bir konu başlığı altında tatlı tatlı muhabbete devam edebilirsiniz.
Ayrılan üyelerin hiçbiri ile sorunum yok, hala da onların herhangi birini tek bir olayla tanıyabileceğimizi ve yargılayabileceğimizi düşünmüyorum. Zira onlarla sanal bir ortamda karşılaştığımızı, yüz yüze olsaydık iletişimimizin farklı olacağını, üstelik bir insanı tek bir yönü ile anlatamayacağımızı biliyorum. Çoğu için sözlükte kendi nickleri altında güzel tanımlar yazılmıştı ve takip edilen üyelerdi, iyi insanlar olduklarına da eminim. ancak ne kadar iyi olursak olalım, sözlükte başka düşüncelere barınma özgürlüğü vermediğimiz anda burada belirecek huzursuzluk ortamının bir parçası oluruz. üst paragrafta bahsettiğim "bir kişiye toplu tavır alma" davranışlarının hoş olmadığını fark etselerdi, bu tarz bir yaptırımla karşılaşmayacaklardı.
moderasyonun hatası ise, kabine gönderilen girilerde daha keskin cümleler kullanmamalarıydı. "şu tür tavıra izin verilmeyecektir, bu son uyarınızdır" gibi bir cümle hepimize moderasyonun sınırlarını daha keskin çizecektir. Bu yaptırımın ani gözükmesinin sebebi, hesapları kapatılan üyelerin gerçekten moderasyonun bu konuda rahatsız olduğunu bilmiyor olmasıydı. çünkü bizi uyarırken bile tatlı dille konuşan moderasyon, o üyelerin bu tavırlarından huzursuz olduğunu ve bunun tekrarlanmasına izin vermeyeceklerini bence yansıtamadı. çoğu üyenin "bana uyarı gelmedi" demesinin altında yatan da buydu. kabine gönderilen giriler üzerinden yapılan bir uyarı varsa bile, uyarıya benzemiyordu.
taciz ve diğer mevzulara, her iki tarafı da dinlemeden yorum yapamam. Aslında yukarıdakilerin de %100 doğru yorumlar olduğuna inanmıyorum. sadece tanık olduklarımın benim yorumladığım kadarıdır.