süslülerin high end marka nefreti

1. Bence bu kullanan kişiyle alakalı bir durum. Pınar high end ürün kullanıp ve bunu marifetmiş gibi göstermezken bazıları markanın ismini telafuz ederken bile gösteriş meraklısı olabiliyor. Olay tamamen karşı tarafın görgüsünden kaynaklanıyor bence. Bir çok blogger, vlogger var high end ürün kullanıp bununla övünmeyen ve yine bir çok blogger, vlogger var ki high end ürün kullanınca kendini bir şey sanan. Sorun sadece bu. Yoksa kimi high end almış kimi drugstore almış açıkcası hiç böyle bir ayrım yapmıyorum evet şuan high end ürün alamıyorum ama takip ediyorum, izliyorum çünkü alamayacağımı bildiğimden canım da çekmiyor akaksjsjdjd

2. high end markalardan nefret eden bir süslüye açıkçası rastlamadım. fakat high end markaların göze sokulurcasına gösterilmesinin eleştirildiğine rastgeldim. yani, eleştiri ile nefreti birbirine karıştırmamak lazım.

not: bahsedilince merak edip duygu özaslan'ın şu lise makyajı videosunu izlemiştim. ben de diğer yazarlar gibi, "marka amblemine özellikle zoom yapılması"nın samimi bir hareket olmadığını, yani "kasten" yapıldığını düşünüyorum. bunu ifade etmek, kesinlikle nefret etmekle eşdeğer bir durum değildir.

3. Bence de süslüler high end markalardan nefret etmiyor. Sadece "sonradan görme" dediğimiz tiplere gıcık oluyorlar o kadar. Yoksa gücü yeten herkes iyisini seçer :)

4. bizimki nefret değil olsa olsa kapitalizme ve lüks bağımlılığına olan haklı tepkimizdir. yoksa biz de kullanıyoruz chanel, guerlain, dior ancak her ürünüm high-end olsun, zenginlikten kırılayım, ambalajıyla hava atayım merakında değiliz biz süslüler.gördüğüm kadarıyla buradaki kadınlarda gerekliyse ve alternatifsizse high-end almak ancak diğer koşullarda drugstore a da şans vermek eğilimi var.

kısaca yanlış ve önyargılı bulduğum bir önermedir, ya da tüm bu haklı süslü refleksleri oldukça yanlış anlaşılmıştır.

5. Komik bulduğum başlık. Neden bakım veya kadın üzerine konuşan insanların bir ürün grubuna karşın nefreti olsun? Yanlış bir çıkarım. Doğrusu şu, high end ürün kullanan bazılarının daha ürünü kullanmadan ay harika mükemmel tarzı yorumlar yapması eleştiri topluyor, veya kullandığı ürün sanki onu bir üst kademeye taşımışcasına bir tavır eleştiri topluyor. Pınar örnek verilmiş ondan devam edeyim, pınarda diğerleride olmayan tek bişey var doğal. Evet pınar doğal. Ve neyseki biz yapmacıklıkla doğal arasındaki farkı görebiliyoruz. E sen bir ürün alırken özellikle bu ürün high end bir ürünse yapmacıklıkla prim yapmış birinin yorumuna güvenmezsin değil mi?

Bu konuda bir başka eleştiri alan durum isim vermeyeceğim ama drugstore ürün kullananları aşağılayıp sonra drugstore ürün yorumlayanlar. Ee haliyle bu tip dengesiz bloggerların eleştiri alması çok normal.

Blogger veya vloggerlardan bağımsız olarak bu işin bir diğer eleştiri alan noktası high end sınıfına yurtdışında girmeyen ama şişirilmiş fiyatları nedeniyle ülkemizde o şekilde anılan markalar. Kim mac veya benefite high end derki? Ama ülkemizde high end ürün sınıfında yer alacak fiyatlara sahipler.

Görüldüğü gibi ortada herhangi bir nefret yok, zaten ne gibi bir mantıkla nefret olabilirdi ki?

6. High end markalardan nefret etmediğim gibi high end markaların ürünlerinin blog ve vloglarda yer bulmasını da destekliyorum. Bütçemde türlü ayarlamalar yaparak bir ürün alacaksam gidip deneme fırsatım da yoksa o ürünün kaliteli swatchlarını, objektif ürün değerlendirmelerini olabildiğince araştırırım ki verdiğim para boşa gitmesin.

Öte yandan bir blogger/vlogger high end bir ürünü aldığı gibi, kullanıp yeterince izlenim edinmeden, sırf göstermiş olmak için gösteriyorsa yada high end bir ürünü statü simgesi haline getiriyorsa buna da böyle bir platformda tepki gösterilmesi normaldir. Zaten kozmetik konusunda herkesin öve öve bitiremediği dünyaca ünlü bir markanın ürününe gerekiyorsa "kullandım ve beğenmedim" diyebilecek insanlar olduğumuz için burdayız yoksa başka mecralarda olurduk.

7. High end marka her zaman en kalitelisi demek olmadığı içindir. Örneğin drugstore urünlerine herkes korkuyla yaklaşır ama 10 yıl boyunca Lancome ruj kullanan kadınların dudaklarının renk değiştirmesi diye bir gerçek olsa da, Lancome rujları "aiıhhhyyy çık gizil yha piğmintliii" diye pazarlanmaya çalışılır. Amaç kaliteyi, iyi ürünü aramak değil de, ne varsa en pahalısını alıp onu kaliteli zannedip insanların gözüne sokmaya çalışmak suretiyle görgüsüzlük yapmaksa tabi ki nefret ederiz.

Zaten genel olarak moda ve kozmetik endüstrisi görgüsüzlük ve tüketim çılgınlığı üzerinde dönüyor. Örneğin L'Oreal, markette sattığı ürünleri janjanlı kuaförlerde satıp, adına da Kerastase deyince yine "aiiyhhh çok gizil yha pirisini dıgdi villi" oluyor. Yolunacak tavuk çok gerçi, onlar napsın. Hepimiz reklamlardakilere benzedik, deli gibi deli gibi al al al al paraları paraları saç saç saç saç!

8. high end ürüne değil de, high end ürün kullanarak kendine taptırana olan nefrettir. ortaokul kitlesinin vlogger aşkı gibidir. insan, olmak istediği hayatı yaşayanlara imrenir ve ona daha yakın olmaya çalışır. bunu bilen bazı kişiler, hayatlarının en imrenilir yanlarını gözler önüne sererek, imrenilen kişi olmak ister. böyle beslenir. high end ürün de bunun en iyi aracıdır. bunlara mac bilgisayarlar, iphonelar, kadraja ucundan sokulan marka logoları da dahildir. yani sadece kozmetiğin değil, her şeyin high endi, hayatın high endi. Türkçesini kullanmadıkça da tiksiniyorum bu kelimeden!

9. Böyle bir nefret olduğunu düşünmüyorum. Eleştirilenler high end alınca değişen blogger ve vloggerlar sanki genelde. Maddi durum çok ilginç bir şey. İnsan bir anda bir bavul high end ürün alacak maddi duruma kavuşabilir. Ama mesele onları almadan önce kim olduğunu unutup, unutturmaya çalışmak bence. Ben bunu yapan kimseleri maddi durumu iyi olunca, daha kötüyken edindiği arkadaşlarını unutan insanlara benzetiyorum (gizlinot: swh)

10. çoğu high end ürünün (gbkz: gereksiz pahalı) olmasındandır..