1. Lise son:
Birkaç arkadaş oturmuş tercih edeceğimiz bölümleri konuşuyoruz. İşte tıp diyen var, mühendislik diyen var, tercümanlık diyen var, bir kız da tıp tercih edeceğini söyledi. Gavat diyebileceğim çocuklardan biri atladı.
-neden altı seneni çöpe atıyorsun?
Kız:ben küçüklüğümden beri doktor olmak istiyordum.
Çocuk:iyi de olmayacaksın ki.
Hepimiz şok olduk. Nasıl olmayacak dedim ben dedi ki "zaten okul bitince evleneceksiniz, meslek yalan olacak yani, o yüzden tıp ile altı seneni boşa harcayıp doktor olacak adamların da hakkına girme, felsefe sosyoloji filan seç" dedi.
Ben kalkıp gittim, beni asıl şok eden oradaki hiçbir kızın buna ses çıkarmayışıydı.
Yine lise son:
Boş ders, sıramda test çözüyorum, sınıfta tek tük insanlar var, bir de hoca var. Adam beni yanına çağırdı. "seni hep test çözerken görüyorum, bu kadar çok çalışıp kendine yazık etme" dedi. İstediğim bölümü kazanmak için çok çalışmamın şart olduğunu, büyük kariyer planlarım olduğunu söyledim. "ama kariyer seni annelik hakkından alıkoyacak" dedi."çocuk sahibi olacağım zamanı kendim seçerim, ya da hiç olmam" dedim. Herif acı acı gülümsedi "geç yaşta anne olma düşüncesi o kadar yanlış ki" dedi. "evlat edinirim, olmadı çocuk esirgeme kurumlarında gönüllü çalışırım" dedim. "bu seni anne yapmayacak" dedi. "kusura bakmayın ama ders çalışmam gerek" dedim ve sırama döndüm.
Seni hiç özlemiyorum, saygıyla da anmıyorum.
Yaş 13:
Önceki gün yaptığım ağır taşımalar sonucu sırtım korkunç ağrıyordu. Bir alışveriş merkezinde arkadaşlarımı bekliyordum. Gözüme masaj aletleri çarptı, gittim oturdum para attım.o sırada bir adet yaşlı teyze geldi, tam önümde durup cikcikladı, "genç kız gelmiş namahremin önünde kendini keşkül gibi titretiyor" dedi. Gözünün içine baka baka iki kez daha kullandım o koltuğu. Oooohh titretitretitretitre.
Geçen sene:
Arkadaşlarla piknik yapmaya gittik. Piknik dediğimiz de kfc kova alıp yicez piknik o. Yanımızda iki masayı öncekiler birleştirmiş, boş öyle duruyor. Birden bir kadın kafilesi geldi, o masalardan birini alıp bayağı uzağa çektiler, kadınlardan biri aradaki mesafeyi filan ölçtü. Sonra o masalardan birini kurdular, iyice donattılar, yanlarında arabasında iki de bebek vardı,biri kız diğeri erkek çok belliydi, erkek olanın çok güzel arabası mavilere gömülü,şehzade çünkü o, kızınki de işte standart her şeyi. Erkek olanı o donattıkları masaya bıraktılar, diğer masaya gidip oturdular.
Sonra adamlar gelip o donattıkları masaya oturdu.
Hayatımda gördüğüm en iğrenç şeydi.
Erkek bebek ağlayınca adamlardan biri arabayı alıp iki masanın tam ortasına bırakıyor, yerine oturuyor, sonra kadınlardan biri bebeği alıp ilgileniyor, susturunca yine ortaya koyuyor adam da gidip alıyordu.
Biz "kızlı erkekli" grup olarak kahkahalar,şortlarımız ve yabancı şarkılarımız ile beraber kendilerinin büyüüük "yanscaksınız" larını aldık. Yanacağıma hiç bu kadar memnun olmamıştım.
Hafif bronzluk iyidir yani.