1. ukte sahibi sevgili (yazar: sutlukahve).
sözlük yazarlarının el ve tırnak bakım rutinleri diyerek tanımımızı yapalım önce (gizlinot: swh).
manikürümü taze taze yapmışken gelip burada kendi rutinimi anlatayım ve diğer süslülerin rutinlerini okuyayım demiştim ancak bana kısmetmiş ilk girdiyi yazmak (gizlinot: swh).
ben manikürümü yaklaşık bir 5 senedir kendim yapıyorum. manikür için sadece bir kere, o da ilk seferde, kuaföre gittim. aldığım sonuçtan memnun kalmıştım aslında ancak hem buna ayrı bir bütçe ayırmak istemediğim için hem de bu tarz bakım olaylarıyla uğraşmaktan keyif aldığım için bunu evde kendi kendime yaptığım bir rutin haline dönüştürdüm. ben etleri keserek ve haftada 1 kere manikür yapıyorum. haftada 1 kimilerine gereksiz geliyor ancak yaptığım manikür beni 1 hafta, maksimum 10 gün idare ediyor. bir de ben tırnak konusunda biraz takıntılı olduğum için o çıkmış et görüntüsüne en azından kendimde tahammül edemiyorum.
daha kolay takip edilebilmesi adına etap etap gidelim istiyorum:
-bazı insanlar tırnaklarını ellerini suda beklettikten sonra kesip törpüleyip şekillendirmeyi tercih ediyor ancak ben bu işlemi ellerimi suya sokmadan önce yapıyorum. bunu tercih etmemin özel bir sebebi yok, sadece alışkanlık fakat benim tırnaklarım kalın ve sert olmadığı için suda yumuşatmama gerek olmadan kolayca kesip şekillendirebiliyorum (gizlinot: uzun tırnak tercih etmiyorum ben, bunu kendimde ne hijyenik ne de estetik buluyorum. çoğu zaman kısa ve küt, nadiren de badem şeklinde kullanıyorum).
-tırnaklarımın boyunu ve şeklini ayarladıktan sonra manikür kabına ellerimi kaplayacak kadar manikür suyu hazırlıyorum. manikür kabını çoğu yerde bulabilirsiniz aslında; gratis, rossmann vs gibi mağazalarda da var kuaför malzemeleri satan dükkanlarda da. 20 liradan fazla değildir diye düşünüyorum. manikür suyunun ise etlerimizin yumuşayabileceği kadar sıcak ellerimizin yanmayacağı kadar soğuk olması gerekiyor. ilave olarak tırnakları güçlendirmek adına 4-5 damla kadar limon damlatabilirsiniz. ben cildimdeki etkisini sevmediğim yüz yağlarını damlatıyorum bazen, bazen de bir parça shea butter ekliyorum. etlerimizin kalınlığına göre ellerimizi suda bekletiyoruz, benim için 10 dakika yeterli oluyor (gizlinot: bu aşamada tabii ki türk kahvemi yudumlayarak friends'in herhangi bir bölümünü açıp izliyorum çünkü evde manikür en büyük keyiflerimden biri swh).
-etlerimiz tamamen yumuşayıp kesilmeye uygun hale gelince elimi manikür kabından çıkarıyorum, küçük bir el havlusu ile suyun fazlasını alıyorum ve elimi iki kat kağıt havlu üzerine koyuyorum. törpünün ucu ile tırnaklarıma ufak bir miktar vazelin (gizlinot: bendeki vaseline cocoa butter olan, sadece bu alanda kullandığım için evladiyelik) sürüp çok bastırıp etlerimi parçalamadan masaj yapıyorum, tek kullanımlık tahta tırnak eti itici (gizlinot: yine bunu da her yerde bulabilirsiniz, 50'li paketler epey iş görüyor) ile etlerimi itiyorum, solingen'in et pensi ile etlerimi koparmadan, çok derine girip kanatmadan, tek parça halinde kesiyorum. bunu bütün tırnaklarım ve tabii ki diğer elim için de yaptıktan sonra tırnaklarımın her birine lapitak’ın tırnak bakım kreminden sürüp iyice masaj yapıyorum.
-buradan sonra manikürün kabası bitmiş oluyor aslında. ellerime bir el kremi sürüp kullandığım malzemeleri temizleyip kaldırıyorum ve özellikle de etleri kestiğim için tırnaklarıma bir 3 4 saat yatışma süresi tanıyorum. bundan sonra ellerime bir peeling uyguluyorum. ben yves rocher’nin peelingli el bakım yağını kullanıyorum ancak olmazsa olmaz değil, cildinize kullandığınız peelingi de kullanabilirsiniz hatta türk kahvesinin telvesini bile kullanabilirsiniz (gizlinot: tabii alerji durumlarına falan dikkat).
-peeling işleminden sonra yine bir el kremi sürüp bu emildikten sonra eğer oje süreceksem oje sürme kısmına geçiyorum. bu aşamada ürün belirtmek anlamsız çünkü kullandığım ojeler ve base ve top coat'lar değişiyor.
benim manikür rutinim bu şekildeydi. haftanın iple çektiğim zaman dilimlerinden birisi, ellerimi ve tırnaklarımı güzel buldukça garip bir şekilde mutlu oluyorum ben (gizlinot: swh).