yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (53)
    • medya (0)

    1. Valla eğer ben kendimi mutlu etmek için çıktığım alışverişte, çalışanın kendi günü kötü geçiyo diye benim de ağzıma s*çmasına tepki vermeyip üstüne bi de para harcıycaksam ne anladım ben bu işten. Tamam o da insan. Tamam canı sıkkın olabilir. Tamam yorgun olabilir. Ama bu beni aşağılaması, hırsız muamelesi yapması ya da adam yerine koymaması hakkını vermez kimseye.

    27 mart 2016 19:31

    2. Ne sephorada ne macte calisanlarca hirpalandim. Urun hakkinda detayli bilgi sahibi olunca ve calisanlara net ve açık bir sekilde yardim istenmediği ya da onerdigi markayla ilgilenilmedigi soylendiginde cogu kez sorun yasamiyorum. Ama su boyner ve ykm makyaj reyonundaki calisanlarin afrasi kimse de yok.

    27 mart 2016 19:41

    3. başlığı açan yazar arkadaşımız güzel tespitler yaparak konuya çok güzel bir noktadan yaklaşmış özellikle nezaket ve empati kısmına katılmamak mümkün değil. tabii ki iki tarafın da birbirine saygılı davranması işin altın kuralı. bütün gün insanlarla uğraşmak hiç kolay bir şey değil hele ki yoğun günleri hesaba katınca. şunu da ekleyeyim bu tarz girdilerin, sosyal medya aracılığıyla bildirilen istek ve şikayetlerin çok işe yaradığını düşünüyorum ben mesela. eskiye oranla çalışanlarını bu tip konularda doğru yönlendiren firma sayısı hiç de az değil . bütün bunlara karşılık abartılı müşteri davranışları yok mu tabii ki de fazlasıyla mevcut. bazen o şekilde davranan müşteriye ben bile dayanamayıp araya giriyorum yani yalan değil.

    genel anlamda bizde satış danışmanlığı basite indirgenen bir meslek maalesef. bu konuda her iki tarafın da müşteri ve çalışan olarak yanlışları var onu da kabul etmek gerek. gelişen hizmet anlayışıyla birlikte sen malı sattın ben de aldım gitti şeklinde öde parasını çık değil artık beklenilen. hizmet satmak dünyada en zor şeydir belki malı satarsınız iş biter ama müşterinin tekrar o mağazaya geri dönüp de sizden alışveriş yapmasını sağlayan malınızın kalitesi kadar çalışanın yaklaşımı, tavrı kısaca sunduğu hizmettir . girdiğim mağazada önceden iletişim kurabildiğim , ilgisinden memnun kaldığım bir personel var ve onu göremediysem buna rağmen illa ismiyle o kişiyi soruyorsam demek ki işini en azından benim açımdan doğru yapabilmiş demektir. zaten özellikle ki satış danışmanlığı profesyonel açıdan düşünüldüğünde müşteriye en iyi hizmeti en iyi şekilde sunmak değil midir? çalışan kötü gününde olabilir, kendi ya da bir yakını hasta olabilir ya da o ayki primi düşük geleceği için ekonomik sıkıntı yaşıyor bile olabilir. her türlü nedene saygım var ama bir yere kadar. nasıl ki ben o mağazadan içeri girdiğimde dış dünyayla ilgili sıkıntımı çalışan kişiye yansıtma hakkına sahip değilsem aynı şekilde görevli kişiler de müşteriye bunu yansıtıp yaşadıkları kötü olayların faturasını kesmek zorunda değiller. nezaket her ilişkide, her meslekte çok önemli. herkes çalıştığı yerdeki her konuya hakim olamaz bu gayet doğal tabii ama bunu müşteriye aktarmanın da bir yolu yöntemi var. buz gibi bakışlar ya da anlamsız imalar değildir bunun şekli. (tanık olduğum manzaraları kastederek belirttim)

    sonuçta çalışan kişi de mesaisi bitip , çalıştığı mağazadan çıktığı andan itibaren başka bir mağaza için müşteri oluyor. kısaca süreç bu sefer o kişi açısından farklı bir şekilde ama aynı mantıkla işlemeye devam ediyor. sektörel anlamda ayırmadım davranış her yerde aynı ölçüde olmalıdır ama kozmetik sektöründe iş biraz daha farklı gelişebiliyor bazen. cilt ve ürün yapısının müşteriyle bütünleşmesi , sunulan ürünün gelişigüzel değil de müşteri istek ve ihtiyaçları doğrultusunda verilmesi ve belki de en önemlisi müşteriye tercih yapabilmek için gerekli ortamın yaratılması işin kapsamını biraz daha geliştiriyor sadece.

    27 mart 2016 20:58 27 mart 2016 23:19


    4. ben nasıl okulda öğretmenlerime veya iş yerinde patronuma saygısızlık yapamıyorsam mağaza çalışanları da bana saygısızlık yapamaz. onlarca farklı gratis,watsons mağazasına girmişimdir belki. aralarında güler yüzle elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan çok kişi tanıdım. bir o kadar da hırsız gibi sürekli göz hapsine alan, kenarda köşede arkadaşlarıyla müşteri dedikodusu yapan, yardım isteyince duymazdan gelen de tanıdım. (yazar: nitiell) 'e katılıyorum adamına göre muamele ederim. o bana ne kadar iyiyse o kadar iyi olurum. kaba bir çalışanı aman canım kötü gün geçiriyordur diye görmezden gelemem maalesef. ben nasıl canım sıkkın olduğunda hırsımı çevremden almıyorsam onlar da sinirini benden çıkaramaz. şamar oğlanı değiliz sonuçta.

    he hakikaten saygısız müşteriler de yok değil. istediği ruj yok diye mağaza birbirine katan bir kadınla karşılaşmıştım. işte öyle tiplere ne kadar saygısızlık yapılırsa hakediyorlar.

    27 mart 2016 21:04 27 mart 2016 21:04

    5. Kozmetik hakkında birikimi fazla olan süslülerin beklentilerini karşılayamayan mağaza çalışanlarına karşı gösterdikleri tavır. İşi sadece iş olarak görüp günü kurtarmaya çalışan elemanlar yüzünden genel olarak bir sıkıntı yaşanıyor.

    Aslında bütün iş dalları için geçerli olan bir durum var. Çalışan konusunda kötüyse, davranışlarında sıkıntı varsa eninde sonunda müşteri ile sorun yaşar. Eğer müşteri karakter olarak sıkıntılıysa nereye giderse gitsin sorun yaşar.

    Uzun lafın kısası herkes için geçerli olan kural ne yaparsan yap iyi yap. Sen iyi yaptığın halde karşındaki çemkiriyorsa o onun öküzlüğüdür. Ama sen ne yaptığını bilmiyorsan maalesef karşıdaki öküz de olsa haklı olur.

    27 mart 2016 21:41

    6. Üniversite 1. Sınıfta ihtiyacım olduğu için pazar tipli kurumsal bir firmada işe girdim. bazen 11.00-23.00 çalışıyordum saatlerimi doldurmak için. O gün içerisinde hava çok güzelse ben de dışarıda olmak isteyebilirdim, elbet bu bahane olamaz ama ben de insanım, adet dönemim de olabilir, belki yastığıma sarılıp ağlamak isterim, sinirli olurum, sancım olur. kabinde sarılı pedle ya da ped şişenin içindeki çişle muhatap olmak istemem mesela. Koltuk altın silinmiş iğrenç tişörtleri iadeye yollamak beni zaten yeteri kadar yıpratıyor. Bir de sürekli bir düzeltme peşindesin. Tam sen düzeltiyorsun, başka birisi bozuyor, ordan birisi sesleniyor. Herkesi tatmin etmek zorundasın. Müdürü, müşteriyi, reyon yöneticini, bölge müdürünü.... Her neyse 1 yıl idare ettim sonrasında okuluma engel oldu, çıktım. 2.sınıfın yaz dönemi yeni açılacak olan makyaj firmasına girdim avm içinde. 6 gün boyunca 12 saat çalıştım mağazayı açabilmek için. Açtığımız zaman hiçbir ürün eğitimi de vermediler. Binlerce ürünü kendiniz öğrenmeye çalışıyorsunuz. Robot moduna geç, İşe git, yerleri sil, reyonların tozunu al. Eşyaları yükle, reyona çıkar. Neyse benim sorumluluğum bunlarken aynı zamanda reyonların güvenliğinden de sorumluyum. Hırsızlık olursa kapılar kapandığında hakaret yiyen de benim. Eminim ki herkesin üstü var, burada bir hiyerarşi söz konusu. Herkes azar yememek, küçük görülmemek için bunları yapıyor ve öyle bir konuma geliyorsunuz ki kimsenin olmadığı bir noktada çantasının içine 20 tane diş macunu atan kadını görüyorsunuz. İğrenç bir durum. Birisinin hırsızlığına şahit olmak. Ve bu yüzden yine biz azar yiyoruz. Ayrıca marka temsilcileri hariç kimse babasının hayrına peşine takılmaz. Onun üstü demiştir, boş bırakma ilgilen diye. Demek istediğim aslında herkesin duyguları var, herkesin bireysel istekleri var. Ben işimi yine de severek yaptım, kimsenin de peşine yapışmam. Ama şartlar çok kötü arkadaşlar, kimse mutlu değil mağazacılık sektöründe. Mutlu olmayan kişi sizi de mutlu edemez. Ben Kant estetiği, güzel nedir diye okurken işteyken offff peşimde dolaşmak zorunda mısınız özgür bıraksanıza yeaaaa triplerini çektim ki dediğim şey sadece hoşgeldinizdi. 12 saat ayaktayken düşündüğüm tek şey oturup ayaklarımı uzatmak. Ya eve geldiğimde yorgunluktan yürüyemediğimi hayırlıyorum indirim dönemlerinde. Sistem o kadar iğrenç işliyor ki umarım herkes istediği konumda, istediği hayat şartlarına sahip olur. Her şey sevmek ile başlayacak. Her şeyi hem de! Yadırgamayın çalışanları, hepimiz insanız. Güler yüz elbette ki önemli ama ben büyük dedem vefat ettiği gün eleman eksikliği yüzünden çalışmak zorunda kaldım. O gün benden tam verim kim bekler? Ben zaten içimde acı yaşıyorum, senin bulamadığın ruj yüzünden beni azarlamanı güler yüzle nasıl karşılarım? Başkasının penceresinden bakmak işte olaya....

    Edit: fazla yazmışım bir yeri.

    28 mart 2016 01:33 ed.29 mart 2016 09:13

    7. O gün hususi olarak ters günümde değilsem hizmet Sektöründe çalışan hiç bir çalışana ters davranmam. Üniversitenin ilk yıllarında bir markette kasiyerlik yaptım kısa bir dönem, sabah 8de açıyorduk ve bekar tek çalışan benim diye sabah mesaileri hep bana veriliyordu. Işe gidebilmek için 6da kalkıyordum. Her sabah bütün müşterileri günaydın, bu gün nasılsınız diye karşılıyordum. Müdüre bir Sürü teşekkür iletmişler Hakkımda, ne kadar Güler yüzlü diye. Olması gereken her zaman budur bence. Metrodaki güvenlik görevlisine, Kantinci amcaya, Üniversitede tuvaletleri temizleyen ablayaya her sabah kolay gelsin, günaydın demeye dikkat ediyorum. Çalışan aksi değilse benden bi problem çıkmaz yani.

    28 mart 2016 02:08


    8. Tamamen karşımdakinin bana karşı olan tavrıyla alakalıdır. Mağaza çalışanıda, taksicide, arkadaşımda olabilir. Ne kadar kibar, güler yüzlü davranırlarsa bende aynı şekilde davranırım. Ama genelde bunu pek göremiyoruz. Sanki bedavaya veriyorlarmış gibi bir tavırları oluyor.

    28 mart 2016 21:03 27 mayıs 2016 22:23

    9. Gunluk hayatimda da sakin ve sabirli biri oldugumdan sokulan laflari da gulumseyerek gecistirebiliyorum. Oncelikle ben musteriyim o calisan, benim bizim satin alacagimiz urunle ayakta duruyor o is yeri. Bize kopek cekemez kimse. Tabi biz de para bende deyip insanlari kucumseyemeyiz. O bana musteri her zaman haklidir polikitasiyla guler yuzle yaklasacak. Bana 21 yasimda 30 yas ustu krem satmak icin owwww man look at your undereye area demeyecek. Ben kapatici ararken allik gostermeyecek. Dogal olarak surat asarim! Ama edecegi terbiyesizlige karsi adam yerine koyup cevap bile vermeye tenezzul etmem.

    Turkiye'de calisanlarini sevdigim 1 elin parmagini gecmeyecek kadar mekan var.

    Birincisi marmara forum sephora.

    Ikincisi ak merkez bobbi brown

    3. watsons ve gratis olivium subesi.

    5. Bakirkoy sevil parfumeri.

    6. Marmara forum tekin acar.

    29 mart 2016 01:16

    10. başlığı çok taktir ettim. ve evet hemen her kozmetik mağazası çalışanları hakkındaki başlıklara olumlu olumsuz girdilerim var. yine de o başlıklardaki girdiler absürt ve olumsuz durumlar. ben de hizmet sektöründe çalıştım. kimi zaman sadece kadın olduğum için hemcinsim beni değil de erkek birini istedi makyajını yapması için.( makyözdüm) kiminin her dediğini her şekilde yaptım ama sonunda bu olmadı silelim bi daha yapalım dedi ( 2 defa böyle manyaklara denk geldim ) ama sonuç olarak bir çalışan ve hizmet veren olarak ne iğneleyici bi şey söyledim, ne bi bakış attım imalı, ne de sesim yükseldi. demem o ki evet mağaza çalışanları bizim kölemiz değil, sadece işlerini yapıyorlar ama (sahte de olsa )nezaket veya sabır hizmet sektörünün olmazsa olmazları, saygı ile birlikte.

    benim naptığıma gelince; ben her yerde aynı tavrı takınırım, güler yüzlü ve mesafeli. ancak bazı çalışanları sıkıntılı gibi görür veya sezersem çok saçma bir sohbet açarım, sırf soluklansınlar belli ki yorulmuşlar diye. eğer bir kozmetik mağazasına arkadaşımla gittiysem, arkadaşlarım genelde bi köşede bıyık altından güler; kime ne anlatıyolar ya diye. asla ama asla ben bu işi şu kadar yıl yaptım, ürünlere hakimim veya verdiğiniz bilgi yanlış demem. hiç makyaj bilmiyomuş gibi anlatılan ürünü dinlerim, cilt bakımı ürünlerinde önerdikleri şeylerin içeriğine bakarım beni irrite eden bir kimyasal var mı diye, teşekkürümü eder iyi çalışmalar diler yoluma koyulurum.

    profesyonellik ve duyarlılıkta biraz daha yolumuz var toplumsal olarak ancak eğer aynı mağazada hep aynı çalışanlardan yana problem yaşıyorsak, duyarlılığı bırakıp profesyonel açıdan olaya bakma ve eleştirmenin vaktidir diye düşünüyorum.

    20 nisan 2016 18:44