süslülerin rezil oldukları anlar

1. miniktim. daha 5. malum kış hazırlıkları. odun gelmiş kapının önüne. bende de mübarek tırmanma hastalığı var. odun üstünden eve çıkmaya çalışıyorum. tabi balkonun kapısı kilitli olunca aynen geri döndüm. odunlardan aşağı geri geri inerken sen kafa üstü kal. kan beynimde. etek takılmış. sütun bacaklar fora. bildiğin sallanıyorum aşağıya. hatırladığım etek gözümde. etek giymeyi sevmeyen ben o gün niye etek giymiştim. rezil oldum. eve kaçtım. vardır böyle rezilliklerim. çok rüzgarlı havada açılan eteklerim için tanımadığım birinden hırkasını istedim o da verdi. bizim millet harbi yardımsever.

2. lise son sınıfta böyle ergenliğimin dibimde aklımın 5 karış havada olduğu günlerimden birinde dershaneden çıktım. arkadaşlarımın yanına gidecektim. dersanenin az ilerisine park edilmiş siyah çok lüks bir araba var sanırım mercedes. ön arka camlar komple siyah, araba belli yeni yıkanıp pastalanmış çünkü ayna gibi parlıyor. hemen aklıma camında saçlarımı düzeltmek geldi. durup bir güzel saçlarımı düzelttim. hızımı alamayıp gözlerimdeki siyah kalemi tazeledim sonra bari yaptım tam olsun rujumu çıkarttım dişlerimi kontrol ettim temiz görünüyolar mı diye , tam rujumu sürecektim ki vıjjjjjj diye bir ses arabanın camı açıldı içinde ağzı kulaklarında hafif orta yaşlı hoş bi abimizle göz göze geldim. ve ben tabi o sırada ayyyyy diye cırlamışım. çok pardon deyip koşarak kaçtım. bida da böle şeyler yapmadım :)

3. yurtta çamaşır yıkamışım seksi seksi. asmışım çamaşır odasına. kuruyunca almışım çamaşırları, koymuşum dolabıma. burda sorun yok. salına salına koridorlarda dolanıyorum. bi gün birinin bana çok sert baktığını farkettim, anlayamadım. anlamam için dönemsonu eve gidince aynı kıyafetten evde 2 tane olduğunu farketmem yetti. şok oldum. bu benimse diğeri kimin. ne rezillik. millet sandı ki hırgızlık yaptım. çok utandım. bi daha koridorda nasıl dolanacaktım. valla öyle bi dolandım ki. sonuçta farketmeden oldu.

4. gratis'e gidip watsonsın siyah nokta bantlarını sormak.görevlinin şaşırıp kalmasına anlam veremeyip kalmadı mı yoksa? demek.

5. az önce pilates topunun üstünden atlayıp geçecektim ki topun üstüne bastım yanındaki sehpayaçarpıp yere düştüm ve sehpanın üstündeki 1 litrelik su şişesi de kafama düştü ve sırılsıklam bir şekilde yerde eşelendim :D:D yanımda kimse yoktu ama insan kendi kendine de rezil olabiliyormuş demek ki.

6. bende de plates hikayesi var yahu ama bu kez arkidiş ortamında oldu olay. plates topunun üstüne atlamamla, arkadaş kız ne yapıyon demesiyle, ben yerde. belim fena acıdı. o zamanlar yeni tanışmışız pilatesle. dedim bi top yani ne olacak. hayatta artık hiçbirşeyi küçümsemem.

7. lise sonda sınav stresi falan acayip gerginim bir de onun üstüne regl olmuştum malum değiştirmem lazım en yakın arkadaşıma dedim kalk tuvalete gidelim acil işim var o da tamam dedi ama ilkbahar aylarındayız okulun yazlık üniformasına döndük pedi koymak için mont falan yok bende en iyisi cüzdana koyayım dedim ve koydum. tam tuvalete giderken de bir erkek arkadaşım durdurdu paraya ihtiyacı olduğunu söyledi bende sazan gibi atladım ''aaa tabi vereyim'' dedim ve gayet rahat biçimde çocuğun önünde cüzdanı açtım garibimde gördü pedi şaşırdı bir şey diyemedi ama nasıl utandım sözlük anlatamam :(

8. yazsam roman olacak kadar çok bu anlar bende. ilk aklıma geleni anlatayım.

Eski yöneticim gayet ciddi, sululuktan hiç hoşlanmayan sert bir kadındı. Bir o kadar da muhafazakar bir tipti. Bir gün bütün bölüm bir arada toplantı yapıyoruz. 1-2 güne gelecek bir projeden bahsediliyor. Yöneticim “ee cinnamon projeye hazır mısın, eli kulağında” diye soruyor. Ben de içimden ne eli ne kulağı yarın gelecek allah kahretmesin diye düşünürken ağzımdan “ne kulağı X hanım eli şeyine gelmiş artık projenin” diyorum.Kadının “neyine gelmiş” demesiyle daha da daha da derinlere doğru batıyorum.

9. üniversitede sürekli gittiğimiz kafede tıp fakültesinde okuyan sabri adlı arkadaşımla etrafı kesiyorduk. hava güneşliydi asdadsdsds. o gözlüklerini takmış rahat rahat etrafa bakıyordu. bende dedim ki bende takıyım da bari daha rahat ediyim derken meğer gözlüğün bir camı yerinden çıkmış. ben farketmedim taktım. salak salak etrafa bakıyorum. gözlük siyah camlı nasıl farketmedim bilmiyorum. sonra sabriye döndüm o güldüğünde farkettim. allahım ne kadağ zekiyim.

10. arkadaşım tiyatro oyuncusu. geçen hafta oyunları vardı ben de gittim. aslında kahvaltı da yapmıştım ama baya bir acıktım oyundayken. neyse efenim oyun başladı, salon da çok büyük bir yer değil. yüksek siren seslerinin olduğu bir bölüm vardı. 3-4 dakika çok yüksek müzikti, sirendi falan sonra bitti. salonda çıt yok. ve tam o an benim karnımdan tır geçti sayın seyirciler. allah'ım böyle bir gurlama yok. resmen hırladı, bitmek de bilmedi bir türlü. yer gök inledi ya. kafamı içime gömdüm, rusya'ya kadar koşmak istedim. bak şimdi yanımda oturanlar falan geldi aklıma da yine yerin dibine girdim.