1.
Evetttt bir itiraf nitelikliğindeki saftirikliğimi paylaşayım sizinle süslüler. efendim bundan yıllar önceydi günlerden yılbaşı e bizde pasta almışız o pastayı kesmişiz ben obur açgözlü bir kişilik olarak bıçaktaki pastanın çöpe gitmesine izin veremezdim tabi ki de e naptım peki doğru tahmin bıçağı şılakkk diye yalamak suretiyle dilimi kestim efendim halen gerisini anlatıp gözlerimi doldurmayayım zaten hala izi durmakta namussuzluk siz siz olun süslüler açgözlülük yapıp bıçak yalamayın ;)
1 haziran 2015 01:19
ed.1 haziran 2015 01:28
2.
İki saat once sevgilim puding istiyo diye yapıyım dedim hadi. Sonra bunları kaplara bosaltırken cıt cıt diye ses gelmeye başladı. Kaplar da plastik catladı mı acaba diye kaldırdım altına bakıyorum cünkü salagım. Puding avcuma döküldü. Öyle bir yandı ki ölüyorum sandım. Hala cok acıyo ve nobetci eczane bulamadık
3.
en büyük salaklığım 4-5 yaşındayken ocakta kaynayan çaydanlığın üzerinde kendi yansımamı görüp "aaa ben" diye çaydanlığı öpüşüm. dudaklarım yapışmış, annem çığlık çığlığa bağırıp herkesi başımıza toplamış ve hastaneye götürmüşler beni. ben tabiki bu olayı hatırlamıyorum ama hakikaten tam salakmışım ya. sen ne çeşit bir manyaksın da kendini öpmeye çalışıyorsun? hadi diyelim öpecen illa, git aynada falan öp çaydanlık nedir kendine kastın mı var? umarım benim çocuğum böyle salak olmaz ya. (gizlinot: swh )
4.
Ilk olulda ip atlarken düşüp şimdi annem kızar diye söylemediğimden kırık kolum yanlış kaynamıştı, annem anlamasın diye 1 hafta uzun kollu ile gezmeme rağmen bi akşam mor ve Şiş kolum dikkat çekti. Acilde kolumu tekrar kırıp alçıya aldılar.
Orta okulda zımbaya sıkışan teli çıkarmak için parmağımı kullanmaya çalışırken zımbayı tırnağımın dibinden dikine parmağıma saplamıştım.
Lisede okuldan kaççam diye demirlere tırmanırken demirin üzerine düşmüştüm ve Demir bacağıma saplanmıştı.
Üniversitede cama kafa atıp burnumu kırdığımı anlatmıştım zaten. Ayrıca bir de kışın topuklu ayakkabıyla gezme sevdasına ayağımı kırmışlığım var.
Yani benim salaklıklarım hep canımın acısıyla sonuçlanıyor. Hayır sakar değilim, sadece azıcık salağım.
5.
1. sınıfta okuduğum okulda 1., 2., 3., 4. Ve 5. Sınıflar vardı ve hepsinden de 1 sınıf vardı. Okulumuz çok büyük değildi yani. Zaten okul olarak kullanılan bina 2 katlı eski bir konaktı. ben 2. Sınıfta gayet büyük bir okula geçtim. 5 katlı ve her katta 12 sınıf vardı. Yaşadığım şoku siz düşünün. Salaklığıma gelecek olursak ben bu yeni okulda tenefüslerde sadece sınıfın kapısının önüne çıkıyordum bahçeye ya da kantine inmiyordum sebebi ise sınıfımı bir daha bulamam diye korkmamdı. Ahahahahhaha ay aklıma geldikçe gülüyorum ya. Çünkü kaybolursam beni yerler.
17 eylül 2015 23:19
ed.18 eylül 2015 22:02
6.
Ben de çocukluktan gideyim.
* film, dizi vs izlerken " anne burda neden akşam?" "Orda neden kış" muhabbeti.. kafam basmıyormuş cidden.
* kral tv klipleri.. klipleri hep baştan çekildiğini sanıyodum aynı üstleri giyip bi daha bi daha oynadıklarını yani. ( Ah! )
*Termosta uzun Süre bekleyen çay için sogumustur zaten diyip kafaya dikerek ağzımın etrafını yakmam.
* Pastel boya ile makyaj yapmam.
*orkidin reklamlarında mavi tüple deney yapan bi kız vardı. Annemin pedini alıp tezgahta su dolu çay bardağı ile deney ! Yapmam.
* Annemle babama gıcık olduğumda yorganın altına girip nefesimle kendimi deli gibi ısıtıp yanaklarimi alnımı kalorifere dayayıp iyice de mıncıklayıp ateşim var numarası ile dikkatleri üstüme çekmek.
Cidden ben bi psikoloğa gideyim en iyisi, bi çocukluğuma insan bakayım çıkabiliyor mu bi daha :)
7.
-beynimin beni terk ettiği bir sırada japon yapıştırıcısı sildiğim bir mendili kullanmış olduğumu unutup göz makyajımı silmem ve gözümü yapıştırmam. (gizlinot: mal)
-kahkül kesebileceğime inanıp minnacık ve yampirik bir kahkülle baş başa kalmam.
-saçlarımı eski fırçalı tip maşalardan bir haber olmama rağmen ona dolayıp çözemediğim için orayı kökten kesmek zorunda kalmam. (gizlinot: ekstra mal)
-fırında pizza unutup fırının alev alması.
-şofbenin bozuk olduğu bir dönem kettledaki kaynar suyu banyodaki leğene boşaltmak isterken çıplak ayaklarıma boşaltıp kendimi haşlamam.
-yepyeni makyaj temizleyiciyi kapağını açtıktan sonra çalkalama hareketi yapıp bütün şişeyle duvarı sıvamak. (gizlinot: neutrogena hani şu ağzı kuyu gibi açık olan)
aklıma gelen ana olaylar bunlar ama bunlar harici çok fazla vukuatım var. elimi rendelemem, yine elimi kızgın tavaya basıp yanık iziyle yaşamak zorunda kalmam, her türlü duvara-kapıya-dolaba kafa atıp en sonunda alnımı yarıp bir de oraya iz yapmam gibi benim hayatımda son derece sıradanlaşmış sakarlıklar dizisi. (gizlinot: öldü)
17 eylül 2015 23:52
17 eylül 2015 23:59
8.
Küçükken en büyük zevklerimden birisi ana haber bültenlerini izlemekti. Tabi ben çocuk kafasıyla gözaltına alınmayı polislerin suçluyu masaya oturtup göz hapsine almaları zannediyordum.
Birisi için kayıplara karıştı dendiğinde kayıtlarda karıştı anlıyordum. Ülkedeki bütün insanların isimlerinin olduğu bi liste var ve o listede ismi kaybediyolarmış gibi.
Ne zaman gökkuşağı görsem altından geçmek için koşuyordum.
Okula her gün saçı çiçek topuz gelen kızın gerçekten dediği gibi saçını sabahları kuaförde yaptırdığını sanıyordum.
Küçükken denizde boğulduğum için bi bardak suyun bile içine canlı cansız ne düşse kıyameti koparıyordum boğuldu diye.
Bayramda seyranda evimizdeki evcil hayvanlarımızla da bayramlaşıyodum.
Çok saf mıymışım hayal gücüm mü genişmiş bilemedim.
9.
Süslüler 2. Sınıftayım yine (gizlinot: ilkokulda da baya salakmışım ). Sabahçıyım evden çıktım sallana sallana okula gidiyorum. Neyse gittim sıraya girdim "bende bir eksiklik var ama ne" diye düşünüyorum. Andımız okundu sırayla içeri girdik filan anaaaaaaaaa! Sıraya oturmamla ışıklar yandı ve tataaaaaaa çantamı evde unutmuşum. Sırt çantamı, hani defterimin kitabımın olduğu. Umarım şimdi bilasbirası daha iyi anlıyorsunuzdur.
18 eylül 2015 00:41
ed.18 eylül 2015 21:59
10.
-şimdi kendimi rencide etmek istemiyorum salak değil de "şaşkın" bir çocuktum ben-
evde bir gün kuzenimle "pazarlamacılık" oynuyoruz aramızda bir yaş var ben 9 o da 10 yaşında filanız. oynadığımız oyun dikkatinizi çekti mi?: pazarlamacılık hjasdfjasdf. yani evdeki eşyaları elimize alıp birbirimize "güya" satmaya çalışıyoruz. kuzenimin de ikna kabiliyeti yüksektir allah için. el kadar çocuk kendi eşyalarını bir şekilde bana kakalamayı pek güzel becerdi namissiz.
neyse ben ona hangi eşyayı gösterip pazarlamaya çalışsam " oy yok o şöyle kötü böyle kötü" diye diye beni delirtti. ben de elime cam bir biblo aldım "bu tozlanmaz, bu kirlenmez, bu dünyanın en süper biblosu" filan diyorum.(bence olay yeterince salak, benden daha fazla soğumak istemiyorsanız okumayın) o da eline plastik bir şey almıştı. "valla onu bunu bilmem bak bu kırılmaz" dedi ve elindekini yere attı.
ben gerizekalı ne yaptım? içimde yanmaya başlayan hırs ateşiyle "benim biblom da kırılmaz tamam mıaaaa!" diyerek elimdeki zavallı cam bibloyu pat diye yere attım.
ne mi oldu? e kırıldı tabi asdfaf. (kırılacağını biliyordum aslında ama nasıl hırslandıysam gözüm görmemiş)
sonrasında sese koşturan annem, "berke'ye biblo satmaya çalışıyordum almadıaaaaaaaaaaağ niye almadııııığ" diye ağlayan ben, "ben yoğurt yicem" diye poposunu dönüp mutfağa giden bir kuzen...