süslülerin söylemek istedikleri

437. Yıl olmuş 2025 hala sokak kapatıp düğün yapanlar var

436. Seni o gün arabada başka bir kızla gördüğüm günden beri ben ben değilim. Sana göre saplantili biriyim sadece. Hayatına devam etmiş biri için ne kadar kolay böyle düşünmek. Boğazımda yumruk var ya. Gerçekten sevmiş olamaz mıyım. Kabul edemiyorum. Bu kadar zaman birlikte olup birkac aylık biri kadar hayatına dahil olamamış olmak. Yine okursun diye buraya yazıyorum ama sanki okuyunca beni anlayacakmişsin gibi.

435. Birileri orta yaş krizi bahanesiyle kendisinden 19 yaş küçük birini hayatına sokuyor. Ama sadece yaşının sorumluluklarından kaçıyor aslında. Yıllarca süren bir ilişki ciddilesmeye başlayınca korktu. O kadar. Şimdi hayatindaki kişi kendisinden evlilik istemeyecek sonuçta. En azından şimdilik.

Peki bende açtığın yaraları ben nasıl onaricam. Artık başka birisini sevebilir miyim onu bile bilmiyorum. Zaten seni sevdigime de inanmadın.

Çok özlüyorum seni.

Kendimi o kadar bok gibi hissediyorum ki ailemin yanına da gidemedim biletimi iptal ettim kimsenin modunu düşürmeyim diye.

Evden çıkmadım iki gündür.

Sen mutlu musun?

434. bu aralar kendi adıma entersan bir dönemden geçiyorum.

toksik bir ilişkinin içinden yeni çıktım ya da henüz çıkamadım bilmiyorum....

bugüne kadar yaşadığım çok daha zor günler ve deneyimler oldu ama sanırım ilk defa bu kadar yorgun hissediyorum.

27 yaşında hala aynı hataları yapıp, aynı tongalara düşeceğimi hiç tahmin etmezdim ama hayatın gerçekten enteresan bir espri anlayışı var.

artık ilişkiler veya erkekler gündemimi eskisi gibi meşgul etmiyor, hatta duygu olarak birine karşı bir şeyler hissetmekte baya zorluk çekiyorum.

kendim için, kendi hayatımda artık bir şeyler değişsin istiyorum...

umarım hayat güzellikleriyle gelir bundan sonra.

433. Her gün evinin önünden iki defa geçmek zorunda olmak ne kadar zor biliyor musun

Herşeyi daha da zorlaştırıyor benim için. Arabanı otoparkta görmek. Sağ tarafıma hiç bakmadan geçmeye çalışıyorum.

432. "O senin kadar eğlenmek, mutlu olmaya niyet etmek, zorluklara, çirkinliklere kılıf bularak güzel tarafı görmek zorunda değil" diyerek kabullendim her şeyi o akşam. Buruklaştırdı belki ama artık hiç değilse kafam rahat. Sende hiç var olmayacak birşeyin peşine düşerek vakit kaybetmemem gerektiğini; sürekli gözlerinin içine bakıp aynı şeylerden mutlu olabilmek, hayatı en az benim kadar sevebilmen konusunda beklentiye girmenin artık umutsuz vaka olduğunu bilip, hepsine razı geldim.

Sadece bi an için "O senin kadar keyif almıyor diye zevklerinden vazgeçmek zorunda mısın?" diye sordum kendime. Sanırım sahte bir huzur için evet. Daha doğrusu aksini yapmaya güç bulamıyorum, tek başına yapmaya kalktığım an bana huzursuzluk ve gerginlik olarak geri dönecek birşeyle mücadele etmeye mecalim yok. Heralde 20li yaşların monoton ve zor geçen zamanlarını 30larda telafi için biraz çabalıyordum. Olmuyormuş. Gençliğimiz öylece gitti. Geriye kalanı da akışa bıraktım.. Gönlümü almak için kendince neşeli hallerle birşeyler teklif etmek için geldiğinde içim sızladı. Oysa o teklifin hep istediğimdi ama demek artık neşesiz ve enerjisiz olduğumda ilgi ve çaba görebileceğim.. Bu kendinden neşeli, doğduğu günden beri var oluşu ile mutlu birine yapılacak en büyük haksızlıktı. Alabileceklerimi üzgün bir surat, mutsuz bir ruh hali sergileyerek alabilmek.. kendi doğama yakıştıramadım, ağır geldi. Bir iyilik değil de hiç değer görmeyen neşeli şirin halime bir hakaret gibi.. ancak öyle zamanlarda düşünülmeye ve mutlu edilmeye değer olduğumu anladım.

Ama benim için en üzücüsü "Ben sensiz de yaşarım ama seninle bir başka yaşarım." kısmından tam tersine evrildiğimi günbegün hissetmek oluyor. Tek başınalığı o kadar çok hayal eder oldum ki, tek başıma olsam nasıl olurdu duygusu kemiriyor bazen. Bu kısım kendimle alakalı, seni suçlamıyorum. Seni ben seçtim ve zor olan her şeye rağmen ben vazgeçmedim. Şimdi de çok yol aldık, sensiz nasıl yaşanır bilmiyorum. Sadece huzurlu ve sakin olmak istiyorum. Ani ses yükselmelerini duymak, sinir nöbetlerini görmek istemiyorum. Bende de vardı ama birlikte bir sorumluluk altına girince )bunları bırakalı biraz zaman oldu. Neyse, umarım bıktırmam kendimden. Işığımı söndürüp karanlığımdan şikayet etmeni istemem.

431. oğlum emlakçılar ve ev sahipleri. satılık olsa anlayacağım da, siz neden kiracılı evi kiraya vermeye çalışıyorsunuz aliminyum ya?????? siz beni delirtmek mi istiyorsunuz. o lanet olası evleriniz 1 ay boş kalsın, (ki zaten kalmayacak, havada kapılacak) yeni kiralayacak olan adam da rahat rahat bi gezsin baksın.

kiracı akşam 7den sonra müsait değil, haftasonu müsait değil, haftaiçi gündüz müsait değil. resmi tatilde müsait değil. müsait değilse ilana neden koyuyorsun bekle bi çıksın. temmuzda çıkacak adam için şimdiden ilana ev koymuşlar. aa iyi diyorum bana uyar, ama kiracıya, emlakçıya ve ev sahibine uyamıyoruz bir türlü.

6. hislerimle, astral seyahatle mi gezeyim bu evleri ben anlamadım. şeytan diyor mevcuttaki evin içini yık dök dümdüz et baştan yaptır, bu sefer de ev sahibine güvenmiyorum oğlum oturacak der çöker yepyeni eve kgjkfdgdg

430. seni o kadar çok özledim ki.

ne sevgime ne özlemime hiç bir şeye inanmazsın ama. biliyorum. kendimi suçluyordum gösteremedim diye ama sorunlu senmişsin aslında. sen kendine bile inanmıyorsun çünkü.

çok özledim seni. ama artık seninle iletişime geçmeyeceğim. bunu yapan ben olmayacağım artık.

evet bizim ilişkimiz çok yanlış başladı. son görüşmemizde öyle demiştin. "yanlış bir başlangıç"

ama biz seninle hiç bir zaman fb olmadık. çünkü ben seninle tanıştığım daha ilk gün sana içimi açmıştım. hatırla. o bitki çayları ile meşhur cafede. yaklaşık 3 saat boyunca sana canımı sıkan şeyleri anlatmıştım. sen de dinledin. ne için olursa olsun. sonuçta dinledin. ben en başından beri sana kendimi açtım. zamanla da seni gerçekten sevdim.

ama şuan çok yanlış bir ilişkinin içerisindesin ve bundan çok değil iki yıl sonra "keşke birileri bunun ne kadar yanlış olduğunu benim kafama soksaydı" diyeceksin. söyleseydi demiyorum çünkü söyledim dinlemedin. ben ne dersem deyim sana objektif gelmiyor ki. insanın "iki yıl öncesine gitsen hangi hataları yapmazdın" sorusuna bugün bulunduğun ilişkiyi hiç deneyimlememiş olmak diyeceksin.

aklım, mantığım almıyor.

"ben eziğim, başka seçeneğim yok, benim seçeneğim değildi, o denk geldi" saçmalıkları.. sen ezik falan değilsin ama kendin inanmadıktan sonra ben nasıl inandırabilirim ki. sonunda ailenden ayrılmış kendi evine geçmişken neden evine bir asalağın yerleşmesine izin verdin. seni gerçekten anlayabilecek kafana göre birileriyle de tanışabilirdin. o ya hasta zihniyetli biri ya da öğrenim hayatını 8 kişilik yurdunda değil senin evinin rahat ortamında bitirmeyi düşünen bitirince de sk.tr olup memleketine gidecek biri farkında değil misin. 20 yaşında birinin sosyal medyası olmaz mı hiç? üniversitede ortamında da gerçekten evleneceği kişiyi arıyordur. sen bunların hepsini farkedebilecek birisin. neden seni kullanmasına izin veriyorsun? belki bu ilişkiden sen de faydalandığını düşünüyorsun ama çok yara alacaksın. üzülmeyeceğini zannediyorsun ama şuan bu saçmalığa devam ettiğin için bi gün çok pişman olacaksın. neden bunun olmasına izin veriyorsun. evin her yerinde onun eşyaları varken hayatına başkasını sokamazsın. lütfen silkelen. ben söylüyorum diye değil, kendin için yap.

429. bilmeyen için bakın ne kadar da yüksek(?) atama yapıyoruz desinler diye iki yılın atama sayısını aynı anda açıklayan süper zeka yetkilileri düşünüyorum bu gece. size laflar hazırladım. her şeyden önce bizi aptal yerine koyduğunuz için.

emeklerimizin karşılığını alamamaya alıştık nasıl olsa en azından bu sene tarihin en düşük öğretmen atamasını yapacağınızı açıklayabilseydiniz eğip bükmeden. en güçlü muhalif cumhurbaşkanı adayını hapse attıktan sonra ülke ekonomisini çökertmenizle alakalı olduğunu düşünmeyiz hiç, söz. 

428. neyin var neyin var diye ısrar edip psikiyatra neden gittiğimi anlattırıyorsun sonra da "iyi görünüyorsun" diyorsun. Ne yapayım seni iyi olmadığıma ikna etmek için? Anlamıyorum yani pijamayla mı evden çıkmamı bekliyorsun? Kolumu keseyim kanlar akarak mı geleyim yanına? Benim en kötü halime sen iyi diyorsun. Çıtanın bu kadar aşağıda olduğunu belli etmesen mi acaba?