süslülerin çektiği fiziksel acılar

51. Son üç aydır sabahları kalktığımda topuklarımın üzerine basamıyorum. Nasıl bir agrı batıyor resmen ayaklarımın altımda bişeyler. İlk beş dakikayı ayaklarımın yanlarına basarak gidiyordum.

Gün içinde yarım saatten fazla oturduğumda da aynı acıyı çekiyordum.

Doktora gittim topuk dikeni dedi. Fizik tedavi, özel bir tabanlık ve bir kaç egzersiz yapılması gerekiyor birde ilaç tedavisi.

Eve dönerken otobüste youtubedan topuk dikeni diye araştırdım. Adamın biri de aynı süreçten geçmiş onu anlatıyor ve iki tane egzersiz gösterdi sabah kalktığında ve gece yatarken yapman gereken bir hafta içinde geçer diyor.

Kaybedicek biseyim yoktu ve yaptım aklıma geldikce de gün içinde bikac kez yaptım.

Mucize gibi geçti. Hala inanamıyorum gecti.

52. Kol kırığı ve onun bide alçıya alınması....müthiş bir acıydı ilk aklıma gelen bu

53. Apandisit.

Teşhis koyulması neredeyse bir gün sürdü ve patlamak üzereyken alındı, acıdan artık şuurum gitmişti.

54. viktoryen dönemde yataklara düşmüş hasta oğlan çocuğu immününe sahip olduğum için şu güne kadar başıma gelmeyen çok az şey oldu. bir sene içerisinde fiziksel acı/hastalık sahibi olmadığım gün sayısı, sahip olduğumdan kat be kat daha az maalesef.

şimdi ise sabah ve akşam iki doz aldığım ibuprofen'in yan etkisi yüzünden -evet ibuprofen, şu el kadar çocuklara bile verilen hafiflikteki ilaç- sinir sistemim hasar aldı ve özellikle el ve ayaklarda yanma, nöropatik kaşıntı(gizlinot: berbat bir his), kurdeşen gibi alerjik reaksiyonlar gösterdim. bakalım haftaya beni hangi türden bir problem karşılayacak.

55. sürekli hastalıklarla boğuşan biri olarak benim için en acı verici olanlar

*bir operasyon için kafama demir kafes takıldı. ilk aşamada narkoz iğneleri yapılmamıştı, sonrasında ise kafesi kafatasıma vidalayacakları noktalara direkt iğne batırıldı. sonra da vidalar takıldı. acıdan bayıldığım sadece bu anımdır.

*düşününce diğer en çok acı verici an ise dişime yapılan kanal tedavisi için uyuşturucu iğnenin yapılmamasıydı. sinirleri doğru alıp almadığını anlamak için diş hekimi uyuşturucu iğne yapmadan işleme başlamıştı. gözlerimden yaşlar akarken devam etti ama bayılmadım bunda.

*kürtaj acısı, kafatasını kırmanın verdiği acı, hastanelik eden adet ağrısı, el bileğinin çıkması, el parmağının çıkması gibi şeyleri saymıyorum bile...

56. kırılan el bileğimin yanlış kaynamaya başlaması sonucu lokal anestezi vs. verilmeden kemiğin hatır hutur kırılarak tekrar yerine oturtturulmasıdır...

57. Yanık. Mutfakta çalışırken kolumu ızgarada et çevirirken üst platene yapıştırıp yaktım. Asıl acı yara iyileşirken başladı kolumu uzatamıyodum veya aşağı indiremiyodum gerim gerim geriliyordu. Daha çok var ama aklıma ilk gelen bu

58. regl agrisi. Aciya dayanikliyimdir ama agriyi hissettigim anda apranax forte a yuklenmezsem kesinlikle kusmali bayilmali bir seyler yasiyorum. Apranax forte agir mi hafif mi bilmiyorum ama sadece o geciriyor.

59. sırt ağrısı, yıllardır çektiğim, düzenli spora ve pilatese gittiğim zamanlarda azaldı, hiç bir zaman tamamen bitmedi ama beni bitirdi

60. Daha önce yaşayan oldu mu bilmiyorum ama çıplak bacağıma buz düştü. 0.5lik şişe dondurulmuş haliyle ağırdı da. O düşmekle hissettiğim acıyı unutmuyorum çünkü ben yerde oturuyordum buzda ayakta olan birinin elinden yani biraz yüksekten düştü. Bacağımda hayvan gibi iz kaldı şerit şeklinde. Bir buzun bu kadar hasar vereceğini hiç tahmin etmemiştim.