1.
kimin neye inandığı ya da inanmadığı umurumda değil lakin, inanıyormuş gibi yapıp, dinin "mütevazılık" dini olduğunu unutup, nereden geldiği belli olmayan zenginlikleirni gözümüze gözümüze sokan, bizim gibi giyinip, süslenip sadece bizim soğuk günlerde boynumuza attığımız şalı alelade başına atan yeni nesil müslümanlar.
sosyal medyada belli bir partiyi ve belli bir kişiyi destekleyip, muhakkak bir konuda tasarım yapıyor oluyorlar.. kendileri gibi çok sayfa olduğu için de al gülüm ver gülüm kendi aralarında geçinip gidiyorlar..
ama bunların varlığı bizi daha da ötekileştiriyor..
hakkıyla örtünen, dikkat çekmeyecek şekilde makyaj yapan ya da hiç yapmayan, pardesüsünü giyip hatlarını belli etmeyen, baş örtüsünü olmaıs gerektiği gibi örten kadınlara saygı duyuyorum hem de sonsuz.. onlarla aynı düşünmüyorum ama saygı duyuyorum..
lakin bu daracık kotlar, belde biter ya da uzun olsa dahi transparan olan tuniklerle arz-ı endam eyleyip, bir batman da makyajla selfieler çeken süslümanlara zerrece saygı duymuyorum..
bunların erkek versiyonları da daha beter! değerli taşlardan tesbihler, ipek seccadeler.. oldu canım, peki!
(link: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/kim-bu-suslumanlar-sorusuyla-basladi-her-sey/haber-207168 bu da yıllar öncenin gazete yazısı)
14 ekim 2016 16:50
14 ekim 2016 16:52
2.
Bakımlı olunca, giyimine kuşamına özen gösterince, modern olmaya ve zamana ayak uydurmaya çalışınca süslüman diyorlar; simsiyah giyinip, bakımsız dolaşınca karafatma, öcü gibi, paspal, çağdışı diyorlar. Ne istiyorsunuz? Pardon, yanlış soruyu sordum: sana ne?
14 ekim 2016 18:28
14 ekim 2016 18:29
3.
bir yanda şort giyme sen haramsın, diğer yanda da dar pantolon giyene bu ne biçim müslüman zihniyeti. ikisini de zerre kadar sevmiyorum. ayrıca süslüman nedir ya bu mudur olaya bakış açımız. bırakın herkesi kendi haline isteyen istediğini yapsın. herkesin hesabı kendine. kadın mevzu olunca hep bir sınırlama, hep bir kalın çizgilerle belirtilen ifadeler ne hale geldik biz ya bizler de kadınız bunu unutmayalım.
evet dinde gösteriş, abartı yoktur mütevazı olma konusuna hele sonuna kadar katılıyorum ama konu sadece kadın mı bu konuda? özellikle kıyafet konusunda kadınları bir rahat bıraksınlar artık. erkekler bitti şimdi biz mi başladık yani. kimsenin kimseyi neyi, ne şekilde yapacağı konusunda yargılar biçimde eleştirmesini kendi adıma doğru bulmuyorum.
14 ekim 2016 19:35
11 mayıs 2020 13:27
4.
bunun gibi tabirlerden hoşlanmıyorum. islamın kutsal bir kitabı ve kuralları var. bu dinin kurallarına göre değerlendirilecekse dar kot, kırmızı ruj, baş örtü tabi ki yanlış olur. siz sadece saçlarınız görünmesin diye başınızı örtmüş olursunuz. inanıp inanmamanıza göre bu kuralları kabul edersiniz ya da etmezsiniz, buna sözüm yok. herkesin kendi bileceği iş. ama siz bu dine mensup ve gereklerini yapan biri olarak tanımlıyorsanız kendinizi, ve örtünme kurallarına uymadan örtünüyorsanız bir şeyler yanlış oluyor demektir. bunun adına süslüman denmiş. yine söylüyorum rahatsız oluyorum bu yakıştırmalardan. nasıl ki birilerinin noeli kutlamanıza karşı çıkması sizi sinir ediyor ve noelsiz yaşamı saçma buluyorsanız, süslümanlara da laf söylemek komik oluyor. onlarda o uygulama hoşlarına gittikleri için öyleler. hani nerede kaldı o zaman mahalle baskısına karşı durmak? süslüman demek de mahalle baskısı olmuyor mu? bir gruba karşı olmak körü körüne karşı olmak demek olmamalı. kendisine yapılmasından rahatsız olduğu şeyleri insan karşısındaki yapmamalı. benim çevremde tesettüre giren tanıdıklarım içinde( yaşı genç olanları kastediyorum) islam felsefesini tam algılayamamış ve biraz da ailesinin isteğiyle kapananlar zaman zaman gerektiği gibi yapamıyorlar. bazen etek boyu kısalıyor, bileği geçiyor. bazen makyaj fazla kaçıyor. nefis etrafında olan bitenden geri kalamıyor. ama bu yaptığı onun günahı ya da sevabı olur. başı kapalı makyajlı müslüman kişi süslüman oluyor da, mini etekli başı açık kadın namussuz mu oluyor? tabi ki olmuyor. doğrusunu yapıp yapmadığı tartışılır ama yaftalamak yanlış.
5.
ben kimim de bu şekilde tanımlanmış insanı eleştireceğim ya da o kim ki beni böyle olduğum için eleştirecek.bence hadsiz bi ifade.ben müslümanım diyorum ve örtünmüyorum biri kalkar bunun hakkında yorum yapar kendi küçük fikrini söylemeye kalkar falan onu kendi ipek şalında boğarım bu da demek oluyor ki ben de bir başkasının giyimine laf edemem.
ben her zaman insanın kendinden sorumlu olduğuna inanırım ben kadınım diye tüm kadınlar böyle değildir,kadınlığın temsilcisi değilim böyle kadın olur mu diyeni vururum.bütün türkler, müslümanlar, kadınlar, tarantinoseverler, mor giyineneler gibi değilim bu insanların sözcüsü de değilim.
bu özelliklere sahip bir kişi bizzat gelip sizi başörtüsü kullanmadığınız için yargılamaya kalkarsa bu ifadeyle birlikte sizin bildiğiniz kadarıyla onun da kurala uymadığını söyleyebilirsiniz o kadar geri kalan insanlar sizi ilgilendirmez,kişi nasıl mutlu hissediyorsa öyle giyinmeye hakkı vardır ve giyim tarzı bir insan hakkında nihai bir çıkarım yaratamaz.
yıllarca dış görünüşe göre insanlar hakkında sallayanlardan çektiğim için ben insanların belli isimlendirmelerle yargılanmalarından tiksiniyorum ve benim gibi insanlar da bu durumu savunuyorlar ancak ne yazık ki bu süslüman ifadesini ben gayet başörtülü bir arkadaşımdan facebookta yaptığı abuk bir paylaşımda duydum kendisi de topuklu ayakkabısını giyen rimelini allığını süren bir kadındır ama işte bir camiaya başkasını boklayarak yaranacak ya böyle ifadeler kullanmaktan çekinmezdi.
asıllı asılsız ithamlarda bulunmak, bir kişinin kalbini kırmak kul hakkına girer varsa bi günahım (gizlinot: ki binlerce var hangi dinden bakarsan bak) bunu tanrıyla aramda halletmek isterim öbür tarafta bir de böyle salak saçma işlerle mi uğraşacağım.
6.
at pazarı muhafazakarlarıyla, katı laikleri ortak noktada buluşturan tabir. "şallı kız" da dendiği oluyor. çocuklarına bakıcı tutan, çalışan (vauv evet), boşanmak isteyen, yüksek eğitimli eş arayan dindar kadınları nasıl çekiştiriyorlar görmeniz lazım. "madem böylesin, o zaman açıl!", "bacımın örtüsünü kirletiyorlar hörhörhör" diye söylenip duruyorlar. bir de yeni nesil dindar kadınlar bizi beğenmiyor diye bir şikayetler bir şikayetler. neredeyse örtü yasağını savunacaklar, o kadar kadınların özgürleşmesi, kariyer sahibi olması, kendi istediği gibi giyinmesi batıyor bunlara. bu vasatlarla aynı perdeden mi konuşmak istiyorsunuz cidden?
-söyleniyorlar, şikayet ediyorlar derken muhafazakar (genç) erkekleri kast etmiştim tabi, biraz eksik yazmışım.
14 ekim 2016 21:14
14 ekim 2016 21:20
7.
işi gene özünden çıkarıp demogojiye bağladınız ya ayakta alkışlıyorum hepinizi!
ötekileşmekten kemiklerimiz kırıldı, ruhumuz ezildi, öldürülmelere doyulamadık. hunharca baş örtülülerin üniversiteye girebilmesini savunduk/savundum! geldiğimiz noktada dövülen, sövülen, ötekileştirilen hangimiz için eşitlik dediler, özgürlük dediler? kutuplaşma tek taraflı olmaz, biz kucak açtıkça kendilerini bi şey sandılar.. biz arkalarında durdukça arkalarına bakmadan koşup uzaklaştlar.. biz, "biz" olalım diye uğraştıkça kendilerine sunulan sırça köşklerde bizi aşağıladılar.. şortlu olduğumuz için dayak yerken, eşofmanlı olduğumuz için otobüslerden indirilirken hangi süslüman kardeşimiz çıkıp "müslümanlık bu değil, hani sizin hoş görünüz" dedi de ben kaçırdım acaba..
benim canıma tak dedi zaten pozitif ayrımcılığa sahip insanlara hala mağdur edebiyatı yapılması...
bi bitin be, bi bitin!!!
özgürlüğüm uğruna yanımda var olduklarını görene kadar bir daha aynı enayiliği yapmam! bir tilki bir delikte bir kez!!!!
8.
Benim bu şekilde tasvir edilen arkadaşlarım benimle tomanın önüne de atladı benim özgürlüğüm için sokaklara da çıktı aynısını ben de beraber özgür olalım diye yaptım.siz görmediniz diye yok değiller. hala biri varsa benden nefret eden etsin ben yine onun özgürlüğünü de kendiminki kadar savunurum karşılık veya kısas beklemiyorum bunu enayilik olarak da görmüyorum benim vicdanım,kalıbım bu kadar onunki o kadar.
Bu bir duyar kasma değildir,bu net gözlem sonucu basit bi fikirdir farklı fikre tahammülünüz yoksa siz de tutarsız bir süslüman gibisinizdir.
9.
bu basligi goren herkesin gozunde canlanan figur var ya, iste o. tabirin amiyaneliginde ziyade neyi tanimladigi daha onemli. sosyete ozentisi, luks ortamlarda takilan "kardesim adamsin" kirolarinin yeni gozdeleri. bunlrin erkek versiyonunu hepimiz cok iyi biliyoruz. huqqa da nargile keyfi yapan, pacalari bir karis ortada birakan dar pantolonlarinin ustune yelek gomlek kombinasyonuyla araba anahtarini sikirdatan, "kadin dedigin soyle olacak boyle olacak", "helalim" diye ahkam kesen tipler. iki cinsin de ortak ozellikleri "allah, kitap, ibadet" soylemleriyle, hayat tarzlarinin tamamen celiskiden ibaret olmasi. dinin kurallarini uygulama sorumlulugu ile yasamak istedikleri hayatin cakismasi sonucu ortaya cikan gorgusuz ve cahil grup. kadin cinsinin ellerinden "grinin elli tonu", "soyle asiktim terkedildim", "allah de otesine karisma" temali, asla ufku acmayacak kitaplar dusmezken; erkek cinsinin tesbih, whatsapp (yavrularla konusur), nargile, allah, gibi itemlere yoneldigi gozlemlenir.
siz birey olmak, ozgurluk, hak ve esitlik adina kafanizi patlatir, yolda yaninizda yuruyen kadina laf attiklarinda hayat gorusu ne olursa olsun mudehale etme zorunlulugunu hissederken, bir gun otobuse sortunuzla binip 3 "hayir"la hatta ve hatta tekmelerle ugurlandiginizda "hii o da sort giymeseymis, gunah" diye ortada birakilirsiniz.
burada benden cok daha birikimli insanlar var. belki de benim okudugum kitap sayisini onlar liseyi bitirmeden coktan gecmislerdir. ama bu kadar basit bir cikarimi yapmak zor degil. vicdani dinleme esigini coktan gectik, cok uzgunum.
dini inancini yasamak isteyenlere degil, din kurallarini dayatanlara tahammulum kalmadi. o kadar ki bahsi gecen tipleri uzun uzadiya detaylandirabilirim.
ben yarin etek giyme ozgurlugumu savunurken, arkamda olacak olan inancli kisilerin sayisinin bir eli gecmeyecegini biliyorum. "ama benim arkadasim var, annem teyzem hep kapali ama acik goruslu" seklindeki ornekler yeterli cogunlugu olusturmuyor maalesef.
14 ekim 2016 22:31
14 ekim 2016 22:32
10.
Şunları sordurtmuştur:
kendini ifade edebilmek için bir kişiyi, bir olguyu, bir fikri, bir zümreyi kötülemek neden tercih edilir? Samimi bir uzlaşma ve hatta belki becerilenebilirse feminist bir dayanışma neden bize bu kadar uzaktır? "Öteki ve ben" ekseninden ne zaman çıkacağız?
İdeolojik bariyerlere takılan hemcinslerim olduğu sürece kadınlar hiç bir zaman uzlaşmaya varamayacaktır.