1.
Tanım: temel öğretimden orta öğretime geçiş sınavı.
Bu hafta çarşamba ve perşembe günü sınav var. Az önce haber bülteninde eğitim iş sendikası genel başkanı şöyle bir açıklama yaptı: " öğrencilerin dikkatlerinin dağıtılmaması için her türlü önlemi alacağız. Hatta gerekirse baağyan öğretmenler yüksek topuklu ayakkabı giymeyecek. " (gizlinot: ayakkabı ses çıkarmasın diye)
Bak şimdi canısı; bir ayakkabının yürürken ses çıkarması için topuğunun yüksek ya da alçak olmasına gerek yok; o topuk Kösele, neolit vb. Maddelerden olduğu sürece isterse yerle aynı seviyede olsun yine de ses çıkarır. Hatta bu sadece kadın ayakkabısında değil; kadın, erkek, çocuk hepsinde geçerli. Ayakkabı hazır taban yani plastik, mantar, epa taban olursa o zaman 49595949 pont olsun yine ses çıkarmaz. Kısacası topuk ölçümüzle önlem almak pek akıl kârı değil. Bizim topuklara gelene kadar ohoooo.
2.
Sosyal hayatımı alt üst eden sınav. Ne hafta içim kaldı ne hafta sonum, pazar olsa da azcık uyusam diyorum yani.
Bir de ders kitapları bu sınav için çok yetersiz, ee kaynak aldırmak da yasak, ne yapacak neye çalışacak bu ögrenciler? Her konu ile ilgili yalnızca 1 test yayınlıyor meb, tabii ki yeterli olmuyor, yani altyapı olmadan tepeden inme gelen bilimum sistemden biri...
3.
dün 13 yaşındaki bir kız çocuğunun intihar etmesine neden olan sınav. küçük berrin'in babası akademisyen annesi doktormuş. banyoda bornozun kemeriyle kendisini asan berrin'i ailesi sabah bulmuş.
her ülkede bu tarz sınav sistemleri var, bu engellenemiyor ancak çocuklara bu sınavların onların tüm hayatını etkilemeyeceklerini en başta herkes söylemeli. teog, tek bir sınavla seviyenizin ölçüldüğü oks'den de sbs'den de bir nebze olsun daha rahat. öğrencilerin okuldaki sınavlarınında sayıldığı, kendi okullarında sınava girmelerine olanak sağlayan bir sistem. sbs'de ve oks'de yanlışlar doğruları götürürken teog'de götürmüyor. keşke 13 yaşındaki çocuklara daha şimdiden bir sınav dayatılmasaydı ama maalesef var.
ancak bu değişken, saçma eğitim sisteminin suçu olduğu kadar çocuklara meslek liselerine gitmek dünyanın sonuymuş gibi bir baskı yapıldığından böyle sonuçlar doğuyor. düz liselerin hepsi zaten anadolu oldu hala niye var bu baskı? benimde yeğenim sınava girdi birkaç dersten çok düşük almış ona bunun önemli olmadığını, beraber çalışacağımızı söyledim. iyi yaptığı derslerine odaklanmasını sağladım, çalışma isteği geri geldi.
benim ailem hiç baskı kurmadı ancak okuldaki öğretmenlerimde, arkadaşlarımın ailelerinde, bu yıl yeğenimin arkadaşlarının ailelerinde ve dahi kendi ablamda bile çocuğa kurulan o baskıyı gördüm.
sınavı düşük geldiği için çocuğa bağırmak onu teşvik etmiyor. 13 yaşındaki bir çocuğun şu sınavdan aldığı düşük puan onun doktor olamayacağı anlamına gelmiyor.
13 yaşındaki bir kız çocuğunun aklına intiharın geleceğini dahi bilmezdim. dün ben yeğenime destek olurken, neşelendirmeye çalışırken berrin'in aklından geçen düşünceleri, hissettiği durumu düşündükçe içim parçalanıyor.
16 ocak 2016 20:26
16 ocak 2016 23:23
4.
Ben de sbs dönemine denk gelmiş bir ogrenciydim. Ufacik bir cocugun psikolojisiyle reklam icin oynamakla da o donem tanistim. Dusuk gelen deneme sinavlari icin ogrencileri kenara cekip ailesini ne kadar uzdugunu soylemek, derslerde bu cocuklari asagilamak, sosyal etkinlik adi altinda ogrencileri ozel okullara goturup siniflara kapatip test cozdurmek, deneme sinavlari yuksek gelen ogrencilere yogunlasmak ve her zaman o cocuklardan daha fazlasini istemek, velilere verilen hediyeler... ve en acimasizi neydi biliyor musunuz, bu cocuklara tek yapmalari gerekenin iyi bir liseye girmek oldugunu ve lisede hic de cok calismak zorunda olmadiklarini empoze etmek. Iyi bir liseye giderlerse okuduklari universitelerin hic bir onemi olmayacakti.O donemde de sbs puani dusuk geldigi icin intihar eden cok ogrenci olmustu. Kendini camdan atan, camasir suyu icen, asan tonla ogrenci olmustu. Bu yuzden ben teogu cok faydali bulmustum cunku ogrencilerin seviyeleri bir sekilde olculmek zorunda. Bu okul notlari uzerinden yapilamaz cunku herkes biliyor ki fatih koleji, okyanus Koleji vb. Okullarda ogrenciler sinava girmiyor, notlarin tamami 100 olarak isleniyor. Haliyle merkezin buna el atmasi gerek. Ama belli ki teog da cozum olamadi.
5.
Tanım : Temel eğitimden orta eğitime geçiş sınavi açıklama : Öğrenciliğimden bu yana sınav adları sürekli değişti; ama amaç aynı. Öğrencileri yarıştırmak; yapamayanlarda eksiklik duygusu oluşmasına neden olmak vs vs. Şu ülkede söz sahibi bir kişi de çıkıp " yeter ulan bu çocukları daha bacak kadarken yarış atı gibi sınavlara maruz tuttuğumuz" demiyor. " aynı anneden olma iki çocuk bile birbirinden bu kadar farklıyken milyonlarca çocuk niye tek tip eğitim alıyor " demiyor. Onbinlerce Özel yetenekli çocuk böyle harcanıyor. Siz farkında değilsiniz ama bugünün " parlak (!), bilgili (!) ve " farkındalığı yüksek (!) " neslinin temeli böyle böyle atıldı. Oradan bir parça şuradan bir parça alacağınıza öğrencilere daha bacak kadarken büyük adam muamelesi yapan; kesinlikle yarış içermeyecek şekilde eğiten ve 16 yaşında herkesin girdiği genel sınav dışında sınav yapmayan; hatta eğitimin ilk senelerinde not bile vermeyen Finlandiya eğitim sistemini alın toptan uygulayın. Adamlar öğrenciler eksiklik ve yetersizlik hissetmesin diye kazananı kaybedeni olan oyunları bile oynatmıyorlar çocuklara. Sonra biz de burada efkarlanıyoruz.
Daha çok yazabileceğim ; ama eyyorlamamın şimdilik bu kadarla sınırlı kalacağı başlık.
16 ocak 2016 21:01
16 ocak 2016 21:04