yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (10)
    • medya (0)

    1. Cocuklugumun soguk geceleri ile baslayip tum kitaplarini ezberleyebileceginiz.

    5 kasım 2015 08:10

    2. kitaplarını okumadığım, yaşadığım yazar. her seferinde bir şok etkisi yaratıyor bende. isyankar mı, naif mi bir türlü çözememişimdir, belki de her ikisi birden.

    "karşı çıkmak istediğim evler, koltuklar, halılar, müzikler, öğretmenler var.karşı çıkmak istediğim kurallar var. bir haykırış! küçük dünyanız sizin olsun."

    5 kasım 2015 08:30

    3. Türk edebiyatının gamlı prensesi. Yavuz çetin' le birlikte neden bizi bırakıp gittiğini en çok merak ettiğim.

    Onsuz çok eksik bence Türk edebiyatı. " Benden bu kadar, idare edin artık " deyip bizi cezalandırmış sanki.

    5 kasım 2015 09:27


    4. Kimseler alıp okumazken basılmış tüm kitaplarını bitirdiğim edebiyatın taçsız kraliçesidir. Onu okurken henüz İnstagram yoktu, kahveli kitaplı fotoğraflar da yoktu haliyle. Son zamanlarda Bi Tezer Özlü sevdasıdır gidiyor, güzel. Okuyun, okuyalım. Ama herkesin elinde Tezer Özlü görmek bende tuhaf bir kıskançlık değil de ah Nasıl da atladılar Nasıl da bozdular benim Tezer Özlü'mü gibi değişik düşüncelere dalmama sebep olmuştur.

    Evimde çok güzel bir Tezer Özlü külliyatı var.

    Hayatını göğüs kanseri sebebiyle kaybetmiştir. Yavuz Çetin gibi intihar etmiş değildir.

    14 ocak 2017 01:25

    5. okurken her cümlede, her kelimesinde durup üzerinde düşünmekten bir sayfayı birkaç kez okuduğum, sayfaların arasında kaybolmanın aksine kendimi bulduğum yazar. gariptir tezer özlü'nün kitaplarını okumak, insana hep bildiği ama derinde bir yerlere sakladığı, bazen de sürekli bastırdığı duyguların ortaya çıkmasına olanak sağlayan değişik bir deneyim yaşatır. kitaplarını birbirinden ayırmam çok zor ama kalanlar benim için apayrıdır.

    "senin düşüncelerini değiştirip kendilerininkine nasıl olsa uyduramayacaklar. seni görmek istedikleri gibi olmayacaksın hiçbir zaman. tanımadığım sürece her acı dayanılabilir."

    14 ocak 2017 02:26

    6. "beni bırak artık. Bu camdan çırılçıplak aşağıya atlayacağım. Sana karşı değil bu. Çocukluğuma karşı. Bu kente, bu eve, bu halılara, bu değişmeyen her şeye, bu ölmeyen herkese karşı."

    bu dizeleri içime çok oturmuştu... intihar girişimleri olmuş fakat kanserden ölmüş yazardır kendisi. kaybolmuş gibi hissediyordu eminim. topluma ayak uydurmayı, kalıplara göre yaşamayı reddediyordu. asi şekilde değil acı çekerek reddediyordu. kendisiyle konuşabilmek isterdim. nasıl bu kadar yabancılaştığını merak ediyorum. ben de böyle hissediyorum çünkü. dibe doğru çekiliyormuş, boşlukta sallanıyormuş hissi, belki bilirsiniz...

    "şimdi gene evdeyim. kendi hakkımda karar vermekten yoksunum. sanki bir eşyayım. konuşup, fısıldaşıp, istedikleri yere koyuyorlar beni."

    28 ağustos 2018 10:34

    7. “Gitmem gerek. Yeni resimler görmem gerek. Benimseyeceğim, içimdeki kıpırdanışları dolduracak bir resim bulana dek gitmem gerek.”

    Yaşamın Ucuna Yolculuk, Tezer Özlü

    Başucu kitabımdır Tezer Özlü. Ne zaman içimde bir daraltı hissetsem yine en baştan okumamış gibi okurum. Filmi çekilmesi gereken özel bir kadındır sanki bu topraklardan çıkmamış gibi. Daha doğrusu dünyada var olmamış gibi göğün üstünden bakar insanlığa. Özeldir, özel kalacaktır. Yazarlar ölmez, bedenleri kaybolur. 

    28 aralık 2018 15:38


    8. Çok sevdiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Bir heyecanla üç kitabını aldığım ama bir tanesini bile okuyamadığım yazar.

    Hangi kitabından başladım hatırlamıyorum . Yazılarından derlenmiş bir kitap Fransa'da Kafka'nin gezdiği sokaklarda şimdi kendinin gezdiginden bahsedip huzunleniyordu. "Yeter be Tezer ne üzdün kendini be annem, yeter be" diyerek bırakmıştım kitabı.

    40 sayfa okudum 40 sayfanın herhangi bir cümlesinde altı cizilebilecek bir cümle bile bulamadım. Tabi bu benim erken hüküm vermemle de alakalıdır illaki. Bir yandan bu demek değildir ki sevdiğim cümleleri hiç yok. Mesela "sen hiçbir işe yaramaz değilsin. Seni senden çalan toplumdur. " Kesinlikle katılıyorum kendisine. Ama bir kitabında bana böyle üç beş tane yazı okutacaksa zamanımı çalmasin lütfen. Ömrüm kısıtlı ve gerçekten güzel şeyler okumak istiyorum ben. Anladığım kadarıyla alt tabakadan gelen bir kadın değil. Elbette ki emek vererek(ana baba parasıyla değil de) eğitimini güzelce tamamlamış , yurtdışında güzel işlere imza da atmış bir kadın. Ne güzel bak gücün kuvvetin yerinde nereden çıktı anam bu melankoli?

    Ben bu melankolik edebiyatı sevmiyorum. Her hayat esasen anlamsızdır zaten. Ona anlam katmayı seçecek ya da secmeyecek olan da sizsiniz. O yüzden hala edebiyat diye bir şey var. Hala roman yaziliyor. Hala yeni bir Tolstoy çıkar mı acaba, le guin gibi yazan bir kadın çıksa da okusak diyoruz. (Yani ben diyorum en azından)Hayat da zor. Kadın olunca,Türkiye'de olunca daha da zor. Herkes sizi bir başkası mümkünse bir erkek üzerinden tanımlamak ister. "Lan benim adım bu, bu işi yaparım, bunun karisi/kızı değilim" dedirtmeyi zor basarirsiniz. Bu kadar yok yere gam, keder insanı tabiki hastaliktan öldürür. Bır de dünyada daha büyük acılar var anam Tezer. Hindistan'da mesela tecavüze uğrayıp, yüzüne kezzap atılan kadınlar var ve inatla yaşamaya devam ediyorlar ve hikayelerini anlatıyorlar inatla. Bunu "seninki de dert mi?" Şeklinde söylemiyorum. Herkesin acısı kendine ağır. Ama olan acıyı da olduğundan fazla görmenin alemi yok. Öyle hayat zindan olur insana. Sana ait bir tane hayat var. Kıymetini bil. "Hepinizin nasıl boyunun ölçüsünü verecem bak" diye yaşa. "Hiçbir yere ait olamiyom beeeeğn" diye değil. Ararsan , cidden ararsan hiçbir yere ait olamamanın da güzellikleri var, bulursun.

    Bir de oğuz atay'in kadın versiyonu değil kalite olarak. Keşke olsaydı da bayıla bayila okusaydim.

    Oh be rahatladım. Meğer ne çok diyecek şeyim varmış kendisi ile alakali.

    Edit:imla

    29 aralık 2018 02:58 29 aralık 2018 03:00

    9. eğer melankoliye veya depresyona eğiliminiz varsa eserlerini okumadan önce düşünmeniz gereken yazar. onu okurken içim kuru bi ağacın gövdesi gibi oyuluyor derinleşiyor ve sıklıkla beni acıtıyor. bambaşka bir kafa bambaşka bir yaşam öyküsü ve benim yaşayan hiç kimsede rastlayamadığım o tanışıklık hissi...gittiğin yerde geldiğin yerde bulamadığın huzuru bulmanı dilerim tezer özlü.

    30 aralık 2018 00:57

    10. tezer'im benim hassas noktam, bu denli bağlandığım yegane kişiliklerden biri.

    onun hakkında bir biyografi sunmuş, bütün kitaplarını tekrar okumuş, mektuplaşmalarını yalayıp yutmuş, mezarı başından bir türlü ayrılamamış ve bir daha gitmeyi cesaret edememiş biri olarak az da olsa onun hakkında düşüncelerimi paylaşma haddim olduğunu düşünüyorum.

    öncelikle tezer'in anladığım kadarıyla hiç anlatma, gösterme çabası olmadı. yazmak için yazmadı. kendisi de anlatılarında der zaten, beyninden taşmadıkça düşünceler onu rahatsız etmedikçe yazmadığını. tanıtıldığı gibi lirik prenses, melankoli delisi falan da değildi. aslında oldukça güçlü bir kadın görüyorum tezer'de. düşündüklerini dramatikleştirmeden, beyninde yeşillendiği gibi yazan, gitmesi gerektiğini hissettiğinde giden bir kadın tezer.

    çoğu okur onun intihar ettiğini sanar. bir bakıma doğru. bir taş devri insanı gibi ölmüştür tezer, kendi deyimiyle. tedaviyi reddederek ağrılar içinde uzun bir intiharla ölmüştür. yapacaklarının bittiğini düşünmüştür, ona hiç kızmıyorum, hep saygı duydum. duyuyorum.

    31 aralık 2018 03:17