trabzon

1. Pidesi, sumela manastiri, akcaabat koftesi, hamsikoy sutlaci ve dogasiyla meshur ilimiz.

Plakasi 61dir. Oksijeni bizim gibi istanbul bebelerine agir gelir, bas agrisi yapar. Insanlari genellersek muhafazakar diyebiliriz. Ayrica biraz sinirliler de. Yani kucucuk cocuk bile bize yolda lay lay yururken atar yapti "ne bakiyon la" diye, neye ugradigimizi sasirdik. O yuzden trabzonlularin "furacağusun oni! Furamadun mu oni?" tarzi konusmalar yapmalarini kaniksamis bulunuyorum.

Bir de ben her ne kadar bildigim kadariyla trabzonlu olmasam da trabzonlularla karakterlerimiz benzer. Bu yuzden atarlarini ya da onlara gore normal olan ama karsidaki kisi icin tokat etkisi yaratan tavirlarini anlayabiliyorum ve iyi anlasabiliyorum. Dogustan resting bitch face'li canlarim.

Giderseniz yazin gitmeyin, baharda gidin. Dogasina daha cok asik olursunuz hem de cok sicak ve nemli olmaz. Ama derseniz ki canima susadim, o zaman agustosta gidebilirsiniz.

(yazar: Atropa) uktesiydi.

2. Bazen çoşkulu bazen hırçın ama anında duruluveren durulunca eşi benzeri olmayan, insanlarının hep güleryüzlü ve hayata bağlı, misafirperver olduğu memleketim. Teknolojinin gelişmesine rağmen hem gelişip, hem de geleneklerine bağlı kalabilen insanlara sahip güzel şehir. Trabzon’da dışarda kalsanız herkesin kapısını gönül rahatlığıyla çalabilirsiniz, çünkü misafire öyle değer verilir ki her şeyden üstün tutulur. Meşhur kemençesiyle oynanan karadeniz oyunları sıksarası, sallaması, üçayağı, can temir ağası, kemençe sesini duyunca yerinde sallanmaya başlayan ve bir an önce horona kalkıp dermanı kesilinceye kadar oynayan, oynarken dünyanın tüm dertlerini unutan insanlarıyla bambaşkadır Tirabzon. Faroz kesmesini, yani Trabzon kolbastısını da unutmamak gerekir. Faroz’da yıllar önce mahalle arasında oynanmaya başlanan oyun tüm Trabzonlu gençler tarafından özel kolbastı ekipleri kurularak sevilerek oynanır. Şimdi yemeklerden bahsetsem, bu bize yapılır mı diye kızmayın, yok öyle üç kuruşa beş köfte. İsteyen gelsin, veni, vidi, manducar. Vakfikebir ekmeği, kuymak, hamsi, mısır ekmeği, mıhlama, hamsili pilav, hamsi kuşu, laz böreği, akçaabat köftesi, kaygana, fasülye ve lahana diblesi, minzi peyniri, terayağı, karayemiş, Trabzon hurması… Ağzınızın suyunun aktığını görebiliyorum onun için fazla devam etmiyorum. Sakin ol şampiyon :)