yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (5)
    • medya (0)

    1. maddi ve manevi hasara yol açan karayolu arac kazası.

    saçma sapan bir tanım yapayım ki formata uysun.

    dünyadaki en acı şeymiş. 5 gün önce içinde annem ve benim bulunduğumuz teyzemin kullandığı araçla lapseki yolunda başımıza gelen korkunç olay. şok, travma, kin, öfke, ac, ağrı, ölümle burun buruna gelmek..

    o kadar yakından ölümü görmek, nefesinin kesilmesi, her tarafından şarıl şarıl kanlar akyorken; hayır şimdi değil, şimdi olamaz, ölmemeliyim demek. can havliye öne atlayıp çocuğum ölüyor diye bağıran anneyi kurtarmaya çalışmak. onu da kanlar içinde arabanın ön koltuğunun altından sıkıştığı yerden o kilosuyla çıkarmaya çalışmak,anne ölmüyorsun, annecim annecim dayan diye bağırmak, onu yuvarlanılan şarampoldeki böğürtlen tarlasından sürüyerek dışarıya çıkarıp çenen kilitlenene kadar; yardım edin!, annemi kurtarın! diye bağırmak. sesini zar zor duymaları, ambulansın 45 dakikada zor gelmesi, ağzındaki kan tadı, ambulansta içinden son duam yapayım demek, annem yaşıyor mu diye açamadığın çenenle bağırmak, hastaneye gelmek, tadilatta olan hastaneden sevkedilmek, annenin yaşadığını görüp acılar içinde de olsa rahatlamak. çok şükür kimsenin ölmemesi. korkunç hissetmek. hissedememek. çok korkmak. korkunç büyük bir acı duymak ruhen. ambulanstan indirilirken gözlerini açıp sevgilinin kireç gibi suratını görmek. ölmeyeceksin demesi. arabayı kullanan teyzene uykusuzluğundan ve yediği tatlılardan, değiştirmediği lastiğinden ve kendine olan aşırı güveninden dolayı öfke duymak, teyzeni görmek istememek. anneanne geldiğinizde yatırıldığınızda kurban bayramında kurban ediyorduk demesi ve anlatamadığım ama şokumu kusmak zorunda olduğum ilk kez sizlere anlattığım tüm bu olaylar. hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi. ben ödünç alınmış bir zamanı yaşıyorum ve geleceğim artık yok gibi. psikolog mu beni kurtaracak bu saatten sonra ne yaparım hiç emin değilim. ama çok kötüyüm. allah kimseye göstermesin.

    10 eylül 2016 13:41

    2. Başlığı açan (yazar: civciv ) 'e geçmiş olsun diyorum öncelikle.

    Bundan 4 yıl önce büyük bir trafik kazası yaptım, arabam pert oldu öyle söyleyim. Kavşakta yeşil ışıkta geçen ben, densiz bir hödüğün kırmızıda geçmesi sonucu kaza kurbanı oluyordum az daha. Allahtan emniyet kemerim takılıydı da, araçtan fırlamadım. Türkiye'de araba kullanmak, kurallara ne kadar uyarsanız uyun çok riskli, cahil insanların kurbanı olabiliyorsunuz. Travmayı atlatmak için, üzerine gittim, hiç ara vermeden araba kullanmaya devam ettim. Psikolojide en iyi tedavi biçimi korkuların üzerine gitmektir kaçmaktan ziyade.

    10 eylül 2016 13:57

    3. büyük çoğunluğu kurallara uyulmamasından dolayı gerçekleşiyor.

    Geçen gün gördüğüm ise düpedüz trafik terörü. Annemle yaya geçidinden geçiyorduk, bir adam bize yol verdi. Hemen arkasında da bir araba var ve duruyorlar yani. Tam geçerken arkadaki araba öndekine durduğu yerde çarptı. Tabi biz şok. Kasten yapsan bu kadar olur yani. Arkadaki arabanın önü düştü falan. Telefonla konuştuğu için muhtemelen aniden arabayı harekete geçirdi. Neyseki tartışma yaşanmadı. Artık yaya geçidinden geçerken bile ekstra tedirginim. 

    Araba kullanırken illa telefon kullanıcaksan ya hoparlöre al ya da kulaklık tak kardeşim. Teknoloji gelişti her şey pratik artık ama insanımız kullanmamakta aşırı ısrarcı.

    28 haziran 2019 17:48 28 haziran 2019 17:48


    4. Dün içinde bulunduğum resmî araca biri arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle olduğum yerden fırladım, kolumu incittim. Trafik memurları kayıt falan tuttular. Çarpan kişi ‘araçtaki maddi hasarı karşılarım servise gidelim’ dedi. Telefon numarasını aldılar, biz önde o arkada servise gidiyoruz.  bir baktık adam yok, meğer arkada yavaş yavaş gelirken firar etmiş. Telefonu da kapatmış, bütün gün ulaşamadık. Bütün faturalar kaskosuna, sigortasına yansısın da gör. Önce karşılarım diyip sonra kaçmak ne demek.

    28 haziran 2019 20:20

    5. Bir kez ben de yaptım. Tabi bu tür durumlara ne kadar kaza deniyor bilemiyorum. Bu hikaye haksızlığa uğrayan bedenimin sessiz çığlığı gibi bir şey. Her zamanki gibi annemi, kardeşlerimi, kedilerimi ve köpeğimizi attım arabaya şehirdışına tatile gideceğiz. Çocuklar rica etti “anatolium/natavega avmye uğrayalım bir şeyler alıcaz” diye. Çıktık yola. Kazalardan korktuğum için, bir paramedik olarak sonunun nasıl olabileceğini bildiğim için en önemlisi de yanımdakilere veya başka birisine zarar vermekten korktuğum için arabayı boş köy yolunda dahil kurallara uygun ve kontrollü kullanırım. Normal seyrimizde ilerlerken (buraya dikkat şerit değiştirmiyorum. 3 şeritli yolda sağ şeritte araçlar park etmiş ben de orta şeritte ilerliyorum.) arkamda ilerleyen bir araç aniden hızlanıp sinyal bile vermeden bana onun önüne Benim aracımın da sol arka farına gelecek şekilde çarptı. Arabayı durdurup çıktım dışarı. Benim yaşlarımda bir erkek. Tam “olabilir kardeşim anlaşırız dert etme dikkatli ol bir daha ucuz kurtulduk” diyecektim ki “ abla naptın ya niye şerit değiştiriyon ya görmedin mi beni ya?” Şeklinde laubali iğrenç bir dille hezimet çıkarmaya çalıştı. Öyle olunca ben de sinirlendim “sen gelip bana vurdun kör müsün araçların konumunu görmüyor musun?” Dedim. Sinirlenip arabasını perte çıkardığımı söyleyip durdu üzerime yürüme teşebbüsünde bile bulundu. Polisi arayıp durumu anlattım. 30dakika bekledim, bu süre boyunca oğlan ağlayıp zırlayıp bana hakaretler edip eskiden trafik polisi olduğunu iddia ettiği amcasını babasını çağırmıştı onlar geldi. Tabi ki tutanağı tutup araçların fotoğrafını da ekleyip zorla anlaşmaya vardırmaya çalıştılar. Neden bilmiyorum ama tutanağı polise vermekle tehdit ettiler, ee dedim verin benim isteğim de o polisi zaten aradım daha gelmediler. Diyince biz sizi arıcaz diyip binip gittiler. Giderlerken gördüm ki araçları engelliler için olan plakaya sahip. Ancak aracın içinde kaza anında herhangi bir engelli yoktu ve oğlan da beni dövmeye yeltenecek kadar turp gibi sağlıklıydı. Arayıp polise dosyayı götürmek için buluştuk oğlan kendisi dahi gelmemişti. Teslim sırasında öğrendim ki çoktan tutanakta yazan ismi değiştirmişler babalarının ki yapmışlar ve gittiğimiz yerde çalışan polisler de bu adamın arkadaşları hatta oğlanın ehliyeti bile yok. Beni evrakta sahtecilik yapmakla suçladılar. Yolun ortasında diğer aracın üzerine gitmekle(?) hatta aniden durup kazaya sebep verdiğimi söylediler. “Sizin allah belanızı versin.” Diyerek çıktım o gün ordan, dışarıda duran bana çarpan çocuk da sigara içe içe kahkaha atıyordu arkadaşlarıyla. Rapora göre beni suçlu çıkarttılar, arayıp “hasarı ödemene gerek yok emniyete ödeyeceksin zaten bir sürü para” bile dediler. Hem ailem korktu, hem tatilimden oldum, hem neredeyse şiddet görecektim, hem tamir masrafım çıktı, hem yalancı durumuna düşürüldüm hem de polisler tarafından,hem ekstra masraflar oluştu, hem de onurum kırıldı. Cctvleri alıp çevreden mahkemeye başvurmayı düşündüm ancak vazgeçirildim avukat tarafından. Tek yaptığım tatilimiz mahvolduğunu için milyon kez özür dilerek annemleri bir arkadaşımın kamp alanına götürmek oldu. Bunu bana yapan, şahit olan ve yapılmasına izin veren herkese olması gereken bedduamı ettiğimle kaldım. Bu şekilde yancı duran polis, hakim, öğretmen kim varsa toprakla bir olmasını diliyorum. Uzun oldu ancak benim yaşadığım gibi sizin de yapabileceğiniz belki de yaşadığınız bir olay o sebeple paylaşma gereği duyuyorum. Keşke bu şahsı ve ailesini ifşa edebilsem. Neyse bin türlü belalarını bulurlar umarım.

    29 haziran 2019 15:51