yeni
popüler
sorular içinde ara
yeni soru sor
son sorular
son cevaplar
kategoriler
  • süslü
  • moda alışveriş
  • kuaför & güzellik merkezi
  • sağlık
  • spor
  • gönül işleri
  • aile arkadaş ilişkileri
  • cinsellik
  • eğitim & kariyer
  • seyahat
  • pet
  • sanat
  • bürokrasi
  • diğer
girdi yaz
medya ekle
  • linki kopyala
  • şikayet et
  • girdiler (1460)
  • medya (32)
tarih
oy (güzelinden)

1460. ay ortasında biten maaşım sebebiyle yıllardır zorunlu/otomatik katılım sağladığım kampanyadır. temel ihtiyaçlarda market-marka seçimlerimle de artık şahsıma kampanya kapsamında bir rütbe, rozet bişiler verilmesini rica ediyorum.

az önce

1459. Yıllar önce söylediğimi tekrar ediyorum: "bakmazsan almazsın"

Canınız mı sıkıldı? Atın kendinizi bağa, bahçeye, ormana.. bakmazsanız almazsınız.

dün 12:09

1458. Bilincli tuketimin ruha da iyi geldigine inandigim kampanya. Boykot markalarinin cogunu Filistin mevzusundan bu yana tuketmemeye calisiyorum; simdi ise yine halki gormeyen, havuz tv kanallarina destek veren markalari da tuketmeyecegim. listedeki bir cok markayi tahmin edip satin almiyordum zaten bir suredir; simdi bunu bilinclenerek topluca yapmak hepimize iyi gelecektir inaniyorum. 

dün 03:17


1457. boykot ve tüketmiyoruz kampanyası dahilinde bugünkü icraatlerimi not almak isterim. size de ilham olur belki.

-dün geceye kadar süren belli başlı işlerim olduğu için yanımda götürmeye öğle yemeği hazırlayamamıştım, yanımda sadece 1 paket bisküvi vardı onu yedim. hiçbir şey almadım, sipariş etmedim. tavsiye değildir ama iradedir.

-dışarıdan kahve/abur cubur almadım.

-düzenli sigara içen biriyim, sigara almadım. alkol almadım.

-evimin daha yakınında olan migros yerine biraz daha yürüyüp yerel bir markete gittim. sadece ihtiyacım olan, bu mevsimin sebze ve meyvelerini aldım. nakit ödedim. sigarasız kaldığım için bir tane de papatya çayı aldım. ülkenin kahrı çekilmiyor öbür türlü.

-son olarak eve gidiş yolumda eslab kanzi tayfaya dik dik bakarak onları rahatsız ettim.

24 mart 17:50 24 mart 17:52

1456. sevgili akanrimel'in başka bir başlıktaki girdisine ithafen 'geçirdiğimiz son birkaç günden sonra daha da anlam kazanmış, uygulanması vatandaşlık görevi olmuş kampanyadır' diye tanım yaparak başlığı up'lamak istiyorum.

tüketimden gelen gücümüzü kullanıp temel ihtiyaçlarımız dışındaki ürünleri tüketmeyi ve yandaş markalara para kazandırmayı kesmek bilinçli ve sorumlu her vatandaşın en kolay yapabileceği boykot. burada da aklı başında, halkın iradesine vurdukları darbeyi gören ve artık bu yasakçı zihniyeti ve harami düzenini yıkmak isteyen pek çok genç kadın olduğunu biliyorum. artık gücümüzün farkına varalım ve bizim üzerimizden cebini dolduran bütün yandaş markaları, günlerdir sesini çıkarmadan ölü taklidi yapan internet ünlülerini, fahiş fiyatlama yapan firmaları tüketmeyi bırakalım, özellikle yandaş markaların sözlüğümüzde bir başlığı olsun, birbirimizi bu şekilde bilinçlendirelim diyorum.

24 mart 16:22



1455. Ben tüketmiyor değilim ama özellikle yeme içme dışında lüks tüketmemeye çalışıyorum. Yabancı bir kaynakta kişinin yatırım olarak en zor birikiminin ilk 100.000$ civarında olduğu, sonrasının kendiliğinden geldiğine ilişkin bir veri görmüştüm.

Bir çok insanın zaten ev araba gibi büyük edinimlerde bulunamayız o yüzden lüks tüketelim gibi bir kampanyaya yöneltilerek kandırıldığını görüyorum. Ben bunun gerçeği yansıttığını düşünmüyorum. İnsanları lüks tüketime yönlendirmek için böyle bir şey uydurdular. Lüks ürünler insana bir değerlilik algısı yüklediği için ve egoyu beslediği için de bu çok kolay oldu. İşin aslında anne-babalarımız gibi tüketirseniz gayet ev de alırsınız araba da. Dikkat edin onlar mutfaktaki sarı bezi bile aylarca kullanırlar, değil dior allık almak.

Asıl sorun gerçekten aslında "gerek olmaması". Kendinizi değerli hissetmek için size değer veren insanlarla vakit geçirebilirsiniz, lüks bir eşya almanıza gerek yok. Bence gerçekten lüks çoğu ürünün ortalama çoğu üründen farkı da yok. Elbette istisna bir çok ürün de var, önemli bir kalite farkı varsa tercih de edilebilir. Ancak benim çoğu arkadaşım para biriktirememekten veya kredi kartı borçlarından muzdarip ve yine de montundan çantasına cüzdanına her şeylerini lüks alıyorlar. Yakın bir arkadaşım geçen ay yurt dışına çıktığında 17 bin liraya barbour mont almış, buradaki fiyatına göre 5-10 bin daha ucuz olduğu için sırf. Geçen hafta para birikteremediği için üzülüyordu ve benim bu yaşta nasıl araba aldığıma şaşırıyorlar. Arkadaşlar ben kotonda indirimden mont alıyorum ve çok memnunum.

Özetle söylemek istediğim her şey çok pahalı, asla ev araba alamayız, o yüzden yaşayalım bu hayatı diye bir şey yok. Elbette yaşayın ama bu kapitalizmin insanları tüketime yönlendirmek için uydurduğu bir kampanya. Buna kanmaz ve gerekli olanla yetinirseniz her şeyi yapabilirsiniz. Hatta kalan parayla hayır işi bile yapabilirsiniz.

22 şubat 09:55

1454. tuketmiyoruz kampanyasi biraz psikolojik bir savas vermeye benziyor gercekten.

sartlar artik keyfi harcamalara musade etmiyor maalesef, bunun yani sira tabi temel ihtiyaclar luks olmamali.

ben yatirim yapma uzerine calisiyorum son iki senedir, kredi karti kullanmayi birakali tam dort ay oldu ve nakit harciyorum. Cok zorlandim, cunku tomarla para tasiyorum ve bir anda bitiyor malum fiyat artislari ile birlikte. bir cok yerde para ustu alamadim cunku kimse nakit odeme yapmadigi icin bozuk paralari yok. ama cok iyi hissediyorum kendimi, hafiflemis hissediyorum. mesela oje alacaktim, tek renk bir tane alip ciktim cunku yanimda ekstra param yoktu, daha yemek yemem gerekiyordu. kredi kartim olsa eminim iki-uc renk alirdim. o kadar faydali oldu ki, kendi elimdeki para ile hareket etmek gereksiz harcama yapmami engelleyip sadece ihtiyaclarimi almayi sagladi. ustelik paraya dokunmak para ile iliskinizi degistiriyor. diger bir farkindaligim ise boyle alisveris yaparken paraniz yoktur ya da yetmiyordur, hani boyle kotu hisserdersiniz, sanki onu alirsaniz dunyaniz mukemmel olacakti ama alamiyorsunuz ve dunyaniz kararir gibi bir his. sanki o markaya muhtacsiniz gibi. aslinda degilsiniz :) hatta almazsiniz, dunyaniz daha iyi oluyor. siz onlara muhtac degilsiniz, onlar size muhtac. paranizi biriktirip belli bir noktaya geldiginiz zaman ekonomik ozgurluk acisindan, markalar size muhtac demek oluyor. umarim ne demek istedigimi anlatabilmisimdir. sevgiler...

22 ocak 18:37


1453. Tüketmiyoruz ile tüketemiyoruz arasında ince bir çizgide gidip geliyorum. Giderek her şey lüks haline geliyor. Ayda bir kez arkadaşlarımla dışarda kahve içmek, bir şeyler atıştırıp sosyalleşmek lüks olmamalıl! Tiyatroya ya da sinemaya gitmek lüks olmamalı! Kitap satın almak lüks olmamalı! Kısa da olsa tatile gidebilmek lüks olmamalı! Sevdiğiniz birine, çocuğunuza, arkadaşınıza, anne, baba ya da kardeşinize hediye almak lüks olmamalı! Market rafında sırf meraktan tadını denemek istediğiniz çikolatayı, içeceği, yiyeceği almak lüks olmamalı! Yüzümüzü sabunla değil cildimize uygun bir yüz yıkama jeliyle yıkamak, kremlemek lüks olmamalı! Kendimizi mutlu etmek için 40 yılın başında bir kez ayakkabı, çanta ya da tişörtü satın almak lüks olmamalı! Sadece karnımızı doyurabilmemiz, başımızın üstünde bir çatı ve giyecek temiz kıyafetlerimiz olması elbette güzel ama sadece bunlarla yaşanmaz! Buna yaşamak değil hayatta kalmak denir! Oh içimi döktüm rahatladım. Tabii ki deli gibi alışveriş yapıp boş şeylere para harcayıp kredi kartı borcu yapın demiyorum. Mümkünse giderlerinizi kontrol altında tutun. Kredi çekip abuk subuk harcamayın. Ama yaşayın, yaşamanın hakkımız olduğunu unutmayın.

10 ocak 16:49

1452. İnsanların ihtiyacın fazlasını tüketmemekle ilgili anlayamadıkları şey bunun kendinize karşı ama yine kendinize verdiğiniz destekle yendiğiniz bir psikolojik mücadele olduğu. O yüzden ama günde bir tane aldığım kahveyi kessem ne olur, zaten çok bir şey tutmuyor demek bu psikolojiyi anlayamadığımızı gösteriyor. Halbuki o dışarıdan alınan bir kahveyi artık almamak büyük bir mücadele için atılmış küçük bir adımdır. Küçük adımları başarabildiğinizi gördüğünüzde büyük adımları atmak için cesaretiniz artar. Ben ocak ayını kıyafet ve kozmetik almadan geçirmek için kendime söz verdim. Şu ana kadar becerdim, ancak henüz 10 gün oldu. Önümde daha 21 gün daha var, ama 10 gün gibi görece kısa bir süreyi bu kalemleri almayarak geçirdiğim için de kendimi tebrik ediyorum. 

10 ocak 15:18

1451. 2026 yılına borçsuz girebilmem için yapmam gerekiyor. 2024 benim için tam bir tüketim yılıydı. Gözüm dönmüş gibi alışveriş yaptım. Üzgün olduğumda da, sevinçli olduğumda da bir bahane buldum ve alışveriş yaptım. Anlayacağınız üzere kredi kartlarım ve kredilerim çok tatlı geliyordu çünkü. Sonra baktım ki işin sonu çok da iyi bir yere gitmiyor, durdurdum kendimi. Şöyle diyeyim, filtre kahve makinem var ve her gün işe kahvemle gidiyorum. Her gün aldığım bir kahveyi bile almaz oldum. Mesela bu kış için bir kısa bir de uzun kaban izni verdim kendime. Yaz için de bir sandalet bir de klasik stiletto. Hepsi bu. Hem borcum var zaten hem de birikim yapmak istiyorum. Her ay kenara ne kadar koyabilirim bilmiyorum ama 1 lirayı bile küçük görmeden kenara koyacağım. 

Açıkçası zaten her şeyin fiyatı, özellikle bu ay itibariyle, inanılmaz arttı. 

Bu sene için tek bir lüksüm olacak o da Guns'n Roses konserine gitmek. Onun dışında ev, iş arasındayım, temel ihtiyaçlar harici, mağazalarda keyfi olarak alışveriş yapmayacağım. 

2026 başında başarıp başarmadığımı tekrar yazarım. Şu ana kadar iyi gidiyorum.

9 ocak 21:13