4.
türk kadını kadar kafası karışık insan grubu.
türk kadını(nın bazısı) bir yandan "beni sevecek, beni taşıyacak(?), beni üzmeyecek adam arayışındayım" der, ancak gidip pahalı arabası olan, serseri tipli erkeklere aşık olur. (araba yüzünden adama yanaştığını anladığında o adam seni sever mi?)
türk erkeği(nin bazısı) bir yandan "namuslu kız arıyorum, kimseyle sevişmemiş olacak" der, ama sevişmeyi reddedenleri kezban diye etiketlemeyi seçer. ("türk kızı gitsin, rus kızı gelsin" diyorsan, kendi kızını rus kızı gibi yetiştireceksin sevgili türk erkeği)
türk kadını(nın bazısı) bir yandan "erkek dediğin pısırık olmayacak, maço severim, yumruğunu masaya vurdu mu yer titreyecek" der, sonra der ki "sevgilim bana şiddet gösteriyor, beni dövdü." (niye fiziksel gücü ile övünen adamları yüceltiyoruz ki?)
türk erkeği(nin bazısı) bir yandan "kadın dediğin güçlü olacak, mıymıy olmayacak" der, ama gidip bebek taklidi yapan, aciz takılan kızları sever. (sonra "kızlar niye prenses sendromlu?", sen talebi o yöne çekersen arz da o yönde gelişir.)
örnekler çoğaltılabilir. iki tarafta da ne istediğini bilemeyen, tam olarak ne aradığını çözemeyen kişiler var. bu kişilerin tüm cinse genellenmesi hoş olmaz tabii. ama bu ne istediğini bilmeyen insanlarla ilişki yaşamış insanlar, ilişkilerinden yaralı çıktığında ne diyor biliyor musunuz? "bütün kızlar/erkekler böyle, o zaman ben de onların istediği tipe dönüşeyim."
...ve etrafımız daha çok ne istediğini bilmeyen insanla doluyor.
türk erkeğine önerim şu olacaktır: "araba anahtarıyla, kalite telefonla tavlayabiliyorum kızları; siz böyle materyalist bir türsünüz." diye suçlamadan önce kızları, araba sahibi olmadan size yanaşan kızlara şans verin. yani oltana çipura yemi takıp, oltaya çipura geldi diye şikayet etmemeli insan.