yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (12)
    • medya (1)

    1. ülkemizde çoğunluğun pek de umrunda olmayan şey... özellikle bazı blog yazarları ve bunların takipçilerinin... noktalama işareti olmayan bloglar görüyorum. ne nokta var, ne virgül. cümleye başlarken harfler hep küçük. okurken beynim acıyor resmen. ama bir bakıyorum yüzlerce takipçisi var, yorumlar da blog yazısından daha kötü bir türkçeyle yazılmış... üzüldüğümle kalıyorum.

    23 ocak 2014 16:43

    2. insanın kalitesini belli etmesi bir yana, dili korumak açısından da elzem bir konu bu.

    türkçe, inanılmaz keyifli bir dil. adeta bir mutfak ve buzdolabında ihtiyacınız olan tüm malzemeler var. istediğiniz gibi oynayabilir, eğebilir, bükebilir, kıvırabilir, süsleyebilir, kendinizi en şık şekilde ortaya dökebilirsiniz. yemek masasına serdiğiniz mısralar, paragraflar, kelime oyunları, satırlar ve daha nice kelam tadılmak ve afiyetle diğer aç beyinler tarafından sindirilmek için sabırsızca beklerken; türkçeye gerekli özeni göstermeyenler bu görkemli mutfağa giriyor, buzdolabından bir hazır gofret çıkarıp önünüze atıyor ve sizin gibi diğer aç okurların bununla doymasını bekliyor gibi hissediyorum ben.

    "bn çkk begeniormm bu ürnüü". evet, lassie bize bir şey anlatmaya çalışıyor. şirin bir kız çocuğu olmaya çalışan kazık kadar olmuş birinin şımarık satırlarını okumak bana keyif vermiyor. şımarmak ve şirinleşmek kötü bir şey değil, ancak burada birbirimizin ne pampasıyız, ne de sevgilisi. seni seven ve bu şekilde kabul eden her insana şımarabilirsin, laf arasında bu tür geyikler çevirebilirsin tabii. ama burada, en azından konuyu belli bir noktaya taşıyıncaya dek türkçene özen göster. trt haber bülteni metni gibi resmi ve ciddi olalım da demiyorum ama o dabılyu harfinin kelimeni şirinleştirmek için orada durması kadar itici bir şey yok.

    "cnmm tabee ki bndde o rjdan warr" ben bir kere bu satırları yazan kişi "istediği kadar donanımlı olsun" asla ne zevkine güvenirim, ne de önerdiklerine. adamın daha düzgün iletişim kurabilecek nöronları gelişmemiş, nasıl dinleyeyim ki onun sözünü?

    yenikonuş'ta (araştır bunu) neden dildeki kelimeler kısaltılıp, kelime sayısı azaltılıyordu, biliyor musun? ne kadar çok kelimeyi bilirsen, o kadar çok düşünürsün. mesela eğer isyan diye bir kelime dilinden çıkartılırsa, bu zararlı düşünce daha beynine yerleşmeden yok edilebilir. günden güne ne kadar az kelimeye sahip olursan, o kelimelerin beyninde oluşturduğu kavramlar da silinir gün geçtikçe.

    kavramlarına sahip çık. onları kaybedersen ne farkın kalır ilkel insanlardan?

    23 ocak 2014 18:04

    3. bence titizlik gösterilmesi zorunlu olmayan şey zira ben bu konuda titizlik göstermiyorum. titizlik göstermeden de doğru kullanmak mümkün. önem vermek (ve nasıl kullanıldığını bilmek) türkçeyi katletmemek için yeterli olacaktır. benim için insanları sınıflandırmaya kadar varabilecek bir konu dil kullanımı. üzgünüm.

    25 ocak 2014 13:08


    4. bir dili doğru kullanmak kendinizi doğru ifade etmektir. ve kendini doğru ifade edebilmek(gizlinot: aklınıza gelen her ne konu olursa olsun) en önemli şeydir.

    seçtikleriniz ve tercihleriniz de içinizi yansıtır.(gizlinot: her ne konuda olursa olsun) nasıl göründüğünüzü görürüz kelimelerle, dünyayı nasıl gördüğünüzü. kelimeler çok güçlüdür.

    türkçe de insanın kendisini ifade etmede en güçlü ve yeterli dillerden biridir.

    25 ocak 2014 17:22

    5. Rahmetli Zeki Müren'in ölümünden sonra kaybedilen yeti.

    25 ocak 2014 18:41

    6. ca ceyli cala culalı cumbur leyli cart curt.

    önce doğru düşünmekten geçer, doğru olanı kullanmak.

    4 mart 2014 04:35

    7. Dilin doğrusu kullanılması, kültürü, gelenekleri koruma açısından önemlidir.

    İnsanın konuşması ise onun kalitesini belirler. (Doğru söyledin (brenda chenowith )

    Ama doğru konuşmak, doğru düşünmekten gelir. İnsanın konuşmasını geliştirmesi, duygularını, hissettiklerini, fikirlerini, kendini doğru ifade etmesi ne kadar güzel bir şey. Yazarken bütün imla kurallarına uyulması, okuyucuya da hoş gelir. Saygılı, doğru bir konuşma biçiminiz, karşınızdakinin sizi daha kolay anlamasına yardımcı olur.

    Kıyafet alıyoruz, makyaj yapıyoruz, bakım yapıyoruz. Dışımıza bu kadar özen gösterip de içimizi de güzelleştirelim. Konuşmamıza, dilimize, hareketlerimize de önem verelim.

    Türkçe benim ana dilim değil. Ama Türkçeyi ana dil seviyesine ulaştırabilmek için birçok şey yaptım. Yabancı bir ülkede Türk okulu mezunuyum, okula geldiğimde ise hiç Türkçe bilmiyordum. Ama iyi ki öğrendim.

    26 aralık 2014 01:12


    8. Aklima hep (link: http://www.suslusozluk.net/g/türkçeyi-doğru-kullanmak/6213/ bu) karikaturu getiren baslik (gizlinot: swh)

    3 nisan 2015 14:22

    9. Hatalar olabilir. Ben de bazen yanlış yazabiliyorum. Ama cümle sonuna nokta koymayan, “herkes” kelimesini ”herkez” yazan, “gidiyorum” yerine “gidiyom” yazanlar da sinirlerimi bozuyor. Bağlaç olan “de” ile ek olan “-de” nasıl ayırt edilemiyor anlamıyorum. Bazen ben de şaşırıp birçok, birkaç gibi kelimeleri yanlış yazabiliyorum. ama gidiyom, geliyim, kalcak, yapcak yazanları gerçekten anlamıyorum.

    3 ocak 2019 18:10

    10. Türkçe sözcükler arasına yabancı kelimeler sıkıştırmak. Ben anlamıyorum, benim gibi anlamayan çok kişi vardır eminim. İnsan kendi ana dilini konuşmaktan bu kadar mı imtina eder aklım almıyor.

    3 ocak 2019 19:27