1.
(yazar: pamukgibi ) uktesi.
25 temmuz 2015 tarihinde nişanlandım, nişanlım kasım 2015 tarihinde askere gitti ve nisan 23 2016 gibi burada olacak kısa dönem yapıyor.
aslında 2016 ekim düşünmüştük düğün için fakat ben onunda kendisini toparlaması ve iki ayağımızın bir papuca girmemesi için 2017 nisan ayında düğünü yapmayı teklif ettim aslında durum benim böyle bir teklif yapmamı gerektirdi henüz daha bir netlik yok babalar bi konuşsun nişanlım geldiğinde o zaman netleşecek.
açıkçası zaten benim istediğim zaman diliminde olacaktı ama karşımda ki insanında halini anlamam gerekiyor. bir buçuk sene nişanlılık dönemi olmuş oluyor bizim için 6 ayını zaten askere heba ettik.
bilemiyorum, kafalar çok karışık...
bu konuyu o dönene kadar açmamak için kapattık tartışmalarımız olmasın birbirimizi kırmayalım diye canım ya ne ona kıyabiliyorum ne zamanı tutabiliyorum ne de zamanı geri getirebiliyorum....
17 şubat 2016 11:45
17 şubat 2016 14:36
2.
28.09.2013'den günümüze, hala içinde bulunduğum durumdur. Bizden sonra nişanlananlar çoktan evlenmiştir, hatta çocuk hayırlamaya gidilir, herkesten düğün ne zaman cnm??? soruları yağar... Çok sıkıntılı bir süreçtir. Başlığı okuyunca (yazar: pamukgibi) nin içinde bulunduğu durumun resmini çizdim kafamda. Bu kadar uzamış olması bir yana, hala hazırlık yapılmıyor olması da üzerine tuz olur biber olur. Çok da takmamak lazımdır aslında.
3.
Babamgilin korkulu rüyası.
Annemle babam 2 yıl nişanlı kalmışlar. Dedem bir türlü düğün yapmayınca babam yapmış düğünü. Aileler uyumsuz olduğu için sürünmüş de sürünmüş mevzu. Şimdi en büyük korkuları bizim uzun süre nişanlı kalmamız. O dönemde ilişki çok yıpranıyormuş çünkü. Fakat düşününce bu sefer üzerimizde şöyle bir baskı oluştu. Hemen evlenmeliyim! E bu da sakat bir durum. Bu yüzden bence bu süreler somut ilişkiye uyarlanmalı. Kime göre uzun? Bırak belki ben çok iyi tanımak istiyorum. Belki benim korkum da boşanmak? Bu yüzden baskı hissetmeden insan sevdiğiyle her anın tadını çıkarmalı.
4.
2 sene sonra evleneceğimizi bile bile yaptığımız eylem.
avantajları:
1)Ailelerin gözüne batmıyor,istediğiniz saat istediğiniz saate kadar nişanlınızla olabiliyorsunuz ve bundan ailenizin haberi oluyor
2)erkek arkadaşınız kafasına estiğinde size yemeğe gelebiliyor,evinizde bulunabiliyor.
3)Toplumumuz malum,sevgililerin sokakta sarılmalarına bile tepki verebiliyor bazen ama yüzüğü gördüklerinde bi an noluyosa size imrenerek bakmaya başlıyorlar.
4)Aileniz eğer nişanlınıza güveniyorsa sizi ona emanet ediyor .Babanızın sevdiğiniz adama güvenerek bir şeylere izin vermesi çok hoş bir durum.
dezavantajları:
1)Herkesin size taktığı bir etiket var artık (gbkz: yenigelin)
2)Hareketleriniz sürekli mercek altında.Bir bardak kırsanız direk 'kızım sen nasıl gelin olacaaan?' sorusuna maruz kalabiliyorsunuz.
3)İnsanların sıkılmadan usanmadan 'düğün ne zaman?' sorularına her seferinde ezberlediğiniz cevapları vermeniz gerekiyor
4)bu dönem uzadıkça insanların daha da gözüne batıyor malesef
5) insanların sizinle tek muhabbetleri malesef düğün,ev,kına,aile,evlilik vs hakkında oluyor.
aklıma geldikçe daha da yazarım
17 şubat 2016 12:04
17 şubat 2016 12:05
5.
iki yıla yakın bir süre nişanlı kalarak içerisine dahil olduğum grup. tavsiye etmiyorum. ne kadar uzun, o kadar sıkıcı.
6.
ahhh kanayan yarama parmak basıyorsunuz kızlar.
biz de nisan 2015 te nişanlandık. bu sene içinde düğün yapmayı düşünüyorduk fakat nişanlımın işinden dolayı aksilik çıktı ve olay davalık işten çıkarılma durumu var ve düğün tarihi kararlaştıramıyoruz(davanın sonuçlanması 3 ay mı sürer 5 ay mı senelerce mi belli olmaz, bilirsiniz) aileler üzülmesin zaten ellerinden gelecek bir şey yok diye onlara da söylemiyoruz.
durup durup ne zaman düğün yapacaksınız niye tarih kararlaştırmıyorsunuz diye soruyor ailelerde tanıdıklarda. ne cevap vereceğimizi şaşırdık.
düğün yapsak ve nişanlımı işten çıkarsalar o kadar borcun altına girmiş olduğumuz için(eşyaları kendimiz almayı düşünüyoruz) çok sıkıntı çekeceğiz. hemen iş bulup bulamayacağı da malum. zaten nişanlımın halihazırda 40-50 bin tl lik borcu var (araba aldı). üstüne bi de 2017 de tecil süresi doluyor askere gitmesi lazım.
uykularımız kaçıyor resmen, ne yapacağımızı şaşırdık.
7.
ilişkiler için çok büyük sınav. nişanlılıktan sonra iki kişilik ilişkiniz 20 kişilik bir ilişkiye dönüşür. anne-baba- dede- nine- teyze-hala artık işin içindedir. karşı tarafı ziyaret et, ara, sor, hediye al... herkes ekstra memnun edilmeyi bekler. mesafe varsa iyi güzel de iç içe yaşanılan bir durumsa gerçekten insanı geren bir durum. bir de bunun 2 senelik versiyonunu düşünemiyorum. yani bu durumda olanlara sabır diliyorum.
17 şubat 2016 15:31
17 şubat 2016 15:33
8.
3,5 aylık sevgiliyken ailesiyle tanıştım, 5 aylık sevgiliyken ailemle tanıştı. herkes birbirini bilerek, onun benim yanıma geldiğini, benim onun yanına gittiğimi, birlikte tatile gittiğimizi bilerek 1 yıl daha geçirdik.
ben son sınıftayken kayınpeder, sömestrda gidip isteyelim yaza da düğünü yapalım demiş, "durun yahu n'oluyo bu ne acele" dedim.
mezun olunca yazın gelip istediler, artık 1,5 senedir birlikteydik. söz yüzükleri takıldı, bir ay sonra da aile büyükleriyle nişan yüzükleri takıldı kayınpeder "seneye yapalım düğünü" dedi. ben gene "durun yahu bu ne acele ben daha 22 yaşındayım" dedim.
iki sene nişanlı kaldık ve düğün..
bu arada da hiç bir sıkıntı yaşamadık, elbette düğüne beş kala gerginliklerinden bahsetmiyorum.
kısacası ilişki zaten oturmuşsa, taraflar birbirinden eminse nişan ha uzun olmuuuş ha kısa. 8 sene sevgili olup 1 aya da söz nişan düğün sıkıştırsan ne fark ediyor?
önemli olan ailelerden saklamamak. sen 8 sene her şeyi paylaşmışsın evliliğe de karar vermişsin bir ay kala "baba beni istemeye gelecekler" sonra kız babaları enden gergin. e adam senin ömrünü geçirmeye karar verdiğin adamı tanımıyor, ondan ;)
9.
Birlikte kalabilmek için evlilik ihtimalinin sözlü yüzüklü neredeyse fiziksel haline ihtiyaç duyanların ufak bir ritüelle kazandıkları ünvanın senelere uzamasıdır.
Bana göre evlilik teklifi kabul edildimi o insanlar nişanlıdır. İstemek falan hala kaldı mı cidden. Abi ben kimsenin malı değilim kimse beni birinden isteyemez kimse beni birine veremek yahu demiyor mu kimse?