1. vichy'nin, günümüz günlük yaşamı yüzünden oluşan cilt hasarını gidermeye yönelik cilt bakım serisinin serum ayağı. ben dermoeczanem'den yaptığım bir alışverişte tester olarak gelmesiyle denedim ve dener denemez de çok sevdim. tester bitince de tam boyunu aldım. dokusu inanılmaz yumuşak, ciltte kolayca yayılıyor ve hemen emiliyor. içinde çok ince pembe ışıltılar var, dolayısıyla sürer sürmez yüze ışıltı veriyor ama gün ışığında belli olmuyor ışıltı tanecikleri. daha çok "lit from within" denen o sağlıklı ışıltıyı katıyor yüze. gün içinde bende ekstra bir yağlanmaya sebep olmadı. ayrıca gözeneklerimi ya da siyah noktalarımı daha kötü hale getirmedi. cildimi biraz daha yumuşak ve dayanıklı hale getirdiğini düşünüyorum. dayanıklı dedim çünkü; birincisi, seboreik dermatit atağı sırasında bile kullandım ve en ufak bir yanma, kızarma, hassasiyet yaşamadım; ikincisi, atak normalden daha kısa sürede ve daha az sinir ederek geçti. yani dermatitin aktif olduğu yerlerdeki o sertleşme/kabuklanma normalden çok daha yumuşaktı. şimdi, bu söylediklerim benim için çok önemli, çünkü genelde atak sırasında bioderma'nın sensibio ds+'ından, durum çok kötüleşirse de stereoidli kremden başka bir şey kullanamıyorum. kabuklanmalar da haliyle deli ediyor. o yüzden bu yönleri beni mutlu etti. bir de kokusu çok hoşuma gidiyor. çok çok çok hoşuma gidiyor. buram buram tatlı çay kokuyor ve çok hoşuma gidiyor (gizlinot: swh). cilt bakımında koku, çok ağır olmadıkça beni rahatsız etmez. bu da ağır gelmiyor, beni mutlu ediyor açıkçası sürerken. sonuç olarak, çok sevdiğim, nemlendirmesinden ve cildimi korumasından memnun kaldığım, kokusu ya da ışıltıları beni rahatsız etmeyen bir serum oldu. herhalde bittiğinde tekrar alırım.
ya ama hakkaten, kokusunu parfüm yapsalar saniyesinde alırım. böyle buram buram tatlı çay kokan bir parfüm biliyorsanız süslüler, sizi mesaj kutuma bekliyorum (gizlinot: swh).