vücut nemlendirme

1. Kuru ciltli ve cilt tipi ince süslüler bilir ki, her duştan sonra ve hatta gün içinde nemlendirilmediğinde zaman içinde pul pul veya yırtıklar oluşmuş derileri olacaktır. Bu gruba dahil olduğum için her gün en kötü ihtimalle bacak, kalça ve karın bölgesini Missha Snail Aloe Soothing Gel ve akabinde çeşitli yağlarla nemlendiriyorum. Yine de arayışlarım sürüyor. TBS body butter ları, saf defne yağı, avokado yağı gibi son zamanlarda almayı düşündüklerim de var.

2. Vücut nemlendirmeyi youtuber'lar sayesinde öğrendim. hemen hemen her duştan sonra ya ıslakken ya da havluyla çok kısa silinip vücudumu nemli bıraktıktan sonra (ki ankara kuruluğunda zaten hemen kuruyor vücut o yüzden çoğunlukla havluyu es geçip direk) vücudumu nemlendiriyorum. bir cilt rahatsızlığım vardı, doktor mecbur bırakmıştı, ama nefret ediyordum o emilmeyen krem hissinden. biraz araştırma sonucu (youtube kanalları, en güven veren ve konuyu da kapatan dr dray oldu) bu metodu öğrendim, tamamen buna döndüm. Cilt rahatsızlığımı da çok kısa sürede atlatmama sebep oldu.

bir çok vücut kremleri / losyonları denedim bu şekilde, kesinlikle emilmediğini düşündüğüm bir çok ürünün bu yöntemle çok iyi emilerek nemi de vücuda hapsettiğini ve derimin suya doyduğunu görüp mutlu oldum. uzun vadede sıkılaştırıcı etkisi bile oldu bunun.

kesinlikle hümektan ve bariyer içerikleri barındıran krem / losyon formülleri tercih etmeliyiz diye düşünüyorum.

yağların kesinlikle bu işe tek başlarına yaramadığını düşünüyorum. yağ yağdır, bir çoğu sadece cildi yumuşatır. cilde nem veremezler, ciltteki nemi korumak olabilir işlevleri. bence onu da çok az yağ yapıyor (shea'yı söylüyor bir tek dr dray bu işlev için).

güzel yağlar içeren kremler daha iyi bir tercih benim için. cilde iyi gelen şey öncelikle nem. yağlar ciltle hiçbir zaman bütünleşmiyorlar. cilt onarılacaksa bunu kendi nemiyle kendi yağıyla yapabiliyor.

bu yüzden yağ yerine cilde doğru nemi vererek kendini onarmasını sağlamalıyız, bu şekilde bariyerini cilt kendi onarmalı, kendi nemlendirici faktörlerini rahatça üretmeli.

nemlendirici faktörlerse yine cildimizin nemlendirici faktörleri yerine geçiyor mu, bir muamma. seramit ve ürenin bu iş için uygun olduğunu var sayıyoruz. üre cildin doğal nemlendirici faktörlerinden biri olduğu için en azından ciltle bütünleşmesi çok rahat oluyor.

su bazlı / yağ bazlı kavramı var, ama yanlış kullanılan tabirler bunlar. zira su bazlı bir çok kremde vazelin gibi, cetyl alkol gibi yağlar var. benim bunlarla aram çok iyi mesela. ama yağ bazlı diye satılan kremleri hiç sevemiyorum. cildimde emilmeyip çok da ağır kalıyorlar, ne kadar ıslakken kullanırsam kullanayım. hümektan içerikleri zayıf mı yoksa formülasyonları mı, ya da bir içerik mi sıkıntılı bilemiyorum.

kuru ciltliyim, vazelin / parafin içeren kremler hiç üzmüyor beni.

ceradolin'in yağ bazlı kremiyle hiç anlaşamadım (emilmeme problemi).

su bazlısı ile on numara.

isana med'in üre losyonunun %5'liğine aşıkken %10'luğunda yine balçık hissi yaşadım.

topicrem'in ultra moisturizing milk'i asla emilmedi.

bioderma'nın intensive baume'unda aynı problem, normalinde sıkıntı yokken.

cerave'nin neutrogena'nın ağır süzme yoğurt gibi kremlerini vücuduma uygularken hiç bir sıkıntı çekmiyorum güzel güzel emilip nemlendiriyorlar.

isana'nın bir çok vücut kremi / losyonunu denedim, bir çoğu hüp diye emilirken rich milk olanında yine aynı problemi yaşadım.

bu rahatsız olduğum his, nivea klasik mavi kutudaki kremdeki his.

hiç nemlendirmeyip sadece cildi kaplıyorlar, nerdeyse ter basıyor bu kremler vücudumdayken. buna sebep olan içerik hangisi bi anlasam keşke.