1.
(yazar: mabella ) uktesidir.
İlk aklima gelen ve yapacağim islem, toprağa dokunmak. Evdeki çiçeklerin topraklari,saolsunlar imdada yetişiyor beton yiğinlari arasindan.
2.
çalıştığım ortam sebebiyle her gün aşırı yükleme ile sahip olduğum dert. nereye dokunsam, kapının kolu, sandalye, insanlar, su.. özellikle sudan aldığım elektrik yüzünden zaman zaman canımın yandığı oluyor
3.
Ozellikle kis aylarinda kalin lastik tabanli ayakkabilar yuzunden vucudumuzdan cikamayan elektrigin demir kapi koluna, bilgisayara dokundugumuzda vucuttan iletimi gerceklesen halidir.
4.
ya ben hiç hoşlanmıyorum bundan :/ ne zaman alışveriş merkezine girsem allah ne verdiyse çarpıp duruyorum. insanlar, metal şeyler, hatta ve hatta plastik şeyler. öyle az buz bir çarpma da değil, bildiğiniz "çatt!" diye ses çıkaran türden. çok da can yakıyorlar. bir de son zamanlarda kedimle birbirimizi çarpar olduk; tam yavrucağı seveceğim, çat diye çarpılıyoruz ikimiz de. korkup uzak duruyor tabi bu sefer, çok üzülüyorum :/ çok can sıkıcı.
5.
o arabadan inip o kapı kapatılırken o elektrik çarpacak.
kaçarı yok.
6.
feci sinirlenebiliyorum. bazen atm' nin çalışmadığına şahit oldum ya da kasa da sorun yaşadığıma.
7.
Arada bir kendimi topraklıyorum. Geçiyor. (gizlinot: "ay yine çok elektrik yüklenmişim eve gidiyim de bi kendimi toprakliyim" dediğim zaman insanların gözlerinde oluşan o anlamsız bakış kalp ben )
8.
Artık bu olmasın diye yanımda toprak taşıyacağım süslü.
Bir de saçlarim elektriklendi mi of of of. Bir şişe suyu dökesim geliyor kafamdan aşağı.
9.
üzerinizden atmanın en pratik yolu, avuç içlerinizi duvara dokundurmanızdır, ayalar bir kaç saniye duvarla temas ettikten sonra elektriği atıyor vücut ama sürekli yapmak lazım.
10.
özellikle çok sevdiğim yünlü kabanımı giydiğimde olan kaçınılmaz durum. artık arabanın kapısını dirsekle kapatmak gibi bi huy edindim.