1. Bu aralar daha gövdeli, daha "oud" notaları içeren, daha kalıcı, feminen ve niş parfümler girdi odağıma. Bir kaç tane farklı markalardan edindim, sonra xerjoff markası girdi hayatıma. "Hayatına böyle daann diye girsem ne yapabilirsin ki ehe" dercesine. Bir çok kokusuna aşık oldum. Bazılarını kendi sitesinden sample sipariş vererek sevdim. Beni en çok etkileyen şey, kokuları ilk püskürttüğünüzde bazen hiçbir şey anlamayıp ertesi gün kendine aşık etmesiydi. Alexandria II de böyle oldu. Parfümeride denedim. Satıcı aaa denemelisiniz markanın en popüler kokularındandır diyerek bir karta sıkıp uzattı. Öfff hiç benlik değil diye düşündüm. Sonra başka kokuların sıkıldığı kartlarla birlikte onu da yanıma aldım. Eve getirdim. Sürekli koklayıp durdum. Kendi kendime ilk 5 ilk 3 falan yaptım. Alexandria ilk günler boyunca ilk üçe hiç giremedi.
Şu an Sanırım 1 hafta falan oldu, diğer kartlardaki kokular oldukça hafifledi ama odayı hala dolduran tek bir koku var. Ve benim ilk üçüm aniden değişti. Listenin başına bambaşka bir koku oturdu. O da hangisi dersiniz?
Parfüm notalarından çok anlamam. Ama bu kadar karakteristik, kişilikli ve feminen bir koku olabileceğini düşünmüyordum. Şimdi nasıl yapsam da 50ml boyunu almak için 325€'cuğuma kıyabilsem diye tırım tırım düşünüyorum.
(yazar: karepamuk) uktesiydi.