1.
Bence pekte dogru olmayan bir iddia. Cunku eger yanlis yolda yuruyorsan bu yolculuk sirasinda basina kotu bir is gelmesi muhtemeldir ama dogru yerde durdugunda ne seni uzecek bisi olur nede mutluluktan geberecegin bisi gerceklesir. Eger dogru anlamissam ben dogru yerde beklemeyi tercih ederim sanirim Yada beynim yandi .
Ukte: (yazar: michonne )
2.
bana doğru bir cümle gibi gelmedi. düşünsene uyuşturucuya başlamışsın, "olsun yanlış yönde ilerlemek daha iyidir" hadi ordan.
ya da yanlış kişi ile ilişkiyi sürdürmeye çalışmak, "olsun boşanmaktansa yanlış kişi ile evli olmak iyidir" demek.
zararın neresinden dönersen kar gibi bir cümle demek istemiş ama olmamış.
3.
"adamlar yiyor ama çalışıyor." lafını hatırlattı. illa yürüyecen yani? manasız bir söz.
4.
Böyle düşünerek, başından beri hata olduğunu bildiğim bir şey yaptım. Şu ana kadar yapmış olduğum en büyük aptallıktı (gizlinot: Veya göstermiş olduğum en büyük cesaret örneğiydi, ikisinin arasındaki çizgi kıldan bile ince) benim için çünkü çok şeyi göze alarak, daha doğrusu gözden çıkararak ilerledim. Şimdi bakınca diyebiliyorum ki pişman değilim, bunun sebebi ise çok şey öğrenmiş ve kendime dersler çıkarmış olmam. En önemlisi, bir zamanlar yanlış yolda yürüdüğüm için artık doğru yolda beklemenin değerini biliyorum.
Yanlış otobüse bindiğimi fark etsem de inmemiş olmak; araç, altımda hareket ederken inebileceğim son durağı da, geriye dönebileceğim son kavşağı da görmezden gelmekti yaptığım. 6 ay boyunca o otobüsün beni indireceği sokağı bekledim ve artık inmem gereken durağı biliyorum, öğrendim.
Geçmişteki ben, o otobüsün cam kenarına bilmem kaçıncı seferini tamamlamak üzere oturmuşken; nemli ve yorgun bakışlarıyla bana gülümserken, şimdiki ben durakta dikilmiş ona el sallıyor ve benimle gurur duyduğunu umuyorum.
30 ağustos 2018 01:21
23 mart 2019 18:31
5.
doğru yolda beklemeyi tercih ettiğimizde başımıza ne geleceğini bilmediğimiz için, bana doğruymuş gibi gelen, aslında pek bir anlamı olmayan sözdür. Lakin düşünüyorum da doğru yolda beklediğimde neler olurdu? Kestiremiyorum. Belki daha mutlu olacaktım? Kim bilebilir ki yanlış yolda yürümenin doğru olduğunu.
6.
Benim için de anlam ifade etmeyen söz çünkü her duruma uyarlanabilirliği yok. Risk alamamak, büyük pişmanlıklarıma sebep oldu. Bunu yapamadığım için bazen doğru yolda bekledim, bazen de yanlış yolda yürümeye devam ettim. İkisinde de kaybettiklerim kazandıklarımı unutturuyor. Çok garip bir döngü, kendime zarar vermemeyeyim derken yine en büyük zararı kendime vermeyi seçmişim.
Bu arada bir (bkz: Behzat ç.) repliğiymiş.
7.
Herkesin kişisel deneyimlerine göre değişecek olan önermedir.
Bana kalırsa sayı doğrususunda sıfırda beklemek, eksiye doğru gitmekten çok daha mantıklı ve yerinde olur.
sadece ilerleyebilmek için yanlış yolda gitmek cesaret değil aksine doğru yol için beklemek sabır işidir.
8.
Erdal beşikçioğlunun seslendirdiği bir tiraddir. Tamamı için:
“Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. Bazen öyle olur; her şey üst üste gelir. Polis olmasaydım, katil olurdum. Çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir. Binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm. Seni, intihar ettiğin gün tanıdım kızım. Seninle o gün barıştım. Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalın ayak anlayabildiğim şeyler var. Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi. Acılarımız da birbirine benziyor artık kızım. Birbirine benzeyen parmaklar gibi; ama her birinin eşsiz bir izi var. Bazen gözlerim doluyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun kulağımın dibinde hiç susmuyorsun. Ağlamama asla müsade etmiyorsun. Her şey affedildi babacık diyorsun. Hiç ayrılmayacağız diyorsun. Keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca. Bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana. Ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. Cesetler de benzemez. Ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. Koşan atlar, düşen atları hatırlatır. Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. Beşikten mezara kadar. Karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. Yalan mı söylüyorum sana? Affet beni kızım, affet. Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım.“
9.
kaybedecek bir şeyiniz yoksa evet doğrudur
ama o yanlış yolda yalnız olmayabilirsiniz,karşınıza çok yanlış insanlar da çıkabilir
ve bazen yanlış veya doğru sadece durmayı öğrenmeniz gerekir
10.
Gitmeyi istediğin ya da gitmenin doğru olduğunu "hissettiğin" bir yer var diyelim. Bu istanbul olsun. İnsan tutup da diyarbakır otobüsüne binmez ki. Mantığa ters. Kaldı ki sezgileri, içsel bilişimizi göz ardı etmek her zaman yanlıştır. Burada düştüğümüz en büyük hatayı da söyleyeyim: Baktın gördün otobüs gelmeyince, İstanbul'a x, y, z güzergahları üzerinden aktarmalı gitmeye çalışmak, üstelik de bu fikrin işe yarayacağından hiç de emin olmadan... Bu şekilde durup beklemekle mükellef olduğun başka duraklar vardır, ve orada saplanıp kalabileceğin gibi istanbul senden mesafe olarak yakın gözükürken çok daha da uzaklaşıp hayal olabilir. Hani insan bir tahmin üzerinden bilmediği suya atlamak yerine, hem de sezgisine karşıt, doğru olduğunu hissettiği şey için durduğu yerde, gerekirse çok daha fazla beklemeli. Başka bir yere gitmeyi "gerçekten ister", doğruluğunu da sezersin o başka...