1.
Çocukluğumdan kalanları seviyorum. Bir tane alnımda var harry potter'ın alnındaki iz gibi, bir tane de dizimde.
3.
bacaklarımda ameliyatımdan kalma yara izlerim var. etrafımdaki kadınlar 'ay nasıl etek giyeceksin şimdi' diye saçmalıyor mütemadiyen. çatır çatır da giyiyorum etek, şort artık ne denk gelirse. nedir bu hemcinslerimizden gelen saçma baskılar yahu. yara izim var diye kendimi mi kısıtlayacağım ben.
4.
Çocukken halama yüzümü haritaya çevireceğim konusunda cinnet geçirten şeyler
Kaşlarımın ortasında, alnımda dikiş izlerim var
Kafamdaki dikiş izini sadece kuaför fön çekerken fark ediyor
Bahçede oynarken gözüme dal giriyordu, tam eyeliner kuyruğu yaptığımız yerde izi duruyor
Elimde bardak kırılmıştı, en favori yara izim bu, dikiş atılmadığı için dümdüz bir çizgi olarak kapandı
Bir de apandisit ameliyatı oldum
Apandisit hariç hepsi çocukken başıma geldi, onlarla büyüdüğüm için muhteşem bir benimseme söz konusu, apandisit izim de daha estetik olabilirdi ama ona bile alıştım
5.
dil yarası görünürde iz bırakmıyor, yani kimse dışarıdan bakınca bir şey göremiyor çünkü anlamıyor. ama öyle bir iz bırakıyor ki ne yapsan da asla geçmiyor.
ama bazı yara izleri de var ki, birini sevmek sadece merhem oluyor. yanındayken iyileştiriyor, bakınca görmüyorsun belki, ama o yokken yaranın yine orada olduğunu hatırlıyorsun çünkü o hep seninle. hayatta kimseyi yaralayacak, onda hiç geçmeyecek bir iz bırakacak kadar sevmeyin. özellikle iz bırakanlar unutulmuyor çünkü.