1.
zaman karşısında karşı konulamaz yıpranma... çok da yapabileceğimiz bişey yok. en iyisi dinç kalabilmek için gençken önlemler almak.
2.
Elden ayaktan düşmeden, bir bardak su için bile kimseye muhtaç olmadan, kızıma yük olmadan bu dünyadan çekip gitmem gereken zaman dilimi... Yani o zamana kadar başıma bir şey gelmezse tahminen 30-35 yıl kadar sonrası... Cemal Süreya'm der ki, "hayat kısadır kuzucuklarım / yine de uzundur kuzucuklarım" Çabucak geçecek olsa bile, daha değerlendirecek çok zamanım var, mesela makyajın bana çok yakışacağını bildiğim (genlerim de sağ olsun!) en az bir 20-25 yılım var. Yaşlanmaktan korkmuyorum, tek korktuğum başkalarına yük olmak. Vakti geldiğinde, bilincim açık bir şekilde, elim ayağım tutuyorken, ani bir kalp krizi sonucunda çekip giderim umarım. Canım teyzeciğim gibi... Her şeyimiz benziyordu, umarım ölümümüz de benzer.
3.
İnsan ömrünün tıpkı bebeklik gibi çok özel, çok ayrıcaklı bir dönemidir. üstelik bebeklik gibi herkese de nasip olmaz.