3.
Beyaz ışık, tüm renklerin karışımıdır. Eğer beyaz ışığı, onu oluşturan dalga boylarına ayırırsak, renkleri gök kuşağındaki gibi ayrı ayrı görebiliriz. Dalga boyu dediğimiz kavram, aslında basit bir anlamda o ışığın enerjisini ifade eder, bu da onun rengini belirler.
Eğer cismin kendisi ışık kaynağı ise, yani ısı kaynağına sahipse,, onun rengini belirleyen şey doğrudan onun sıcaklığıdır. Her cisim, sıcaklığına bağlı olarak bir ışıma yapar. Her sıcaklıkta aslında cisimler belirli bir ölçüde ışıma yapıyor. Eğer kızılöte görüşe sahip olsaydık biz de kendimizi parlayan birer cisim olarak görebilirdik. Fakat sadece optik bölgeyi görebildiğimizden dolayı ancak, sıcaklığı bin dereceye yakınlaşan cisimlerin yaptığı ışımayı görebiliyoruz. Sıcaklık ne kadar artarsa, yapılan ışıma da o kadar artıyor.
Sıcaklık arttıkça, cismin her bölgede yaptığı ışıma artar. Fakat en çok ışımasını yaptığı bölge de giderek yüksek enerjili bölgeye kayar. Bu yüzden ısınan bir demir; aslında önce kızılötede ışıma yapar, ardından hafiften kızarır, sarılaşır ve aşırı ısındığında beyazlar. Eğer bunun sıcaklığını biraz daha artsa mavi görünürdü. Bu yüzden 30.000 santigrat derecelere ulaşan yıldırımlar mavi görünür.
Yıldızlar da tam olarak renklerini buradan alırlar. Yeterince sıcak olduklarından dolayı, kendi ışımalarını yaparlar ve bu ışıma, yıldızın doğrudan yüzey sıcaklığı ile alakalıdır. Güneş yaklaşık olarak 5500 santigrat derecelik bir yüzey sıcaklığına sahiptir, bu da onun sarı-beyaz arası bir renge sahip olmasına sebep olur. 3000 santigrat dereceler kırmızı, 8000 santigrat dereceler beyaz, 30,000 santigrat dereceler ise maviye doğru gider.
renk aralığı, gök kuşağında olduğu gibi kırmızıdan maviye doğru uzanır. Fakat gök kuşağı, renkleri tamamen birbirinden ayrıştırırken, sıcaklık ile yapılan ışıma ise üst üste bindirir. Çünkü sıcaklık ile yapılan ışıma, tüm dalga boylarını kapsar ve bunların şiddeti sıcaklığa göre değişir.
Önce kırmızı baskınken, renk kırmızıdır. Fakat sıcaklık arttıkça buna sarı bölgeden gelen ışıma dahil olmaya başlar ve bu yüzden renk biraz turunculaşır. Sarı bölgede yapılan ışıma kırmızıyı geçtikçe, cismin rengi sarıya gider. Bu sırada mavi bölgede de ışıma yapmaya başlar. Gök kuşağındaki o renklerin hepsi birden yayınlanmaya başlanır. Her rengin karşımı da beyazı verdiği için, cisim beyaz görünür. Sıcaklık biraz daha arttıkça, optik bölgenin en yüksek enerjili ışıması olan mavi bölgede yapılan ışıma baskın hale gelir. Beyazın üzerine fazladan eklenen mavi, cismin mavi görünmesine sebep olur. Bu yüzden arada kalan yeşil renk, hiçbir zaman kendini gösteremez.
Yani hiç bir yıldız (gezegen değil), yeşil renginde olamaz. Olamıyor. Bu durumu Evrim ağacında içim buruk bir tebessüm ile okudum. Yapmayacaktın bunu kozmoloji, üstündeki hışımla beraber çıkıp git. Benim nazarımda Öldün sen benim için.
Kaynak, Evrim ağacı.