çalın davulları

1. Çook güzel bir Selanik türküsü. Hoş selanik türkülerinin hepsi çok güzel.

Ata 'mın da en sevdiği türkülerden biridir.

Ukte: (yazar: pembe ege kedisi)

2. Her dinlediğimde usul usul ağlarım. Çünkü bu türkü babamla ikimizin türküsü. Kendisi ilk Elveda rumeli dizisinde dinledi bu türküyü ve ilk kez o dizide ağladı bu türküyle beraber. Ben aklına geliyormuşum hep bu türküyü dinlerken. Sonra her duyuşumuzda oturup ağladık sarılarak beraber. Ben aylarca fransa'da bu türküyü dinleyip dinleyip ağladım, o da ağlamış duydum. Türkünün en can alıcı sözleri ise bence şu:

Aman ölüm, zalım ölüm

3 gün ara ver...

3. her seferinde derinden bir sızıyla aklıma mustafa kemal atatürk'ü getiren türküdür.onun selanik'e özlemini hatırlatır, bizim ona özlemimizi.

çift taraftan yozlaştırılmaya çalışılan ilkeleri, bir de alttan alta itibarsızlaştırma çabaları..

akşam haberleri malum zaten, ülkede artık rutine bağlanmış ölüm haberleri.

din tüccarı akbabalar bir taraftan, terörü meşru kılmaya çalışan sempatizanlar diğer taraftan.

of.

4. Çok güzel bir selanik türküsüdür.insanın içini burkar da burkar.aynı zamanda Ata'mızın en sevdiği türkülerden birisidir. Bunu bilmek bile yürekte acıyı hissettirir.

"Aman ölüm zalım ölüm üç gün ara ver. al başımdan bu sevdayı, götür yara ver."

5. Hulusi Üstün’ün kitap haline getirdiği ve Pozitif Yayınları tarafından 2003 yılında basılan Türkü Öyküleri kitabından alıntılanan buruk hikayesi şöyle:

"Rüstem Ağa Selanik çarşısında kumaş satan ve etrafında sevilip sayılan bir esnaftır. Bir gün dükkanına çevre köylerin birinden Mehmet adında bir genç gelir alış veriş için, kumaşlara bakarken Rüstem Ağa’yla da sohbet ederler. Aslında Mehmet Selanik’e iş aramak için gelmiştir. Rüstem Ağa’nın da gözü Mehmet’i tutunca dükkanda çalışmaya başlar. Hem işi çabuk öğrenir, hem de Rüstem Ağa’nın güvenini kazanır. Gel zaman, git zaman Mehmet Rüstem Ağa’nın kızı Fitnat’a gönlünü kaptırır, fitnat da i sıralar dereceye yeni girmiş rüstem ağaya damat gitmek isteyen de bur sürü aday var. Rüstem ağa mehmet' i uygun görünce düğün hazırlıkları başlar.

O sıralarda Selanik’te kolera salgını başlar ve hastalık halkı kırıp geçirir. Düğüne bir hafta kala Fitnat yataklara düşer, kolera onu da bulmuştur, günden güne sararıp solan Fitnat yakında öleceğini bildiğinden içindeki acıyı, duyguları türküye döker ve düğününe üç gün kala da vefat eder… Mehmet çok sevdiği Fitnat’ın mezarını kendi kazar ve onun yarım bıraktığı türküyü de içini yakan acıyı haykırarak tamamlar.Çalın davulları çaydan aşağıya Mezarımı kazın bre dostlar belden aşağıya Suyumu kaynatın kazan doluncaya… Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver. Al başımdan bu sevdayı götür yare ver". "Selanik içinde sala okunur, Salanın sedası cana dokunur. Gelin olan kıza kına yakılır. Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver. Al başımdan bu sevdayı, götür yare ver. Selanik Selanik… Issız kalasın. Taşına toprağına bre dostlar, diken dolası Sen de benim gibi yarsız kalasın. Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver. Al başımdan bu sevdayı, götür yare ver".