çağla tuğaltay cinayeti

1. Çağla tuğaltay 15 yaşındayken İstanbul’daki evinde boğazı kesilerek öldürülen genç bir kız. 20 yıldır katili bulunamıyor, Ocak ayında Müge anlı tarafından tekrar gündeme getirildi. 5 haziranda davanın zaman aşımına uğraması beklenirken yeni deliller nedeniyle zaman aşımı durduruldu. Haberlerde izlediğimi o kadar iyi hatırlıyorum ki görünce içime bir şey oturdu. Belki o zaman yeterince araştırılmadı ve bugünün imkanları yoktu, umarım katili artık bulunur annesi artık rahat bir nefes alır.

2. (gizlinot: Diğer platformda ) Günlerdir delilerce gelişme var mı diye baktığım cinayettir. Akıllara durgunluk verircesine yapılan çelişkili açıklamar, o zamanda yapılan ihmalkarlıklar şaka gibi. Bunların hepsine bakılınca da insanın aklına şüphelenecek kişiler maktülün yakınları gibi geliyor. Dilerim en kısa zamanda olay çözülür, sevgili Çağla'nın katili en kısa zamanda bulunur...

edit: imla

3. cinayetin üzerinden 24 yıl geçmiş olmasına rağmen maktuleyi 15 yaşındayken maktulenin kendi evinde katleden katilin hala bulunamamış olması kamu vicdanını öylesine rahatsız edici boyuta ulaştırmıştır ki ekşi'de tekrardan gündeme gelerek adeta bir seferberlik başlatılmış cinayettir.

4. Çok uzun zamandır takip ediyorum. Ekşi'de bayağı bir teori yazıldı, çizildi son zamanda. Çağla en güvenilir yerde, korkunç bir şekilde öldürüldü. Cinayet bir türlü aydınlatılamadı. Katil veya katillerin artık en kısa zamanda bulunup, cezalandırıldığını görmek istiyorum.

5. Katili %99 aileden biri olduğu için ve yıllardır aile asla dogru düzgün sorgulanmadigi icin leş gibi soruşturma yürütüldüğü için katili bulunamadı bu çocuğun.

O polisler de yargilanirdi gerçek bi hukuk devleti olabilseydik

6. Ben katilin yabancı biri olacağına ihtimal vermiyorum. Kız zaten içeri yeni girmiş, evde birini görse direkt geri çıkmaz mı? Ya da balkona, cama koşar bağırır çığlık atar vs. Üstelik komşu konuşma sesleri duymuş. Tanımadığı biriyle ne konuşacak?

o gün çağla otobüse binememiş kalabalıktan dolayı. Belki de Hüseyinle karşılaştılar o da mahalleye kadar eşlik etti çağlaya. Eve gelince de ordu'ya dönmüş olması gereken abiyi gördü "aaa bizi birlikte gördü kesin kavga çıkaracak" diye şaşırdı.

Polisler öyle bir inceleme yapmış ki, yıllar sonra katil çıkıp "ben aslında dolabın arkasına saklandım polisler gidince de çıktım" dese şaşırmam.

Zaten tahminimce o yıllarda çözülen cinayetler bilimle kanıtla değil de baskı yoluyla ortaya çıkmış. Sıcağı sıcağına izlerseniz görürsünüz. Polis olay yerine gazetecilerden sonra geliyor, yerde bulduğu saç telini cımbızla alıp eldivensiz avucuna koyuyor??? Geri kalan kanıtları da eline avucuna alıp götürüyor. Eldiven yok. Cesedi de evdeki battaniyeye sarıp indiriyorlar. Sonra cesedi paslı ve boyası sökülmüş demirden sedyeye yatırıp yarısı yırtılmış a4 kağıdına "adli vaka" yazıyorlar ve üstüne koyuyorlar. Burdan ne delil çıkacak? Çağla'yı da ayakları yere sarkar bir şekilde aşağı indirmemişler mi?

Katil salonda üstü başı kan içinde oturup üstüne bir de sigara içseydi belki yakalanırdı. Belki.

Bu konuda öfkem dinmiyor. Bu tarz baştan savma işler yüzünden kaç katil daha aramızda?

Babanın bütün davranışlarını bir kenara attım diyelim(cesedi döndürmesi vs) Özellikle net bir şekilde parmak izi alınacak dolap kapakları, buzdolabı kapağı gibi yerlere dokunmasına ne demeli? Katil peynirle zeytinin arasında mı saklanacak?

Yanılmayı istiyorum açıkçası. Aileden çıkmasın olay daha da can yakıcı bir hal almasın diye. Yeter ki çözülsün, saniyesinde buraya gelip özrümü de dilerim,razıyım.

7. Ayrıyeten Cimer'e dilekçe yazmak isteyen varsa (link: https://eksisozluk.com/entry/164869320 Burada) örneği var, isterseniz ekşi sözlükte diğer örneklere de bakabilirsiniz.

8. 1 hafta sonra 24 yılı dolduracak olan çocuk cinayetidir. çözülmesi bu ülkede yaşayan tüm kız çocukları ve kadınları için önemlidir. gelelim asıl benim aklıma takılan bazı önemli noktaları anlatmak istiyorum.

1) dobra dobra zamanları hatırladığım kadarıyla anne hep dişçiye gidiyordu. ne oldu da bir anda kadın doğuma gitti. yani evli olduğu ve 2 çocuk sahibi olduğu bilinen kadın bunu neden farklı anlatır?

2)abi hakkında neden pozitif konuşan biri yok? yani çekirdek aile dışında mesela okul arkadaşları, asker arkadaşları , ,,,,,,,

3)abi nin arkadaşı hüseyinle neden kimse konuşmuyor? abiyle aralarında çok ciddi kavga olduğu söyleniyorken.

4)babanın cenaze günü etrafa attığı bakış beni fena ürküttü, sanki etrafa bakıyor kontrol etmek istiyor

5)en kilit tanıklardan gökçe olaydan sonra amerikaya gittiği söyleniyor. hangi imkanlarla gitti. yukarı çıkartacak kadar gürültü duyuyorsun , insan hiçmi kapı deliğindende bakmaz.

(ekşide okuduğuma göre abi bir programda görgü tanıklarının konuşmadığından bahsediyor???????????)

6)olay sırasında mutfak penceresinden bakıldığında karşı komşunun pencerisinin perdesinin yarı olduğu görünüyor. elbette babayı görmesi olasıdır. ama diğer suç ortağıda o sırada başka yerdeydi ?

9. Katilin kim olduğu ve onu kimin koruduğu bence çok net ortada ama üzerinden o kadar zaman geçmiş ki maddi delil bulunamadığı için rahat rahat takılıyorlar. Konu ile ilgili merak ettğiniz şeyler varsa Pınar Bk'yı takip edebilirsiniz, birkaç gün önce Burak Güngör ile çok anlaşılır, kafanızdaki bütün soru işaretlerini giderecek bir yayın yaptılar konu hakkında. 

10. Bu alt kattaki Gökçeye okadar inanmıyorum ki; belki Çağla kapıyı anahtarla falan açmadı. Direk biri açtı. İfadesi çok yetersiz. Düşünsenize üst katınızda biri öldürülüyor ve hicbisey duymuyosunuz. Koşuşturma ve sessizlik oldu diye bağlıyosunuz olayı. En yakınınız tarafından canınıza kıyılsa dahi mutlaka bi bağırma çağırma olur. Gökce babası tarafından yönlendirilerek ifadesi alınmış gibi. Sonra yurtdışına gitmiş. Gökçenin tek suçu; ikiyüzlü insanlarla çevrili biyerde doğmuş olması. Kimse yoksa biz varız. Senin ruhunu rahat ettirmek tek gayemiz bundan böyle.