çisem çakır

200. Her kombiniyle yakışan Mlouye marka çantalarını gördükçe kıskandığım influencer. Hayır tasarımlar öyle iyi ki muadili de yok. Loewenin benzer çantaları bile bence mlouyenin altında kalmış durumda. 

199. Önceki girdideki süslüye katılıyorum. Ben de çok seviyordum, bir sürü girdim de var hakkında ama son zamanlarda o kadar uçurum girdi ki aramıza, her kıyafeti aşırı marka. 

Boykot zamanı trendyolmilla'dan ürün önermişliği var, kendisi her gün miu miu'dan aşağı kalmıyor. Üzülerek takipten çıktım son bir aydır.

198. 17-18 yaşlarındayken youtube kanalıyla tanışıp (gizlinot: sonbahar 2018), 24'üme kadar bütün gönderilerini özenle takip ettiğim influencer (gizlinot: yaz 2025). hatta takip ettiğim tek influncer diyebilirim.

bu kadını o kadar çok seviyordum ki, fanatiktim resmen. yıllarca bütün nefret yorumlarına onu savunmuşumdur. çok naif ve yumuşak kalpli, duyarlı bir kadındı gözümde. hamile olduğunu öğrendiğimde, bebeği doğduğunda, kendi ablam doğum yapmış gibi içtenlikle sevinmiştim, kalbim ısınıyordu. giyim tarzı ve sevdiği pastel renkler yüzünden de yakınlık hissediyordum ( tarzlarımız aynıydı).

...fakat son zamanlarda çok değiştiğini hissediyorum. tarz olarak çok ama çok değişti, bence duyarlılık olarak da değişti. giyim tarzının değişmesini çok takmıyorum, sonuçta o da insan ve yaş alıyor, zevkleri değişiyor, olabilir yani. ama son zamanlarda gerçekten çok fazla değişti.

son attığı ''sephora alışverişim'' videosundan sonra takipten çıktım. sanırım bu, değiştiğinden emin olmam için gereken son sinyaldi. video linki: https://www.tiktok.com/@cisemcakir/video/7527272549114187015

çisem hanım her zaman lüks ve üst segment ürünleri kullanan biriydi, bu beni asla rahatsız etmedi zaten. makyaj videolarına bu tür ürünleri her zaman dahil ederdi. zaman zaman uygun fiyatlı makyaj videoları da çekerdi. toplu lüks ürün çekimlerini istek üzerine çekerdi genellikle.

şimdi, bu tür videoları anlayabilirim. lüks ürünler de merak ediliyor, çisem hanım da ürünlerin dokusu, kalıcılığı, fiyat-performansı hakkında konuşuyordu. gayet makul ve mantıklı.

ama bu ''sephora alışverişim'' videolarını asla anlamıyorum ve çok gereksiz buluyorum. aşırı saçma ve lüzumsuz bir video konsepti bence. poşetten alıyor, çıkarıyor, ''bu ruju aldım aslında hiç gerek yoktu ama aldım'' diyor. başka bir ürün daha çıkarıyor poşetten ''bu lüks, bu çok lüks bir ürün'' diyor ve bu şekilde gidiyor video. genelde ürünlerin ne kadar aşırı lüks olduğundan bahsediyor. yaniii... ??????? herhangi bir bilgilendirme yok, çok lüks olduğunu söylemek veya elinde zaten birsürü alternatif var olduğu halde aldığını söylemek dışında.

''sephora alışverişim'' konsepti çok uzun yıllardır var, bunu çisem çıkarmadı. ama bana göre hep ''şeyda erdoğan'', ''arda/arya bektaş'' (1-2 kere tiktokta karşıma çıkmıştı takip etmiyorum), ''duygu özaslan'' gibi uzun yıllardır alışık olduğumuz ''basit'' influncerların yaptığı bir konseptti. ve kanımca bu influncerlar çoğu insan tarafından itici bulunuyor, ben de buluyorum. genelde kitlesine yalan söyleyip, markaların poposunu yalayan insanlar çünkü.

evet, çisem hanım bir influencer ve sürekli yeni ürün denemek zorunda. ama... bu kadarına da gerek yok bence ya. buna dönüşmeden önce de influencerlığını gayet güzel idame ettiriyordu ve kitlesi tarafından seviliyordu.

ayrıca eskiden, ilk videolarında yves rocher için ''kendini doğal gibi gösteren ama pek doğal ya da faydalı olmayan bir marka'' demişti, eskiler hatırlar belki. şimdi sürekli yves rocher reklamı yapıyor. yıllar içinde marka kendini ve ürünlerini, değiştirmiş ve geliştirmiş olabilir belki, çisem hanım da fikrini değiştirmiş olabilir. fakat şuan kendisinin tanıtımını yaptığı saç ürünlerinin öyle abartılacak bir yanı yok. özellikle de saç dökülmesi ürünlerinin, çünkü aman aman bir içeriği yok.

üzülerek söylüyorum ki çisem hanım son zamanlarda gerçekten çok değişti, genel olarak değişti, eski çisem'in vibe'ından eser kalmadı. ve süslü sözlüğe baktığımda da bunu düşünen tek kişinin ben olmadığını görüyorum.

edit: ''kıskanıyorsun eğweğwe'' diyecekler için, şimdiden bir not: maddi durumu gayet iyi olan bir ailede büyüdüm. diğer saçma salak influncerlar gibi sonradan görme davranışları sergilemediği için seviyordum zaten çisem hanımı.

197. Kendisini çok beğeniyorum nahif ve zarif biri. Güvenilir de buluyorum. Ama değişti tarz olarak çok değişti. Çisem deyince kızıl saçlı renkli giyinen renkli makyajlı biri belirirdi zihnimde. Ama karanlık nötr tonlarda giyinen biri oldu. Önce saç rengi değişti sonra tarzı. Bir çok influnserla aynı oldu gibi. Lütfen sıradanlaşma, çok özgün tatlı ve cıvıl cıvıldın. Böyle mutluysan diyecek bir şey yok. Sadece özgün halini unutma

196. anayasal düzen yerle bir edilmişken tırışkadan bir protesto paylaşımı yapıp, kozmetik reklamına devam eden, para kazanma hırsından gözü dönmüş kişi.

sıfır varoşluk falan diye takdir eden arkadaşlar, tahsil, zenginlik falan cebi doldurma güdüsünün önüne geçemiyormuş hep birlikte gördük.

195. Çisem ile çok benziyoruz, hem fiziksel hem de gördüğüm kadarıyla karakterimiz de benziyor. Sadece biraz yaş ve kilo farkımız var. Hatta dün bir story koymuş, saçını kulağının arkasına atmış ama bir kısmı önden çıkmış. Aynı görüntüyü kaç kez gördüm fotoğraflarımda bilmiyorum :) 

Zaten astrolojik olarak da benziyoruz, çok seviyorum seni Çisem, arada yorumlarıma cevap veriyorsun o zamanlar daha da çok seviyorum, keşke yakın arkadaş olsaydık...

194. Sıfır varotiklik, sıfır boş muhabbet ve sadece ürünler hakkında konuşuyor. Daha ne olsun? Severek takip ettiğim 2-3 influencerdan birisi.

193. ben genel olarak çok seviyorum çisem çakır'ı. söyledikleri güvenilir geliyor hep, cidden güven sağlıyor. zaten aileden varlıklı olduğu için bazı diğer influencerlar gibi önüne gelen her şeyi övmüyor tabiki, bu da kalitesini gösteriyor. toplumsal konulara da her zaman çok duyarlı ve bu yönünü de çok takdir ediyorum. tek merak ettiğim ise hayvanlara karşı da çok iyi bir yaklaşımı var ama neden cins kedisi var onu hiçbir zaman anlayamadım, keşke ihtiyacı olan hayvanlar sahiplense ve insanlara da örnek olsa. imkanları da kısıtlı değil, somut olarak daha faydalı bir tutum olurdu diye düşünüyorum.

192. Ben cok severek takip ediyorum cunku urun yorumlarini, sakin sakin anlatis tarzini ve ozellikle ses tonunu cok begeniyorum. 

Ama gercekten tuketim cilginligi durumu var maalesef.

Boyle dusunmemin sebebi; elbette isi kozmetik olan birinden minimal bir kozmetik koleksiyonu beklemiyorum ama gidip "her cikan" urunu en kullanisli renginden en absurt rengine kadar aliyor. Ben kimsenin yeni cikan yesil metalik renkteki bir ruju merak ettigini falan sanmiyorum... kendisi de eminim ki o ruju 3 kez kullanip unutuyordur. Iste bu noktada bence yasadigi sey tuketim cilginligi maalesef. Cunku kendisinin de surekli dedigi gibi "gozunun kaldigi" her urunun, her rengini sepetine atiyor. 

Parasi var aliyor, helal hos olsun. Orasi ayri mesele

191. Bu garibimin tuketim cilginligi yok, turkiyede ekonomi kotu oldugu icin aldigi her sey insanlara batiyor. Isi bu olan bir insanin sadece bes alligi olacak degil herhalde. Farkindasinizdir ama en az ayda bir yeni renkli kozmetik akimi basliyor ve bir suru rengiyle beraber herkes bunun urunleri inceliyor. Ysl blush me cikmis mesela. Ne desin bu kiz. Iki sene sonra alirim simdi cok allig var mi desin. Bekleyelim mi yani?