çocuk

1. çocuk bizim toplumda birey değildir.aslında bizim toplumumuzda birey diye bir kavram bile yoktur.

halbuki çocuk bizdik, büyüdük yetişkin olduk, anne baba olduk.şimdi yaşı küçük bireyler yetiştirme çabasındayız.

gel gelelim her gün her dakika başka bir şiddet haberi geliyor ülkenin dört bir yanından.

2 aylık bebeğini evde yalnız bırakıp memleketine giden sözde öğretmen bir anne de gördü bu memleket, 4 aylık bebeği yalnız bırakıp iş aramaya giden babayı da.

bebeğe tecavüzü de okuduk malesef.

nasıl bir yere gidiyor dünya belli zaten de elinden bir şey gelmiyor ya insanın o çok acı.

işte bu taciz, tecavüz, şiddete maruz kalan bebekler, çocuklar büyüyüp neler yapacak şaşmamak lazım.kendisi merhamet görmüş mü ki merhamet göstersin? ona acımışlar mı?

kendi annesi babası neler yapıyor çocuklara ki onlara zaten anne baba denmez, yabancılar neden insaf etsin?

aslında çocukların hayattaki en değerli varlıklar olduğunu görsek, anlasak, onlara sevgimizi, ilgimizi versek merhameti, saygıyı öğretsek dünya ne güzel olurdu.

2. Son zamanlarda korkunç cinayetler, tacizler, tecavüzler öyle çok arttı ki insan bir çocuğum olursa aklımı kaçırmadan, onu daraltmadan onu nasıl korur kollarım diye düşünmeden edemiyor. En çok üzüldüğümse bu kötülükleri yapanların büyük çoğunluğunun kötü yetiştirilmiş çocukların büyümüş halleri olması. Kendimizi geliştirmeden, karakterimizi oturtmadan ne olur çocuk yapmayalım! Sanıyorum hayatta alınabilecek en büyük, en meşakkatli sorumluluk.

3. #SaveKidsLives (link: https://www.youtube.com/watch?v=0u09Vfl5Klw )

4. çocuk düşkünü olmayan bir insan olarak, şöyle bir iki dakika kadar üç yaşındaki bir tanesinin evcilik oynamasını izledim bugün. hem gülüp hem ağlama isteği yarattı bende. annesinin cep telefonu kulağına götürmüş, elinde bebeği, kocasıyla(!) konuşuyor:

-alo babaşı, yaşılşın? ben iyiyim, çok iyiyim. akşama faşülye yaptım. çocuk seni çok özledi, hemen gel bak eve. çocuk ağlar yoksa.

(gizlinot: çocuklar ağlamasın)

5. azıcık duygusallaşacağım izninizle. baştan uyarayım, benim için çok duygusal bir gönderi. böyle şeyler sizi rahatsız ediyorsa geçiniz lütfen.

sadece %20 görebilen bir çocuk var, ismi berna. neden bu durumda olduğunu sorguluyor sürekli, çok sıkılıyor, çok üzülüyor ve kendini her yerde fazlalık hissediyor. 'yakını göremediğim için' diyor mesela utana sıkıla, benim de içimi sızlatıyor. beni de seviyor epeyce, zamana yayıldı ama sonunda çok sevdik birbirimizi. neleri seversin diye sordum. kitap okurum dedi, resim çizerim, şekiller de kesebilirim ben. beni ikna etmek istercesine ekledi: 'gerçekten yapabilirim.' yapabileceğine emin olduğumu söyledim. biraz konuştuk üstünde. istersen birlikte bir kitap ayracı yapalım sana dedim. gözleri parladı ve kısık ama gururlu bir sesle 'yapabilirim. ben gerçekten her şeyi yapabilirim' dedi.

birlikte iki tane kitap ayracı yaptık. iki tane eski kitap ayracını pembe keçeyle kapladık, birinin üstüne arkadaşının onun için yaptığı bebek çizimlerini yapıştırdık. diğerine berna'nın keserken kendisiyle gurur duyduğu her halinden belli olduğu üçgenlerini yapıştırdık. üstüne de onun ve benim adımı yazdık. berna mutlu, ben mutlu.

sonra ben, berna'nın arkadaşlarına dönüp 'berna ve ben birlikte kitap ayracı yaptık. işin neredeyse tamamını berna tek başına yaptı, ben de biraz yardımcı oldum bazı konularda. ikisi de muhteşem oldular, siz ne dersiniz' diye sordum.

işte film burada koptu:

ben hiç beklemezken çocuklar deli gibi alkışlamaya başladı ama nasıl alkış. elleri parçalanırcasına, içten, tezahüratlarla birlikte. 'vay, be', 'müthişsin', 'seninle gurur duyuyoruz', 'berna sen öyle yetenekli birisin ki' allahım öyle içtenler, berna'nın çalışmasıyla öyle gurur duyuyorlar, berna'yı öyle bir ikna ettiler ki, tüm alkış süresinde berna gözlerindeki yıldızlarla güldü, ben içime içime ağladım. sonra eve gelip biraz daha ağladım.

bugün ümidim oldu, dünyayı bu çocuklar kurtaracak.

6. Bencildir. Doğdu diye sadece kendinin mutlu olmasını ister, anne ve babasının mutluluğunu kendi çıkarları doğrultusunda göz önünde bulundurur. Soru-cevapda gündem de olan 2. evlilik sorusundan da anlaşılacağı üzere anne ve babasının gelecekte yalnız kalma korkusu yasayabileceğini, sevgi ihtiyacının olabileceğini, sadece anne baba değil erkek/kadın da olmak isteyeceğini çoğu zaman anlamaz, kendine adanmış bi hayat ister. Bir nevi parazit, en çok da kadının üstünde