yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2)
    • medya (0)

    1. Hiç unutmam pedagojik formasyon alırken hocamızın özellikle üstüne basa basa anlattığı bir şey vardı. Şunları dile getirmişti:

    ' Bir çocuğa yapabileceğiniz en büyük kötülük onun gelişimi sırasında kendini ifade etmesine engel olmak ve onun güvenini kaybetmektir. Örneğin bizim toplumumuzda yaygın olan bir alışkanlık var. Çocuk düştüğü zaman hemen çocuğun ağlamasına engel olmak için aaaa yok bir şey, bir şey olmadı diye tepki göstermek. Yanlış. Hem de çok yanlış. Bizler bunu yaparken çocuk ağlamasın diye farkında olmadan çocuğun kendini ifade etmesine engel oluyoruz. Bırakın canı yandıysa canı yandığını dile getirsin. Canı yandığı için ağlaması gerekiyorsa ağlasın. Yeter ki kendini, yaşadığı durumu ifade edebilsin. Farkında olmadan yaptığımız bu hata ilerde kendini ifade edemeyen (gizlinot: en azından tam anlamıyla ) bireyler yetişmesine neden oluyor ne yazık ki.

    Başka bir örnek vermem gerekirse eğer o da çocuğunuzun size olan güvenini kaybetmesidir. Yine toplumca yaptığımız en büyük hatalardan biridir çocukları iğneye götürüken hiç canın acımayacak demek. Çocuk korkar. Size güvenmek ister. Sorar canım yanacak mı ? İşte siz hayır hiç canın yanmayacak dediğiniz an ve çocuğun canı yandığında siz çocuğunuzun size olan güvenini kaybetmeye başlıyorsunuz. Çocuk dediğiniz şey sizin mantıklı bir şekilde anlattığınız her şeyi anlayabilecek kapasitededir. Oysa ki onunla acımayacak demek yerine bak canım biliyor musun ben de senin yaşındayken iğneden korkuyordum. Şimdi iğne olucaksın. Birazcık canın yanabilir. Ama emin ol ki uzun sürmeyecek ve hemen geçecek hem biliyor musun bu iğne biraz canını yakabilir ama seni daha sağlıklı yapacak gibi çocuğu bilgilendirici bir diyaloğa girerseniz çocuk hem size güvenecek hem de korkmaktan vazgeçecektir. Çünkü neyin nasıl olduğunu, sonunda ne olacağını sizden yani en güvendiği kişiler olan ailesinden öğrenmiştir. '

    Çocuk eğitimi önce sağlıklı bir gelişimle başlar.

    Ukte : (yazar: gtugcek )

    30 aralık 2015 02:26 30 aralık 2015 14:15

    2. (yazar: mnemoysne) arkadaşıma katkısından dolayı teşekkür ederim, faydalı bir başlık olduğunu düşünüyorum.

    Sorumluluk, verirken özgüvenini kırabiliriz, dikkat etmeliyiz. Örneğin yemek masasına bir şeyler taşımak ve yardım etmek istiyor.taşıyamayacağı ya da düşürebileceği bir şey vermemeliyiz. Genelde büyük parçalar tercih etmeliyiz. Döktüğü, düşürdüğü ya da kırdığı anda başarısızlık olarak algılıyor.

    Çocuklarda yasak kavramı ayıp kavramı yoktur. Ailelerinden veya çevreden öğrenirler. Markete gittiğinde gofreti alıp cebine koyabilir. İzin istemez, onun para karşılığı alındığını bilmez. Anne o sebeple takipte olmalı her zaman, gözünüzden kaçarsa sürekli tekrarlar ileri de kötü davranışa dönüşür. Anne farkına varıp, göz hizasına inerek güzelce anlatmalıdır.

    Çocuk var ve yoku bilmelidir. Markette bir çoğumuz bağıran, alacağım istiyorum diye ağlayan çocuklara denk gelmişizdir. Paranız olsa dahi, alamayız , şuanda paramız onu almak için yeterli değil vb bir aciklama yapmaliyiz.

    Kestirip atmak yerine her şeyi açıklayarak anlatırsanız tane tane , dil gelişiminin de doğru orantılı gelişeceğine şahit olursunuz.

    Bir çocuğa bakıldığında annenin nasıl biri olduğu da ortaya konabilir. Örneğin, çocuk anneden ayrılmak istemiyor, hep peşinde, yani anneye bağımlı. Özgüven problemi, sorumluluk problemi gelişir. Bu çocuklar okula ilk gittiklerinde uzun süre ağlarlar, gözleri anneyi arar, anne sanki bırakıp gidecek hiç gelmeyecek korkusunu duyarlar. Çünkü anne onu hiç bırakmamıştı öncesinde.

    30 aralık 2015 02:58