1.
Ara ara magazin sayfalarında rastlıyorum; “şık mekana çocuğuyla alınmayan ünlü…” E alınmayıver, Kuruçeşme’de, Cihangir’de onlarca farklı işletme var, çocuğunu evde bırakıp kafa dinlemeye gelen insanın, iki satır yazı yazmaya ya da okumaya gelen insanın, arkadaşlarıyla sohbet etmek için çocuksuz mekan seçen insanın hakkını neden acıtasyonla elinden almaya çalışıyorsun ki? “Benim çocuğum sessizce oturur”, e ama başkasınınki oturmaz! Peki ben seninkini alıp başkasınınkini almadığımda ne olacak, “şık mekan ünlü/ünsüz ayırımı yapıyor!” (sen bunu magazin sesiyle oku!)
Yaklaşık iki yaşında bir kız çocuğu annesi olarak, çocuksuz alanları sonuna kadar destekliyorum. Otellerin “relaks havuzu” uygulamasını, çocuksuz uçak/otobüs yolculuğunu, çocuksuz restoranları, vb. çünkü her ne kadar anne olsam da, ben de bazen çocuğumu evde bırakıp sosyalleşme ihtiyacı duyuyorum. Peki ben sosyalleşirken başkasının çocuğunun tıngırtısını dinlemek zorunda kalınca ne anlamı kaldı kendi çocuğumu evde bırakmamın?! Kaldı ki bu çocuksuz alanlar o kadar sınırlı ki, çocukla gidilebilecek onlarca işletme varken gelip buranın kapısından dönüp bir de gazetecilere demeç vermek çok mu etik? “Benim çocuğum kimseye rahatsızlık vermezdi, mekanın kapısından çocuğumuzun yanında, çocuklu almadıklarını dile getirerek geri çevirdiler bizi!” sen buraya ağlamaklı bir ses ve kırgın bir de göz süzme ekle, sonuçta karşında yılların tiyatro oyuncusu var! Peki sen bu demeçi verirken o işletmeyi nasıl zor durumda bırakıyorsun, nasıl zarara uğratıyorsun ve benim gibi çocuksuz mekan arayışında olan insnların hakkını nasıl yiyorsun farkında mısın sevgili üzgün ve de süzgün “ünlü oyuncu” arkadaşım?! Kimsecikler kusura bakmasın ama çocuklarıyla çocuksuz mekanların kapısına gelip ağrıza çıkaran kim olsa aynı tepkiyi görür. Bu davranışı gösterenler arasında çok sevdiğim kişiler de var ama inanın çok sevimsiz duruyor. Daha önce Tuba ÜNSAL’dan duymuştum yakın zamanda da Ceyda DÜVENCİ aynı serzenişte bulunuyordu. Bence gereksiz kapristen öteye geçmeyen bir davranış. Hemen karşısındaki işletmeye otur, çocuğun illa oranın yemeğini istiyorsa paket yaptır, çözüm bul, bizim özgür alanımızı isteme yani.
2.
valla işletmeyi tebrik ediyorum.
alınmaması gayet yerinde olmuş...
bencede süper sonik ünlü ablalar çocuklarınızı mekana götüreceğinize parka götürün illa mekana gidecekseniz güvenebileceğiniz birine emanet edin ve arkadaşlarınızla mekana girin.
çocuğun ne işi var allasen ya daralacak bunalacak zaten lüks yada normal mekanlarda çocuklar için bazı özel bölümler var eğer orası almıyorsa uygun değil demektir bunu anlamak için ikinci bir beyine veya zekaya ihtiyaç yok.
3.
böyle mekanlar artmalı hatta çocuksuz avm falan da olsun.
4.
tekel ruhsati ile ilgili yas siniri degilse kapisindan iceri girmeyecegim mekandir.
cocugunuz oldugu icin, agladigi icin, cocuk cocuk oldugu icin kendinizi kotu hissetmenize gerek yok hicbir toplu alanda. hayvan sevmeyen insan sevmez diyip, pet friendly mekanlari sosyal medya gozdesi yapip kucuk insanlara bu kafayla yaklasmak nedir hic cozemedim.
5.
Medeniyetin ve gelişmişliğin önemli belirtilerinden biri de uzmanlaşmadır, mekanlar da buna dahildir. Bir insan bazen ders çalışmak için, iş yetiştirmek icin ve ya kitap okumak için bir mekanda oturmak ister ki takdir edersiniz çocuğun olduğu yerde sessizlik pek mümkün değildir. Yani demem o ki çocuklar canımız ciğerimiz kutsalımız ama biraz geniş açılı bakmak iyi olabilir.
6.
sigara icilmeyen yerde sigara uzerine bir cizgi olan isareti asildigi gibi, bir cocuk resmi uzerine x cizip asilan bir yer mi burasi acaba? mumkunse gerber markasinin kullandigi bebek resmi kullanilsin.
barlara, kluplere anlarim da onun disinda kim karisabilir cocuklu ailelerin nereye girip nereye giremeyecegine.
sonrada burada duyar kasin insan haklari cart curt. komik vallahi. don bak aynaya neden geri kaldik turkiye.
7.
çocuksuz mekandansa sessiz alana ihtiyaç var bence.
kütüphane'ye git diyen olabilir. ama zaten starbucks, cafe nero gibi kahvecilerin popüler olma sebebi kütüphanelerde özgürlük hissi olmaması.
keşke kütüphane cafeler olsa. yüksek sesle konuşan insanlar, ağlayan çocuklar olmasa. şöyle girişte 5 lirayı basıp girsek, insanlar kendi kitaplarını getirip okusa kendi laptoplarını getirse. bir köşede kitap satan kırtasiye bölümü, bir köşede de cafesi olsa. darlayan garson ve 10 kişi büyük gürültüyle mekana giren liseliler olmasa.
çok mu şey istiyorum?
bu konsepti biri gerçek hayata geçirmeli.
nereye gitsem bir süre sonra başım şişiyor. bu çocuk sesi de olabilir, arkadaşlarıyla dedikodu etmeye gelmiş çıkarabileceği en yüksek desibelle konuşan ev hanımı da, bağırarak konuşan liseliler de.
fazla güneyde olmayan herhangi bir birinci dünya ülkesinin 100.000 nüfuslu ama izolelik/ yoksunluk yaşamayan küçük bir şehrinde doğmadığım için çok üzülüyorum altan. sanırım ruhum yaşlı.
8.
çocuğum olmadığından mıdır bilemiyorum ama olmasını desteklediğim yerlerdir. insan iki laf edip kafa dinlemek üzere bir yerde oturmak istediğinde başkasının çocuğunun (çoğu zaman yok yere) ağlayıp bağırmasından rahatsızlık duyabiliyor. Şimdi diyeceksiniz ki çocuğu olan insanlar nereye gitsin, valla illa ki vardır böyle mekanlar, daha çok açık alanı olan,oyun alanı bulunan yerler.
bir de işyerlerine çocuk getirilmemeli bence, annesi ya da babası işyerini oyun alanı gibi mi görüyor nedir çocuklarını salıyorlar her yere, ne ciddiyet kalıyor ne de çalışma ortamı.
9.
gereksiz duyar kasıldığı düşüncesindeyim ben de. çocuksuz mekan derken kimse otobüs, uçak kastetmiyor ki bu kadar dellenilmiş. geçen ay 15 saatlik havada uçuşumun 13 saatinde bebeğin teki dur durak bilmeden ağladı, rahatsız oldum evet ama yolculuktayız sonuçta sesimi çıkarmaya hakkım yok çocuk bu ağlar. bu zorunlu olaylara laf eden yok zaten ama çocuk olmayan cafeye gitmeyi istemenin nesi yanlış anlamadım. semtte yüz cafe varsa biri çocuksuz olsun bunda sinir olacak ne var.
10.
çocuksuz mekan isminden rahatsız olunuyorsa yetişkinlere uygun mekanlar da denilebilir. tüm haftanın yorgunluğunu atmak için bir yerde oturduğumda bir çocuğun bağırmasını dinlemek istemememin nesi yanlış? ya çocuklarınıza toplum içinde nasıl hareket edilmesi gerektiğini öğretin ya da lütfen onlara uygun yerlere gidin. herkesin çocuğu değerli ama kendileri için.