yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (14)
    • medya (0)

    1. şu günlerde aklıma takılan ve beni çok rahatsız eden bir şey var süslüler. bu başlığı da benim durumumda olan vardır belki diye açtım. (kesin vardır, değil mi?)

    şehir dışında bir üniversite kazandığım için(istanbul) ilk yıl mecburen yurtta kalacağım. yüz temizleme ürünlerim, sadece havadar ortamda kuruyan konjac süngerim, bb kremlerim, saç düzleştiricim ve ben yurtta nasıl barınacağız?

    akşam cilt temizleme rutinim ohoo uzun zaman alıyor. bunu yurtta nasıl gerçekleştireceğim? yurtta arkadaşımın bornozu bile çalınmıştı! bu ürünleri nasıl muhafaza edeceğim de muamma. ayrıca bilirsiniz ki arkadaş ortamında rujunuzu tazelemek için çıkardığınızda bile ayy ben de süreyim diyenler olur. peki birçok kişinin kaldığı bir ortamda eyeliner, rimel gibi hijyenik kalması gereken ürünlerin durumu ne olacak?

    velhasıl aklım karışık. süslülerim fikirlerinizi bekliyorum!

    7 eylül 2014 11:37

    2. 1 sene odtu yurdunda kaldigimdan biseyler ogrendigim icin tavsiye verebilecegimi dusunuyorum. Calmalar genellikle camasir odasinda olur, hatun begendigi seyi cepler gider. Yurtta size ait dolaplar verecekler ve muhtemelen kilitleri olur dolaplarin cok genis degillerdir ama oraya sigmak zorundasinizdir :) cilt bakimi gibi rutinleri eger tuvalet ve banyo ortaksa her defasinda size ait olan dolaplardan sabununuzu ve tuvalet kagidinizi dahil butun urunleri cikartip sonra is bitince yere koymaktan gecer. :) ama oda arkadaslariyla anlasilirsa pek bi sorun olmaz mutlu mesut yasarsiniz.

    7 eylül 2014 11:47

    3. imkanın varsa direk özel yurtta kal devlet yurtlarında o rutinler yürümez,eyelinerlar rujlar hijyenik kalmaz.

    7 eylül 2014 11:55


    4. ben de yurtta kalıyorum ancak özel yurt olduğu için şanslıyım.ailemden az harçlık alırım ama kafam rahat yaşarım diyerek orada kalmayı tercih ettim.haliyle çalınma ve kullanma durumu hiç olmadı.ama bu biraz da sizde bitiyor.rujlarınızı vs. kullandırtmaktan hoşlanmadığınızı en başında söylerseniz başta biraz amma despotmuş bu da yaa tepkisi alsanız bile sonraları alışır teklif bile etmezler.kısacası sırf dışlanmamak için ya da insanların gözünde sert gözükmeyeyim korkusuyla taviz vermeyin.sert gözükmek böyle yurtlarda işe yarar.

    7 eylül 2014 12:02

    5. ODTÜ yurdundaki 4. Seneme girmiş bulunduğumdan hakkında epey bir fikir sahibi olduğum konu. her türlü yardımcı olabilirim isteyen olursa.

    Akşamları cilt bakım rutinimi uzun uzun gercekleştiriyorum hiç sıkılmadan. Evden daha rahat ediyorum diyebilirim. Herkes kız sonuçta, aklimız fikrimiz aynı. Ben 3 senedir hiçbir eşyamı çaldırmadım(gizlinot: tahtaya vuralım). Kapımı kitlemememe ve eşyalarımın hiçbir zaman toplu olmamasına rağmen.

    Oda arkadaşlarıysa biraz şans işi evet. Ama bütün makyaj merakımı bana aşılayan oda arkadaşım oldu. Evet arada sırada hijyenik olmasa da makyaj malzemesi paylaşıyoruz ama paylaştığımız diğer şeyler düşününce bu da oluversin diyor insan. Oda arkadaşlarım benim ailem diyebilirim. Biz hayatı paylaşıyoruz, bir rimeli vermekten gocunacak değilim.

    Gene de tabi ki böyle bi durumdan hijyenik anlamda kaçınıyorsak direkt olarak söylemek iyi bir çözüm olabilir. Odada çıkabilecek herhani bir problem için geçerli bu.

    Yurt hayatı bence inanılmaz zevkli. Istanbuldan ankaraya gitmeyi iple çekiyorsam çok büyük bir sebebi yurdu ve oda arkadaşlarımı özlemem.

    Ben ve mesaj kutum yurda yeni çıkan arkadaşlara yardım etmeye açığız.

    7 eylül 2014 12:10

    6. bu yıl üniversitemin yurdunda geçireceğim 4. senem. yukarıda yazılan pek çok şeye katılıyorum. kyk yurdu değil kaldığım, üniversitemin vakfına ait yarı-özel diye tabir edebileceğimiz bir yurt. tabii ki burada en önemli eleman insan ve karakterler. uyumlu olmak, birbirinin eşyalarına/sessizlik ihtiyacına ve diğer haklarına saygılı olmak en önemli anahtar olarak devreye giriyor. çalınma olayları yukarıda (yazar:laservapadrona)'nın da belirttiği gibi çoğunlukla çamaşır odalarında gerçekleşir. bu yüzden oda arkadaşlarınızla anlaşıp çamaşır günlerinizi birlikte ayarlayıp odanın minik bir bölümünü kurutma işleri için ayırabilirsiniz.

    benim oda arkadaşlarım artık kardeşim gibi, birbirimizin ailelerine kadar tanırız/tanışırız. bu yüzde dolap kilitleme gibi bir huyumuz yoktur oda içinde. ancak sizin böyle bir durumunuz yoksa değerli eşyalarınızı kilit altında tutmanız en mantıklısı olacaktır.

    odama ilk yerleştiğim yıl, benden 1 yıl önce okula yerleşmiş ve yine 1 yıldır aynı odada kalan kişi maalesef bizim yukarıda saydığım haklarımıza saygı duymadı ve odadan ayrılmak durumunda kaldı. yurt görevlileriyle aranızı iyi tutun. zor bir gününüzde veya cidden odada/genel olarak hayatınızda huzurunuzun kalmadığını düşündüğünüzde yardım istemekten de çekinmeyin. ki bizim yurt görevlilerimiz tatlı-sert insanlar; hem kurallara uyduğumuzu denetlerler hem de bizimle çok iyi geçinirler, sohbet ederler :)

    özellikle yurda yeni yerleşecekseniz eşyalarınızı gözden geçirin. çok nadir kullandığınız, "kesin lazım olur, bunu da sıkıştırayım şuraya" dediğiniz eşyaları evinizde bırakın; çünkü hiçbir zaman lazım olmazlar. gerçekten, tecrübeyle sabit. aynı renk/benzer modelde giysiler götürmeyin, yerden kazanmaya çalışın. sadece bir kazağınızla uyan bir eteği veya sadece bir pantolonunuzla uyan bir kazağı boşuna almayın; "basic" kıyafetler en iyi arkadaşınız olsun. onları, daha az yer tutan, kolye-fular gibi aksesuarlarla farklılaştırın.

    odadaki düzeniniz için de plastik kutular, kumaş raflar, akrilik organizerler işinizi görecektir. kişisel bakım ürünlerinde stokçu bir yapınız varsa, bundan hemen vazgeçin. ben vazgeçemedim ve çok acı çektim :')

    *aklıma geldikçe editlerim :) *

    7 eylül 2014 18:05

    7. 3,5 sene boyunca odaları 6 kişilik olan devlet yurdunda kaldım. Önceleri diyorsun ki "6 kişi aynı odada mı kalınır ulen?" Vallahi öyle güzel kalınıyor ki :) önce olumsuzlukları sıralayayım; bir katta 10 odadan 60 kişi aynı tuvaleti ve banyoyu kullanıyorsun. ve tahmin edersiniz ki herkesin temizlik anlayışı sizinki gibi değil. Çamaşır makinaları benim son senemde geldi bizim yurda. Daha önceleri herkes elinde yıkıyordu. Odalardaki dolaplar oldukça küçük. Yine de mucizevi bir şekilde içine çok rahat sığabiliyorsun.(gizlinot: abartıp bütün gardırobunu getirmediysen tabi) Konservatuar ya da mühendislik falan okuyanların malzemeleri için ayrıca bir malzeme odası var. Isteyen oraya bırakabiliyor. yemek konusunda seçiciliğiniz varsa sıkıntı yaşamanız çok olası. biz yemekhane konusunda şanslıydık. çok çeşitli ve nispeten lezzetli yemekler çıkıyordu bence ama onu bile defalarca protesto etmişlerdi. (gizlinot: bir kız sabah kahvaltıda verilen salamların kızartılmamasına atarlanmıştı mesela)(gizlinot: swh)

    her şeyden önce ufacık bir odada 6 kişi demek 6 farklı karakter demek. Orda da şans faktörü devreye giriyor. Şanslıysanız bir ömür boyu görüşeceğiniz arkadaşlarınız, hatta kardeşleriniz oluyor. Şanssızsanız birkaç ay içinde ya özel yurda ya da eve çıkarsınız muhtemelen. Ben hayli şanslıydım bu konuda.(gizlinot: umarım siz de öyle olursunuz)

    Öncelikle insanlara tavrınızı en baştan koyun. Size ait olan şeyleri kimseye vermek zorunda değilsiniz. Eşyalarını kimseyle paylaşmaktan hoşlanmayan bir insanım. Yurttaki arkadaşlarım da bu huyumu bildikleri için benden hiçbir zaman ne bir kıyafet ne bir aksesuar ne de bir makyaj malzemesi falan istedi. Bu konuda çok katıydım.(ybkz: hala daha öyleyim) Ben ayakkabımı neden arkadaşımın ayak bakterilerine oyun parkı edeyim ki?? gerçi bazı yüzsüzler var, onları alt etmeye bakın :)

    sınırlarınızı çizin. gece gürültüde uyuyamıyorsanız bunu en baştan kibar bir şekilde belirtin. sert konuşup ortalığı baştan germeye gerek yok ama size saygısızlık yapılmasına da izin vermeyin. toplumsal birtakım kurallar var ve buna herkes uymak zorunda.

    ben duşta uzun kalan bir insanım. en çok bundan dolayı sorun yaşarım diye düşünüyordum ama hiç öyle bir şey olmadı. yanlış hatırlamıyorsam 4 kabin falan vardı zaten, birinden biri mutlaka boş oluyor. bir kere çok kalabalık bir zamanına denk geldim, sıra vardı resmen. onu da her 3 dakikada bir duşu kontrol ederek hallettim :)

    beleşçiler var bir de. parası sizden çıksın da ne kadar çıkarsa çıksın. ister çay alın, ister sakız. bu konuda fazla miktarda para taşımamak gerçekten mantıklı bir seçim. Zaten ilişkiniz oturdukça kiminle neyinizi ne kadar paylaşacağınız, kime karşı nasıl bir tavır alacağınız belli olmaya başlar.

    yurda önyargılı bakmayın kızlar. bence en az 1 sene yurtta kalmayan kimse üniversite okudum dememeli. aynı ortamı paylaşmakla aynı odada uyumak çok farklı şeyler. odamdaki bir arkadaşım annesini, diğer bir arkadaşım babasını kaybetmişti. birisi ailesiyle hiç görüşmüyordu neredeyse. özellikle devlet yurdu için konuşuyorum, öyle hayatlara şahit oluyorsunuz ki katır tepmiş gibi oluyorsunuz. yurdun verdiği 3,5 liralık yemek fişlerine muhtaç olan insanlarla karşılaşıyorsunuz. ailesinden uzaklaşan insanların "özgürce" kendilerini kaybetmelerini görüyorsunuz. kabuğunuzu kırmanızın ve insanları tanımanızın en güzel yolu yurt hayatı. (gizlinot: hata yapıp bir anda insanlarla samimi olmayın)(gizlinot: pişman olursunuz)

    olumsuz tarafı olmadığını söylemek ahmaklık olur ama hayatınıza kattığı güzel şeylerle, hatırlayınca her daim güldüğünüz anılarla boy dahi ölçüşemez onlar. oda arkadaşlarımdan biri diğer bir oda arkadaşımızı gece yatağına dikmişti mesela(gizlinot: swh)

    7 eylül 2014 19:44


    8. 2010-2012 yılları arasında eskişehir tsk yurdunda kalmıştım. yıllarca aileyle yaşayıp bir anda tanımadığın üç kişiyle aynı odada olmak çok garip olmuştu tabi. Ne kadar işkence gibi geçen iki yıl olduğunu düşünsem de beni en çok olgunlaştıran ortamlardan biri olduğunu itiraf etmeliyim. hayatta karşınıza ne çıkacağı hiç belli olmuyor. bana görsem yüzüne bile tükürmeyeceğim bir insan ve üç tane dost kazandıran bir deneyim diyebilirim. üniversiteye yeni başlayacak süslüler var ise bu deneyimi bir iki yıl yaşayıp sonra eve çıkmalarını tavsiye ediyorum. orada yaşayacağınız ortam çok farklı ve kimi zaman eğlenceli olacaktır.

    7 eylül 2014 20:01

    9. öğrenci evine çıkmaması gereken süslülerdir. valla makarna yemekten bağırsaklarınız birbirine dolanır. yıllardır veremediğiniz fazlalıklarınızı verirsiniz. yurtta ortam kurup orada kalmaya bakın kirasıydı faturasıydı bilmem ne hiç çekilmiyo. şimdi düşündüm de ama tadıda başka o fakirlik o açlık. eğlenceli oluyo yine de(gizlinot: swh )

    neyse dönem içinde kendime neden eve çıktım diye sövmeye başlarsam editlerim burayı (gizlinot: swh )

    7 eylül 2014 20:47 7 eylül 2014 20:48

    10. 2 gün sonra yerleşeceğim güzide(!) mekan. malum okullar açılıyor. yine bir sürü kadın vıcırtısı, "hadi ankara'yı tanıyalım, alemlere akalım" modundaki tipler, her şeyini öğrenmeye çalışan meraklı melahatlar, üstüne vazife olmayan şeylere burnunu sokanlar ve yine "ne diyorsunuz siz ya?" bakışıyla etrafta şaşkın şaşkın salınan bendeniz. her yıl alışmam zaman alıyor. iyi insanlar da yok değil tabii, elbette var. korkmayın(gizlinot: swh)

    3 yıldır özel yurtta kalıyorum odaların büyüklüğü, yurdun rahatlığı batıyor olsa gerek ki 60 kişilik yurtta herkes kendisi dışında herkesle daha ilgili. kim ne giymiş, kimin sevgilisi var, kim daha güzel gibi birçok saçma dedikodunun ortasında bulabilirsiniz kendinizi.

    kendi işinize baktığınız, güler yüzünüzü eksik etmediğiniz, mesafenizi koruduğunuz ve hiçbir dedikoduya karışmadığınız takdirde gül gibi geçinir gidersiniz.

    tabii arada sizi her gördüğünde kirpiklerinizin takma olduğunu iddia eden ve utanmayıp çekiştirmeye kalkan saygıdan, görgüden nasibini almamış türlerle karşılaşabilirsiniz.(gizlinot: aklıma geldikçe çıldırıyorum) hiç çekinmeyin verin ağzının payını. şahsen ben öyle yapıyorum.

    11 eylül 2014 19:08 11 eylül 2014 19:10