1. çoğu öğrencinin çalışmaktan nefret ettiği bir ders olan 'vergi' denince ilk akla gelen isim, değerli bir hoca ve nokta atışı yazılarıyla okumaktan keyif aldığım bir köşe yazarı. gerek maliye bakanlığı'nda çalıştığı yıllardan kalma sektörel olarak vergi mevzuatına hakim oluşu, gerekse verdiği dersler bazında bakıldığında bu alanda çok değerli işlere imza atmış ve de arkasında çok fazla öğrenci, onun bilgilerinden halen yararlanmakta olan meslek mensubu bırakmış bir isimdir. verginin vergisini almada uzman olduğumuz için bizde en sevilmeyen, mevzuata dair maddelere bakılırken bile bitse de gitsek diye düşünülen bir alandır vergi genellikle. tam da bu yüzden öğrenciye vergi denilen şeyi sevdiren, gerek bunu anlattığı derslerde, gerekse yazdığı kitaplarında akılda kalıcı, esprili bir yaklaşımla konuyu inceden inceye suya sabuna dokunarak ele alışıyla sevilen, okudukça ve bir şeyleri kafada oturttukça daha da öğrenme isteği uyandıran biri olarak anılırdı hep.
küresel krizin bizi çok şükür teğet geçtiği yıllarda bütçe tüm yaşananlar sonucu olması gerektiği gibi açık verirken, hükümet artan finansal harcamaları yeni vergi kalemleriyle birlikte, halihazırda var olan vergilerde de vergi artışı yoluna gidecek ve emlak sektörü de bundan payını fazlasıyla alacak dediğinde hadi canım denilmişti. gerek bakanlıklar, gerekse başbakanlık olarak ayrı ayrı bakıldığında, bütçelemede gözle görülür bir artış var. bu da sürekli alınan, adeta bir gecede tepeden indirme şeklinde kadro sahibi olan akademisyenlerin yarattığı siyasi bir kadrolaşmadır ve de bunun ciddi bir maliyeti olacaktır şeklinde yaptığı çıkışlarla sivrilmesi de yine aynı dönemlere denk gelir.
vergi uyuşmazlıklarının çözümlenmesi ve türk vergi hukukunda sahte ve yanıltıcı belge düzenlenip kullanılması gibi bu alanda birçok farklı konuda yaptığı çalışmalarla da bilinen biriydi.
bunların yanında özellikle kaynana vergisi ve askerliğini yapmayan kadın kitaplarını okumayanlara mutlaka öneririm. vergiye bakış açınızı değiştiren ve okurken vergi konusuna mizahi yönüyle baktığınız olayların nasıl da günlük hayatın içinden şeyler olduğunun farkına varmayı sağlayan güzel eserlerdir.
şükrü hoca birkaç yıl önce geçirdiği beyin kanaması sonucu tedavi olmuş, ancak tekrar rahatsızlanması üzerine bir süredir yoğun bakımda tedavi altında tutuluyordu. ancak ne yazık ki yakın zamanda aramızdan ayrılmış. böyle hocaların en verimli oldukları, erken de denebilecek bir zamanda ölümlerine üzülmemek mümkün olmuyor tabii ama, geride bıraktığı eserleriyle pek çok insanın yoluna ışık tutmaya, tıpkı bugün olduğu gibi devam edecektir elbette.
nilll