1. yaşayan herkesin kalbinde yara olan. gece yarısı ne olduğunu anlamadan uyandığımız, bazılarımızın sevdikleri insanları bir daha göremedikleri talihsiz doğal afettir. 16 yıl sonra bile bazen deprem olur gibi hissetmemiz bu hazırlıksız yakalandığımız depremden kalmış bir alışkanlıktır.
- süslü
- moda alışveriş
- kuaför & güzellik merkezi
- sağlık
- spor
- gönül işleri
- aile arkadaş ilişkileri
- cinsellik
- eğitim & kariyer
- seyahat
- pet
- sanat
- bürokrasi
- diğer
- girdiler (19)
- medya (1)
2. biz ders almayız . o kadar yılın ardından yükselen bunca proje adı altında bina yığını buna en güzel örnek . henüz yol yokken , gerekli alt yapı sağlanmamışken bina üstüne bina dikmek bize özgüdür . değil deprem , en ufak yağmurda sel oluyor yolda kalıyoruz . alt yapının ne derece kör olduğunu buradan görüyoruz . depremi düşünen kim ki ? aynı büyüklükte bir deprem daha yıkıcı olacaktır bu kesin . hiç de iyi niyetli değilim depremi bire bir yaşamış biri olarak .
3. bugün haberlerde (daha önce de haberi yapılmış) depremden kurtulan bi adam gösterildi. onun adına çok sevindim. deprem günü yaralı eşini ambulansa alıyorlar. kendisini ambulansa almıyorlar. adam yıllarca eşini aramış. eşi de hastanede 20 gün kalmış ama vefat etmiş. kimsesizler mezarlığına gömmüşler. adam yıllar sonra gazetede yine haber olmuş. şans eseri hastanenin morg görevlileri okumuşlar haberi ve hemen adamla irtibata geçilmiş. 9 ay cenazeyi mezarlıktan maddi sebebler yüzünden alamamış. sonra chp'den biri yardım etmiş. boyabata götürülmüş cenaze.
o zamandan bu zamana çok kayıp var hala.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | buğday tenli |
göz rengi: | açık kahverengi |
yaş: | 41 |
cilt alt tonu: | nötr |
saç rengi: | siyah |
4. sesimi duyan var mı?
ben eşimi dostumu kaybetmedim belki o acıyı yaşamadım ama ne zaman belgeseli izlesem ağlarım.
adil agasayar'ın bahar adlı bir kızı kurtardığı kısmı ne zaman izlesem ağlıyorum. adil agasayar bile tekrar anlatırken ağlıyor.
ne diyim başımız sağolsun.
(link: https://www.youtube.com/watch?v=EI-NLI0sO9M belgesel linki)
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
cilt tipi: | normal |
göz rengi: | yeşil |
saç şekli: | düz |
saç tipi: | yağlı |
yaş: | 32 |
cilt alt tonu: | cool |
alerjik cilt: | evet |
saç rengi: | açık kestane |
saç kalınlığı: | ince telli |
kepekli saç: | evet |
5. 45 saniyede gelen felaket
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
cilt tipi: | karma |
göz rengi: | koyu kahverengi |
saç şekli: | düz |
saç tipi: | yağlı |
yaş: | 32 |
cilt alt tonu: | nötr |
alerjik cilt: | evet |
saç rengi: | diğer |
saç kalınlığı: | ince telli |
kepekli saç: | evet |
6. annemle beraber babannemlerde kaldık.daha doğrusu babam zorladı.ben daha 1 yasındaydım,babam işi yüzünden izmite dönmek zorundaydı.siz kalın akrabalar burda tatil yaparsınız falan dedi.annem mecbur kalmış kalmaya,babamda nasılsa tek gidicem deyip geç saatlere kadar hep beraber oturmuşlar gülmüşler eğlenmişler.saat kaçta evden çıkmış bilmiyorum ama izmitteki evimize vardığında tam apartmanın kapısına anahtarı sokmak üzereyken çatırdama sesleri duymuş.zar zor kendisini boşluğa atmaya çalışmış.düşe kalka ilerlemiş ve binamızın,çevrenin yıkılışını izlemek zorunda kalmış.karşı komşumuz(ki hala görüşürüz) kızı 18 saat mahsur kaldı.binada 52 kişiydi sanırım vefat etmiş.yüksek ve nüfuslu bir binaymış,annemle babam inanamamış 1 hafta önce muhabbet ettiklerinin öldüklerine.bunları hatırlamak istemiyorum bile,daha sonra amcam sabah babamın yanına gelmiş izmite.tabi annem depremden sonra ulaşmaya çalışmış babama olduğunu düşünmüş.hayatta olma ihtimalini düşünememiş bile.ertesi gün kamerayla çekim yapıyolar ortalığı böyle birşey yok dünyadan kimsenin başına gelmez umarım.izledikçe ağlar annemler.babamın 10 gün önce aldığı fenerbahçeli koltukları paramparça olmuş,beşiğim,kıyafetlerimiz.dimdızlak kalmışız.sağolsun babaanem,anannemler bir çöp bile vermemiş(!) babam çok zor kendine gelmiş 3-4 yılda anca normale dönebilmiş.uzun zaman çadırda yaşamışız,daha sonra akraba tanıdık falan.fotoğraflarda hep yer yatağındayım :) yatak alamamış çünkü babam uzun zaman,hangi birini alsın? şerefsiz emlakçılar depozito üzerine depozito koymuş ,daha üzerinde oturamadığı koltukların taksitlerini ödemek zorunda kalmış.annem bana bunu anlattığında inanmak istememiştim,korkunç geldi.kaldıramayacağımı düşündüm babamın yerinde olsam.bu ülke bir 99 depremi gibisini bir daha kaldıramaz.
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | cool |
alerjik cilt: | hayır |
saç rengi: | siyah |
saç kalınlığı: | ince telli |
kepekli saç: | hayır |
ten rengi: | esmer |
cilt tipi: | normal |
göz rengi: | açık kahverengi |
saç şekli: | düz |
saç tipi: | yağlı |
7. zor günlerdi. Merkezlerinden birinde yaşamış biri olarak, kimseden haber alamamak, etrafında kanlar içinde, enkaz altında insanları görmek, bağırışları duymak çok çok kötü bir durum. Ben iki akrabamı, birkaç arkadaşımı aileleriyle birlikte kaybettim. Nur içinde yatsınlar..
Allah bir daha yaşatmasın..
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | warm |
alerjik cilt: | hayır |
saç rengi: | koyu kestane |
saç kalınlığı: | kalın telli |
kepekli saç: | hayır |
ten rengi: | koyu buğday tenli |
cilt tipi: | yağlı |
göz rengi: | koyu kahverengi |
saç şekli: | dalgalı |
saç tipi: | normal |
8. Allah bir daha yaşatmasın.sakarya da babanem abim ben kalıyorduk annemler istanbulda ikamet ediyordu.depreme uyandım babanem korku anlarında tuvaletini tutamaz ve kapalı bir kadın deprem olurken babanemin giyinmesini ve tuvaletini yapmasını bekliyordum ellerimle kafamı sıkıştırarak.okadar bencil bir kadındı ki bizim canımızdan herşey kıymetliydi uzun bir hol vardı orda duvarlara çarpa çarpa ilerlemeye çalışıyordum abimin uykusu da çok derindir ve babanem inatla abimi almadan çıkmaya çalışıyordu göz göre göre bırakıcaktı onu orda ben inatla abime bağırıyordum avaz avaz.beni kucaklayıp 2 katlı binadan indi babanem.alllaha şükür ki binaya bişey olmadı abim sağ çıkabildi o binadan.babanemi çoğu konuda affetmeme rağmen bu olayda asla affedemiyorum,affetmeyeceğimde,45 saniye değil 45 dakika gibiydi.haftalarca çadırda kaldık evde heryer çatlak vaziyetteydi.
Vefat edenlere allahtan rahmet yakınlarına sabır diliyorum,umarım bir daha böyle bir kayıp yaşanmaz.
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | cool |
alerjik cilt: | hayır |
saç rengi: | koyu kestane |
saç kalınlığı: | normal |
kepekli saç: | hayır |
ten rengi: | beyaz tenli |
cilt tipi: | kuru |
göz rengi: | ela |
saç şekli: | dalgalı |
saç tipi: | normal |
9. 6 yaşındaydım,Sakaryadaydım.
çok çizgi film izlediğim için su borularının patladığını,evin suyun üstünde yüzdüğünü,o yüzden öyle sallandığımızı zannetmiştim.
evler köprüler yıkık,çığlıklar ..
allah tekrarından korusun.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
göz rengi: | yeşil |
yaş: | 31 |
cilt alt tonu: | warm |
saç rengi: | sarı |
10. marmara depremi diye bilinen, ama izmir'de bile gayet net bir şekilde hissettiğimiz, sonrasında yaşananlarla hala hatırladığım, hafızamdan hiç çıkmayan deprem. 'sesimi duyan var mı?' bu cümle kaç kişiye umut oldu, bu şekilde kaç kişi göçük altından çıkarıldı kayıtlara geçen rakamlar ortada. günlerce televizyonlardan o manzaraları izledik, ortalık yangın yeriydi resmen. depremden kısa bir süre sonra ailecek çıktığımız bir yolculukta yolda gördüklerimiz de hala dün gibi hafızamda. yollarda çadır olsa yine iyi, bulduğu bir battaniye, karton kutu üzerinde yatmaya çalışan insanlar, çoluk çocuk demeden o zorlu şartlarda hayatlarını devam ettirmeye çalışanlar, birkaç gün de değil, haftalarca binalara giremeyenler bir nevi şanslı kişilerdi. peki onlar kadar şanslı olmayıp da hayatını kaybedenler, onların yakınları ya onlara ne demeli? türkiye tarihinin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadı, çok fazla insan maddi ve manevi zarar gördü. maddi zarar neyse de, manevi zararı karşılamaya hiç kimsenin gücü yetmez tabii ki.
peki ya sonra neler oldu türkiye'de ya da ne değişti? deprem sonrasında açılan davaların bir kısmı üstünden geçen yıllarla birlikte bir bir düştü, depremle adı bir anılan, onca insanın katili ama nedense o yapıları inşa ederken kimlerden, nasıl izin aldığı asla konuşulmayan şahıs veli göçer depremden 12 yıl sonra tahliye oldu. dahası bu adam şimdi nerededir, ne yapar bilinemiyor mesela. derken clinton'un burnunu sıkarak günlerce konuşulan erkan bebek, tabii şimdi 18 yaşında bir delikanlı, hatta akut gönüllüsü olmuş bildiğim kadarıyla.
her şey bir yana halk olarak deprem konusunda bilinçlendik mi? deprem anında ne yapılır, ne yapılmamalıdır biliyor muyuz? en önemlisi çocuklara deprem konusunda eğitim verdik mi? yoksa hala deprem anında yaka paça sokağa atıyor muyuz kendimizle birlikte. kakara kikiri oyundan hallice yapılan tatbikatlar haricinde ne gördü bu çocuklar bu kadar zaman içinde yani. geçen yıllarla birlikte en basitinden saçma sapan bir yığın ders girdi müfredata da, doğal afet konusunda bilgilendiren, deprem anında ve sonrasında yapılacaklar diye not vs kaygısı olmadan uygulamalı olarak yapılabilecek bir ders eklendi mi mesela?
dahası ev alırken ay bu odadan yol göründü, bu sitenin havuzu da varmış diyerek satışa sunulan evlerin deprem güvenliği açısından, yönetmeliğe uygun olup olmadığını kaçımız araştırıyor? ya da depremden korkmak, deprem korkusunu daha da tetiklemek ve en çok da 'hocam istanbul'u yakın zamanda sizce kaç şiddetinde bir deprem bekliyor?' konulu programlar dışında ne yapıldı 18 yıldır bu ülkede türkiye her şeyden önce bir deprem ülkesidir bilinciyle?
kendi adıma 17 ağustos depremi denince tüm bunlardan bağımsız olarak iki şey geliyor benim aklıma. ilki deprem vergisi diye bilinen, 18 yıl önce yaraları sarmak, devletin artan kamusal harcamaları finanse etmek amacıyla, geçici vergi olarak çıkardığı ve de bugün hala vatandaş olarak ödemeye devam ettiğimiz özel iletişim vergisi. adeta güçlü ekonomimizin kaynağı, olmazsa olmaz güzide vergilerimizden.
bir diğeri de rahmetli ahmet mete ışıkara hocamızın söylemekten bıkmadığı, ne kadar da doğru olduğu yıllar içinde anlaşılan 'deprem insanı öldürmez, binalar öldürür.' sözü.
depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı dilemek dışında, sadece tarihler 17 ağustos'u gösterdiğinde anma programı yapılıp, yılın 364 günü geçiştirilmeyecek günler görmek dileğiyle.
cinsiyet: | kadın |