1. Sevgili (yazar: balmlover) ukte vermiş 20 yaşında sonra abla olan biri olarak yazayım o halde.
* her şey annenizin size utana sıkıla ezile büzüle bunu söylemesi ile başlar.
* önce bi kahkaha atar sonra birden ağlar sonra bi daha güler sonra bi ağlar bi güler bi olsa ne güzel olur bi nasıl olur lan modunda ağlarken gülen saçma saatleri gögüslersiniz.
* sonra anneniz üzülmesin diye çok güzel olur iyi olur gibisinden 3 5 laf söylersiniz çünkü genelde her nasılsa yanlışlıkla olmuştur bu bebek. her gün 12 de yatiyosaniz o gün 9 da yatağa girersiniz.
* gerçek mi lan diye yüz bin tane soru aklınıza gelir. O sizin yasinizdayken 40 yaşında olacağınızı düşünürsünüz.
* sonra anne babanizdan bi iğrenme gelir. İkisini yan yana görünce bunu bana nasıl yaparsiniz bakışlarını hunharca üstlerine fırlatırsınız.
* ilk 2 3 gece yarı ağlamaklı geçer bunu arkadaşlarınıza bile söyleyemezsiniz.
* aklınıza 25 yaşında evlensem düğünümde 5 yaşında bi kız/ erkek dolanıyo olucak ve bu kim deseler gelinin kardeşi diycekler felan gibi yüz tane senaryo geçer.
Ta kiiiii....
* ultrasonda o topik kafasını görene ve kalp atışlarını duyana kadar.
*sonra ulan nasibi varmış bu dünyada ne olacak sanki der herseyi silip atarsınız.
* annenize ballı reçeli kahvaltılar hazırlarsınız.
* hamilelikle ilgili her şeyi ilk 15 gün içinde arastirarak öğrenmiş olursunuz.
* cinsiyeti belli olduktan sonra artık kendinize kıyafet makyaj malzemesi almak yerine 3 kuruş paranızı bile bebek kıyafetlerine harcarsınız ve dünyayı da alsanız size yetmez.
* yatağın üstüne aldıklarınızı dizip 2 saat seyreder hayal kurarsınız.
* annenizin karnına kafanızı koyup onla konuşursunuz hadi gel artık ablacim yeter ya muhabbeti.
* tekme attığında annenizden çok siz çığlık atarsınız.
* karın iyice büyüdugünde artık elinizde resmen hissedersiniz onu.
* doğuma yakın günler değil saatler bile uzun gelir tüm gündem bebektir.
* isim koyma muhabbetleri döner kime benzesin muhabbetleri döner.
* doğuma doğru uyku tutmaz kimseyi doğum olacağı gün o ameliyathane kapısında oturur ağlarsınız içeri giremezsiniz. Dünyanın en çaresiz anlarindandir.
Sonra....
* hemşire kapıdan kucağında viyak viyak ağlayan bi bebekle çıkar ve hemşirenin peşinden aglayarak koşturursunuz.
* içerideki lamba onun yüzüne gelince bile huzursuz olursunuz acaba canı yanıyor mu diye. Yüzünü gözünü kirpiklerini burnunu her şeyini incelersiniz.
* aşk o gün başlar. Gerçekten tarifsiz güzel bir duygu. Allahım iyi ki bunu bana yaşatmış. Ağlayıp abla diye geliyor şimdi kucak Yap diyosun sana kucak yapıyor eve geliyosun kapıyı annenin kucağında o da acıyor felan.
Üzülen varsa valla üzülmesin. Dünyanın en güzel hislerinden biri.