1. bayramlarında bile ağlatılmaya devam edilen şanssız küçüklerdir.
başlığı açarken çok düşündüm malum ülkede düşünce özgürlüğü(!) had safhada ve bu üzücü olay karşısında dilim nerelere giderken en sonunda o parmakların gerekli tuşlara ulaşamaması gerçekten çok acı. sanki o kelimeleri söyleyemeyince olayın vahameti kavranılmamış gibi geliyor insana.
(link: http://www.hurriyet.com.tr/cumhurbaskanina-soru-sorarken-agladi-40093379 olaya) gelirsek şehit çocuğu olduğu söylenilen bir çocuk r.t.e.'ye terörle alakalı bir soru sorarken ağlamaya başlıyor ve ortamda aniden bir "south park sessizliği" oluşuyor.
soru da önceden oradakiler tarafından hazırlanmış, en acımasız şekilde oradaki yetim çocuğa özellikle sordurtulmuş ki bu konu üzerinden bile bir show yapabilsin. zaten uzun adam da ben soruyu az önce aldım diyor.
yani çocuk orada ağlıyor ama hiç bir şey olmamış gibi konuşma devam ediyor. ne bileyim tanımadığım bir çocuk önümde yürürken azcık sendelese ay diye yüreğim kalkıyor benim. bu vicdansızlık, tepkisizlik midemi bulandırıyor.
bu tipleri bir araya getirip üzerine benzin döküp yakasım geliyor. tahammül edemiyorum artık.
sevgili atatürk bir gün vermiş/ hediye etmiş tüm dünya çocuklarına, o gün bari ağlatmayın bu bebeleri. bir gün bari yüzleri gülsün, acılarını unutsun, coşkuyla dolsun içleri.
zaten bayram falan da kalmadı atatürk'ü, türklüğü hatırlatan ne varsa yasakladınız.
tutturdunuz bir osmanlı, arapçılık, şeriat muhabbeti saplanıp kaldınız, tapmaya devam edin. neyse ...
çocuk bayramında da çocuk ağlattınız ya o kadar kişinin içinde yuh olsun böyle adalete!