yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (29)
    • medya (0)

    1. Çok ilginç bir başlık oldu farkındayım ama bir diğer söylemle ''aşk-nefret ilişkisi yaşıyoruz'' alışveriş yapmayı normalde çok severim,hatta depresyona girsem ilaca para vermek yerine alışverişe çıkardım.Asıl sorun şurada başlıyor:

    1-Deneme kabinleri:Kışın zaten kıyafet denemek ayrı dert,üstüne ter kokan deneme kabinleri..daha fazla konşmk istemyrm..

    2-İndirimler:Nefret ediyorum hem sezonda o kadar para verdiğim şeyin fiyatının düşmesi beni sinirlendiriyor zaten indirimi beklediğimde sezon bitmiş oluyor.hem de beden sorunsalı çıkınca deliriyorum.Hep büyük bedenler kalıyor ve benim için indirim anlamsız oluyor.Ha bu arada indirimin getirdiği uzun kuyruklar da var.

    3-İnternette ayılıp bayıldığım şeyin normalde ağzının burnunun çarpık olması sinirlendiğim diğer nokta.Oysa ne umutlarla almaya gitmiştim ama değil mi?

    edit1:ben başta giyim için konuşmuştum,kozmetikte durum daha kötü.insanlarımız sanki yokluktan çıkmış gibi alışveriş yaptığı için orijinal paketleri bile açılmış pek çok ürünle karşılaşıyorum ve indirim zamanı testerları denemeye korkuyorum hijyenik açıdan(normalde de pek hoşlanmam ama indirim zamanları daha fazla titizliğim tutuyor)

    17 haziran 2015 17:35 17 haziran 2015 19:05

    2. gayet mantıklı sayılabilecek bir duygu.

    benim alışverişle ilgili en nefret ettiğim şey bayramlarda, seyranlarda, yılbaşlarında ve diğer özel günlerde sırf insanlar daha çok şey alsın, para harcayabilsinler diye mağazalardaki satış elemanlarının gece yarılarına kadar (gizlinot: hatta 24 saat açık olan mağazalar da oluyor ) çalışmak zorunda bırakılması. evet, prim vs alıyorlar tabii ki. ama bu şekilde olunca zorunda bırakılmıyorlarmış gibi geliyor çoğu kişiye. oysa daha fazla para kazanmak isteyen bir insan için bu bir seçenek değil, zorunluluktur. resmen güzel bir günü aileleriyle geçirmek varken sırf üç kuruş fazla para kazanabilsinler diye insanlar gecenin bir yarısına kadar çalışmak zorunda bırakılıyor. üstelik avm saat 10'da kapanıyorsa mağaza çalışanlarının içeride en az yarımsaat/kırkbeş dakika daha ortalığı toparlama, son kontrolleri yapma zamanları var. çoğu zaman öyle ha deyince saat 10'da çıkamıyorlar. stok sayım zamanlarında zaten çoğu zaman mağazada sabahlıyorlar.

    en son avm'lerin haftada bir gün kapalı olması konuşuluyordu ama sonra noldu bilmiyorum. sanırım unutuldu. umarım daha insancıl şartlarda çalışma şansları olur.

    17 haziran 2015 17:49

    3. genellikle bayanların lügatında olmayan fiildir bu. tabi ki sevmeyenimiz de vardır ama önemli bi yüzdemiz alışverişten keyif alır bunu hepimiz biliyoruz.

    önemli günlerimiz için haftalar öncesinden gezinmeye başlarız. hiç ihtiyacımız yokken keşife çıkıp kucak dolusu şeyle çıkarız. adeta zayıf noktamızdır alışveriş. ancak indirim zamanı hınca hınç dolu bi mağazada belki bu hissi yaşarız ama yine de indirim günlerine kulak kabartmaktan geri durmayız.

    17 haziran 2015 17:59


    4. Erkek kardesimin sayemde alışveriş hakkındaki duygusudur. Benim alışverişten nefret etmem olanaksız sanırım. Sürekli tüketmek, para harcamak ve bunlara teşvik etmek iyi bişey değil biliyorum ama beni mutlu ediyor vazgecemiyorum.

    17 haziran 2015 18:09

    5. vallahi en sevdiğim eylem ama on saat düşündüğümden elim boş dönerim genelde :)

    17 haziran 2015 18:51

    6. Sadece sevgilimle yapmak zorunda kaldığım zamanlarda hissettiğimdir. Oturduğum yerin yakınlarında olmayan bir mağazaya denk geldiğimizde girip bakabilir miyiz diye rica ediyorum, kendisi kapıda beklemeyi teklif ediyor ama sürüklüyorum tabi yoksa o dışarıda beklerken alelacele bakacağım. Fakat mağazada öyle bir aurası var ki adamın, umut sarıkaya karikatürlerindeki gibi etrafında mutsuzluk, sıkılma falan yazıyor sanki.

    Bunun dışındaki tüm zamanlarda o mağazaları seke seke dolaşıyorum valla süslüler, öğrenci bütçemle öyle aman aman alışverişler yapamasam da eve gelip aldıklarını kurcalama kısmı falan keyifli

    17 haziran 2015 20:36

    7. Kıyafet alışverişinden nefret ediyorum. Yazın O kalabalıkta küçücük, ter kokan kabinlerde kıyafet denemek, sıra beklemek falan nefretlik bir durum. Kışında üzerimde ki kat kat kiyafeti çıkarmak zor geliyor. Ama gel gör ki kozmetik alışverişine bayılıyorum. Saatlerce zaman geçirsem sıkılmam. Keşke biraz nefret etsemde param cebimde kalsa.

    17 haziran 2015 21:59


    8. market alışverişini bile seven bünyeme ters bir bir söylem. al ver ekonomiye can ver (ybkz: shw)

    18 haziran 2015 01:31

    9. kıyafet söz konusu olduğunda paylaştığım duygular. dükkan dükkan gezmek, kıyafet denemek zorunda olmak, bir de tezgahtarların anlamsızca "BU SİZE İNANILMAZ YAKIŞTI MUTLAKA ALIN" ısrarı beni yıldırıyor gerçekten.

    ama kozmetik alışverişinde giyim için kat etmeyeceğim kadar yolu giderim, bakarım boyarım oh mis. (sanırım ben giysi denemeye üşeniyorum -.-)

    18 haziran 2015 07:46 18 haziran 2015 07:47

    10. şahsen sadece kasada sıra beklerken nefret ederim çünkü o kadar bakıp beğenip almaya karar verince bir an önce alıp çıkmak isterim ama çoğu zaman bu mümkün olmaz malesef. bunun dışında dünyada bu kadar nefret edilecek şey varken alışveriş yapmak bunlardan biri değil bence (gizlinot: swh )

    18 haziran 2015 15:04