1. 1972 isfahan doğumlu yönetmen, senarist. Kendisiyle mecid mecidi'nin aşırı doz dramlarından bunalıp iran sinemasını bırakmanın eşiğine gelmişken tanıştım. İyi ki de tanıştım diyorum, çünkü şu ana kadar iran sinemasında en film bitince beni bilgisayar başında "o neydi lan" diye bırakan filmler kendisine aittir. Film bitince 1 saat adalet sorguluyorsunuz, iyi insan kötü insan sorguluyorsunuz, ayrıntılarla dolu filmlerde hepimizin hayatındakine benzer ayrıntıların can alıcılığı ve küçük sandığımız bu şeylerin yaşananlar üzerindeki etkisi. Adalate etkisi, suça etkisi, toplumsal namus ve ahlak anlayışına göre namusa etkisi. spoiller içerecek yorumlarıma başlıyorum. Bence siz de asghar farhadi izlemeye başlayın.
------------------- spoiller --------------
-bir ayrılık
Farhadi'yi farhadi yapan, dünyaya tanıtan filmidir bana göre. Uluslararası o kadar çok ödüle aday gösterilmiş ve o kadar fazla ödül almıştır ki, iran'ı fazlasıyla aşmış kendini de yönetmenini de evrenselliğe sürüklemiştir. Oscar ödüllü film ayrıca altın küre ve altın ayı ödüllerini de almıştır. Özellikle oscar düzeltmesi için (yazar: sade ) ye teşekkür ederim.
Gelelim spoillerlı yere. Filmde beni en çok etkileyen sahnelerden biri bakıcı kadının, yaşlı adamın altını temizlemek için diyanet hattı tarzı bir yeri arayıp uygun olup olmadığını sorması ve oradaki telaşıydı. Diğeri yaşlı adamı dışarıda aradığı sahne. En sonuncusu boşanmak üzere olan çiftin bir devlet dairesindeki sahnesi. Kadın, görevliye neden yurt dışına çıkmak istediğini kızının geleceği ve eğitimi olarak açıklarken görevli rahatça azarlıyordu devletimiz bu imkanları zaten sağlıyor tarzı. Filmi izleyeki uzun zaman oldu replikler allaha emanet, devam ediyorum.
Tabi ki her farhadi filmi gibi ayrıntılarla dolu. Olayları dinlerken çözerken defalarca kez taraf değiştiriyorsunuz. Vicdanınızla izliyorsunuz bir nevi.
-çarşamba ateşi:
Eşi tarafından aldatıldığını düşünen ancaknbir anlamda paranoyak gibi gördüğümüz bir kadın ve sorunlu evliliği. Film boyunca toparlanamayan bir ev, bitmeyen ev işleri, kadının gerginliği ve dedektifliği, uçak saati gelmek bilmeyen dubai seyahati. Bilet, parfüm kokusu, kapı zili gibi ayrıntılar. 3 saniye ile kaçırılmış gerçekler. Böyle böyle filmi izlerken evdeki dağınıklıkta evliliği, temizlikçi kızın yerinde kendinizi buluyorsunuz. Adamın ağladığı sahnede eşini aldatan bir adamı suçlamayı bırakmış onunla üzülüyorum. Bir ayrılık'tam daha çok beğendim diyebilirim.
-elly hakkında:
Bir başka altın ayı ödüllü film. Aslında bunu daha ziyade golshifteh farahani için izledim, çünkü kendisine yanığım.
Nişanlısı ile sorunları olan elly, arkadaşları ile birlikte tatile gider ancak tatil biraz farklı. Bir arkadaşının orada onunla tanıştırıp arasını yapmak istediği bir bey de tatile dahildir. Elly anlaşılan hayır diyemeyen bir kadın, o erkekle tanışmak gibi ciddi bir hevesi yok, sorunları var. Ancak onu plana dahil edenlerin elly'nin nişanlı olduğundan haberleri de yok. Sonra 1 saat vay efendim ölen insanın namusu olur mu diye düşündürür. En önemlisi sonda golshifteh'nin elly'nin nişanlısı ile konuştuktan sonra odada yalnız kaldığı hali sanırım. Film, mohsen namjoo'nun nobahari şarkısına da klip olmuştur ayrıca.
-Geçmiş:
Bu biraz farklı. Fransa'da geçiyor, dil neredeyse filmin tamamında fransızca. Atmosfer buna rağmen aynı. Çarşamba ateşi'nde olduğu gibi dağınık bir ev. Bir ayrılık'ta olduğu gibi kim haklı karar verememeniz. Eski eş, yeni sevgili ve kadin. Kadında sanki bir pişmanlık. Mutfak sahnesi var kahvaltı saatinde, bir garip olmuştum. Diyaloglar çok az ama tabi orası da ayrıntılarla dolu. Çok sade, bu kesinlikle çok gerçek ve çekici kılıyor. Film karakterleri daha şimdi gerçek hayattan kamera önüne yerleşmiş gibi.
---------------- spoiller ----------------
Bunlar içinde en çok le passe (geçmiş)'i beğendim Sanırım. Hepsini izleyeli uzun zaman oldu elimden geldikçe değerlendirdim. Ben sinemada olağanüstü hiç bir olay ve karakter izleyemiyorum ve bizim içimizden fırlamış gibi olanları çok çekici geliyor. Bir film doğru düzgün müziğe bile ihtiyaç duymuyorsa düşünün nasıl güçlü. Farhadi'nin çoğu filmini o düzeyde buluyorum. Hatırladığım başka filmi olursa edit gelecektir.
Ukte: (yazar: femme )