10.
merhaba bacılarım
ben de burada kendi yöntemlerimi paylaşmaya karar verdim
ancak kişiden kişiye farklılık gösterebilir, mesela ben ayrıldığım zaman anlattıkça daha çok acı çekmeye başladığımı fark ettim.mesela anlatıyorum bir arkadaşıma ağlıyorum anlatıyorum ağlıyorum anlatıyorum.oh bi rahatlama geliyor böyle..ama sonrası daha kötü çünkü anlatırken o olayı baştan yaşıyorum haberim yok.her anlattığımın ertesi günü daha büyük bir üzüntüyle, sanki dün olmuşçasına büyük bir acı hissediyorum.bir de şu var tabi, sizin özeliniz ve anlattığınız insandan tabiki bir şey bekliyorsunuz mesela size anlayışla yaklaşması,hiçbir şey olmamış gibi yapmaması.açıkçası bazı arkadaşlarım bunu yaptı ve ayrılık acısı üzerine bir de onlar tarafından önemsenmediğim hissi kalbimi iki kere kırdı,ki en güvendiğim insanlardı.o yüzden benim bir numaralı kuralım
1)ayrıntıları çok fazla kişiye anlatma.bitti de geç.(mesela siz anlatınca gerçekten rahatlayanlardansanız, bunu uygulamayın.)
bir sonraki kuralım da şuydu:
2)acını dibine kadar yaşa
arkadaşlar ben acımı deyim yerindeyse deştim.eski fotoğraflarımıza bakarak içtim, birlikte dinlediğimiz şarkıları defalarca dinledim.birlikte gittiğimiz yerlere gittim.ve bilimum onu bana hatırlatan ne varsa artık, hepsini yaptım.dibe vurdum 2 ay.dışarıya gülüp(anneyi üzmemek,dosta düşmana rezil olmamak amacıylan) kendi içimde yandım.çok ciddiyim.ama sonuç olarak o şarkılar hala içimi cız ettirse de,anılar gözlerimi doldursa da eskisi kadar acıtmıyor,hönküre hönküre ağlatmıyor.
3)arkadaşlar,bu kurallar dediğim gibi bende işe yarayan kurallardı.o yüzden kişisel şeyler paylaşıyorum,genel şeyler değil.bu üçüncü yöntemim de namaz kılıp dua etmekti.o kadar rahatlattı ki beni,anlatamam.her seferinde hayırlısını diledim ve böyle yapınca üstümden bir yükün kalktığını hissettim.belki siz islama inanmıyor olabilirsiniz, evrene enerji göndermek gibi başka bir inandığınız yöntemi kullanabilirsiniz.
4)tek kaldığım zamanlar kendimle baş başa olduğum zamanlar onu en çok düşündüğüm zamanlar olduğu için elimden geldiğince tek kalmamaya çalıştım.dikkatimi başka yönlere verdim-aklım sürekli onda olsa da-bazen özellikle yalnız kalmak istediğim zamanlar oluyordu ama onun dışında genelde bir ortam içinde bulunmaya çalıştım
5)tüm acıyı kendime yaşattım,fotoğraflara defalarca baktım mesajları defalarca okudum...ama artık fotoğrafları silme vaktiydi çünkü ilk aşamaları yaşadıktan sonra biraz atlatabildikten sonra sağdan soldan çıkan bir fotoğrafınız çok sinir bozucu olabiliyor.ve bi ara sürekli elimin birlikte fotoğraflarımızın olduğu klasöre gittiğini gördüm ve takıntı hale gelmemesi için sorunu kökten çözüm.anı falan demeden hepsini sildim
6)zaten hergün gördüğüm ve görmeye devam edeceğim birisi, ve internetten sosyal medyadan hesaplarını silmek bana ayıp gibi geldi,ki gerek de yok bence.zaten paylaştığı fotoğrafı görmesem ertesi gün kendini görüyorum :D bir kavgayla ayrılmadık bi de.bu yüzden de hesaplarını silmedim/engellemedim.ama eğer sizin ona ulaşabileceğiniz tek yer sosyal medyaysa,stalklamaktan kendinizi alamıyorsanız veya paylaştığı şeyleri görmek sizi daha fazla üzüyorsa takibi bırakın veya engelleyin siz bilirsiniz.sonra fake hesaplarla veya arkadaşınızın hesabından stalklamaya devam etmeyin ama :D
7)kendinizi suçlamayın.eğer terk edildiyseniz şöyle yapsaydım böyle yapsaydım demeyin şartlar onu gerektirmiş ki öyle yapmışsınız, onun şartları da öyle gerektirmiş ki ayrılmışsınız artık yapacak bir şey yok kendinizi ekstra üzmeyin.
8)kabullenin.barışmayacaksınız.barışma olmayacak.kapınıza gelip ayağınızı öpüp özür dilemeyecek.kabul edin.(evet olabilir bunun örnekleri yok mu var, ayrılıp barışıp çok mutlu olanlar yok mu var, ama eğer bu umuda tutunarak yaşarsanız sadece kendinizi kandırırsınız,aşamazsınız.o yüzden bu ihtimali çok çok çok az düşünün.imkansız değil de imkansıza yakınmış gibi meselamsı.umut etmek güzeldir evet, ama dediğim gibi bu umuda tutunursanız hayatınızı devam ettiremezsiniz.
9)Acıyı dibine kadar yaşadıktan sonra kendinize hobiler bulun,kurs vs olmasa da olur bu akşamları yürüyüşe çıkmak bile olabilir veya yemek yapmak, veya kitap okumak.dikkatinizi odaklayacağınız hoşunuza gidecek,kendinizi iyi ve üretken hissettirebilecek herhangi bir şey olsa yeterli
çok düzensiz oldu,bazı cümleler belki de saçma olmuş olabilir elimden geldiğince düzenli yazmaya çalıştım ama :( aklıma geldikçe editlerim süslülerim,benim acım bitti mi?henüz değil.ama en azından sabahlara kadar uyutmayan uyanık kaldığım süre boyunca içime oturup gitmeyen acım yok artık.azaldı,daha da azalacak.biraz sabır.
.
.
1,5 yıl sonra gelen edit:bir süslümüzün uplamasıyla bu girdimi gördüm.İnanın geçiyor,izi bile kalmıyor.Kırıntı bile kalmıyor ve siz zamanın gücüne ve sihrine hayran kalıyorsunuz.
Bu girdimi içinde çaresizlikle okuyan canım kızkardeşim,saçlarını okşuyor yanaklarından öpüyorum.gözyaşlarını sil,kendine tutunarak ayağa kalk.eskisinden de güçlü olacaksın.olmaz deme, bir gün başka bir adama(/kadına) yine içini açacaksın, ve şu ilişkinin bittiği güne şükredeceksin.
19 temmuz 2016 22:44
31 ocak 2018 01:18